Manu kanunnamesi’ne göre hinduiZM



Yüklə 0,79 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/46
tarix22.10.2018
ölçüsü0,79 Mb.
#75422
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   46

     
                                                                                                                                                         35 
 
Yasaklanan yiyecekleri yemek, Vedaları  öğrenmede lakaytlıkla eşdeğer 
görülmüş ve ölümcül günahlardan kabul edilmiştir. İlahi dinlere göre yasak olmayan 
soğan, sarımsak mantar gibi bitkileri yemek Hinduizmde son derece kötüdür. Ancak 
yasaklar bunlarla sınırlı değildir. Hindular ineği kutsal saydıkları için ondan elde 
edilen süt, tereyağı gibi ürünler sıradan yiyecekler değildir. Ayrıca susam tohumunun 
da özel bir yeri vardır. Bu yüzden bunların kullanımı ile ilgili çok ayrıntılı kurallar 
vardır. 
“Susam tohumuyla pirinç yemekten, un, tereyağı ve şekerden yapılmış 
baharatlı bir kekten, pirinç, süt ve şekerden yapılmış kekten, eğer bu yiyecekler dini 
bir amaçla hazırlanmamışsa sakınmalısın. Et kutsanmamışsa, ya da yemek tanrılara 
sunak olarak hazırlanmamışsa bunlardan da kaçınmalısın. Doğumdan sonraki on 
gün içinde bir ineğin, bir devenin ve tüm sert toynaklı hayvanların
173
, dişi bir 
koyunun, kızmış bir ineğin, ya da buzağısı ondan alınmış bir ineğin sütünden 
kaçınmalısın.”
174
 
 
Bundan sonraki bölümlerde yasak olmayan ve yenilebilecek yiyeceklerde 
açıklanmıştır. Süt ürünü olmasına rağmen yoğurt yenmesi konusunda bir kısıtlama 
yapılmamıştır.  “Kadının sütünden, manda hariç ormanda yaşayan tüm vahşi 
hayvanların sütünden
175
, ekşiyen ve mayalanan her türlü yiyecekten sakının. Ancak 
mayalanan tüm yiyecekler içinde sadece yoğurt ve yoğurttan yapılan tüm yiyecekler 
yenilebilir. Elverişli çiçek, bitki ya da köklerden alınan  şeylerde yenilebilir.”
176
 
Burada yoğurtla ilgili serbestlik yukarıdaki ifadelerle çelişkili görünmektedir. 
Tereyağı da dolaylı olarak yoğurttan elde edilen bir maddedir ve burada yoğurttan 
yapılan her şeyin yenilebileceği söylenirken yukarıda yasak maddeler arasında yer 
almaktadır. 
 
Daha sonraki kısımlarda yenilmesi yasak olan kuşlar açıklanmaktadır. Ancak 
sayılan bazı kuş türlerini tam olarak tanımlamak mümkün değildir. Hayvanlar 
                                                           
173
 Doniger ve Smith bunların at familyasına mensup olan hayvanlar olduğu notunu düşmüşlerdir. 
174
 MS, V, 7, 8. 
175
 Hindistan’da mandalar ormanda yaşamasına rağmen evcilleştirildiği için muhtemelen burada 
   istisna edilmiştir.  
176
 MS, V, 9, 10. 


     
                                                                                                                                                         36 
 
tanımlanırken bazen sert toynaklılar, ormanda yaşayanlar ya da etoburlar şeklinde 
genel özelliklerine göre sınıflanırken, bazen tek tek türlerin isimleri söylenerek 
açıklanmıştır:  “Köylerde yaşayan tüm kuşları ve etobur kuşları yemekten sakının. 
Özel olarak izin verilenler dışında
177
 çifte atan hayvanlardan ve küçük ispinozlardan, 
serçe, suda yaşayan kuş
  (
Aquatic bird), kaz, su kuşu (Waterbird), orman horozu, 
turna kuşu, vahşi kuşlar,  papağan, çekirge kuşu, gagalayan kuşlar, dalarak balık 
avlayan kuşlar, zar (ağ) yiyen kuşlar (Web-footed birds), tırnaklarıyla tırmıklayan 
kuşlar, kurutulmuş ya da bir kasaptan alınan etten sakının. Balıkçıldan ya da 
turnadan, kuzgundan, dikkuyruktan
 (
Wagtail), ya da balık yiyen hayvanlardan, gübre 
yığan domuzlardan ve her tür balıktan sakının.”
178
 Görüldüğü gibi birçok kuş türünü 
yemek yasaktır ve Manu bunları tek tek açıklamıştır. Bu kadar ayrıntılı açıklanması 
kuş yemenin oldukça kötü bir fiil kabul edilmesinden kaynaklanıyor olabilir. 
 
Dikkat çeken hususlardan biri balık yemenin genel olarak uygun 
karşılanmamasıdır. Bunun nedeni balığın hem leş yemesi hem de kendi türünü, yani 
balıkları da yiyen yamyam bir canlı olarak düşünülmesidir. Bu yüzden balık yiyen 
hayvanları yemek de yasaklanmıştır. Ayrıca son madde ise balık yemenin diğer 
hayvanları yemeye göre daha kötü olduğunu anlatmak için bir hayvanın etini yiyen 
kimseye sadece “hayvan eti yemiş kimse” deneceğini, balık yiyene ise “tüm 
hayvanların etini yemiş kişi” deneceği söylenmektedir.
 179
 Hayvan eti yemek genel 
olarak kötü değerlendirilirken bu kural hayvan yiyen hayvanlara da uygulanmış ve 
bu yüzden balık yemek diğerlerine göre daha kötü kabul edilmiştir. 
 
Ancak devam eden kısımlarda bu genel balık yeme yasağından kırmızı balık, 
çizgili balık, aslan yüzlü balık ve pullu balık gibi (Sheat fish, red fish, striped, lion-
faced, scaly fish.) bazı türler atalara ya da tanrılara adak olarak sunulma şartı ile 
istisna edilmiştir.
 180
 Sayılan bu balık türlerinin tam olarak hangi hayvana işaret 
ettiğini anlamaksa güçtür.
 
 
 
                                                           
177
 Doniger ve Smith özel iznin, at kurbanı esnasında kesilen atları yemek hususunda olduğunu 
   belirtmişlerdir. 
178
 MS, V, 11–14. 
179
 Bkz. MS, V, 15. 
180
 MS, V, 16. 


     
                                                                                                                                                         37 
 
Beş tırnaklı hayvanlarla ilgili hüküm şu şekildedir: “Beş pençeli hayvanları 
kirpi, oklu kirpi, iguana, gergedan, kaplumbağa ve yaban tavşanı hariç yememelisin. 
Deve hariç tek sıra dişi olan hayvanlar yenilebilir.”
181
 
 
Eserde yenilmesi yasak olan hayvanlar sayılırken balık dışında neden yasak 
oldukları açıklanmamıştır. Eserin devam eden kısımlarında yasaklanan gıdaları yiyen 
kişilerin ödemesi gereken kefaretler anlatılmaktadır:  “İki kere doğmuş biri bilerek 
mantar, domuz, sarımsak, köy horozu, taze ya da kuru soğan yerse düşer.”
 182
 Burada 
kastedilen düşmeyi Doniger ve Smith bu dünyada kişinin bulunduğu kasttan düşmesi 
ya da sonraki dünyada cehenneme düşmesi olarak iki farklı şekilde yorumlamışlardır. 
Bühler ise bunun kast dışına atılmak olduğunu ifade etmiştir.  
 
Haram sayılan yiyecekleri bilerek ya da bilmeden yiyen kişiler bir 
tutulmamıştır. Kasıtlı olarak yiyen kişiler kasttan düşme ya da cehenneme gitme 
şeklinde ağır cezalara çarptırılırken bunu bilmeden yapan kişilerin ise kefaret olarak 
bazı yeminleri gerçekleştirerek oruç tutması yeterli görülmektedir.
183
 Rahip 
kastından birininse bilmeyerek özellikle de bilinçli olarak yediği yasak şeylerden 
kendini arındırmak için yılda en az bir kere “acı” yeminini (painful vow
gerçekleştirmesi istenmiştir.
184
 Yemin olarak çevrilen bu ayin, aslında bir çeşit 
oruçtur. Kişi üç gün sadece sabah, üç gün sadece akşam yemek yedikten sonra, üç 
gün kendisine ne verilirse sorgulamadan onu yemeli, sonraki üç günse hiç bir şey 
yemeden oruç tutmalıdır.
185
  
                                  
Ancak yiyecekler konusunda eserde bazen aşağıdaki gibi çelişkili ifadeler yer 
almaktadır: “Yenmesine izin verilen ve hor görülmeyen her yiyecek, bütün bir gece 
beklemiş olsa bile üzerine yağ eklendikten sonra yenilebilir. Aynı şekilde her hangi 
bir adaktan kalanlar da yenilebilir.”
186
 Burada zaten yenilmesine izin verildiği 
söylenen bir yiyeceğin üzerine yağ konulduktan sonra yenebileceği söylenmektedir. 
                                                           
181
 MS, V, 17, 18. 
182
 MS, V, 19. 
183
 MS, V, 20. 
184
 MS, V,21. 
185
 “Krcchra” yemini için bkz. MS, XI, 212. 
186
 MS, V, 24. 


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə