38
Bu durumda yenilmesi “yasak olmayan şeyler yağsız yenilemeyecek mi?” şeklinde
bir soru ortaya çıkmaktadır.
Eserin genel yaklaşımı beklemiş yiyeceklerin
yenmesinin hoş
karşılanmamasıdır.
“İki kere doğmuş bir adam arpa ve buğdaydan yapılan her şeyi
yiyebilir. Ya da sütle pişirilen ve yağ eklenmeyen şeyleri yiyebilir. Bunlar uzun
zamandır bekliyor olsa da yiyebilir.”
187
Dikkat çeken diğer bir husus bu ifadelerin
aynı bölümün onuncu maddesiyle tezat teşkil etmesidir. Burada arpa ve buğdaydan
yapılan her şeyi yemek dinen uygun görülürken önceki bölümde yoğurt dışında
mayalanan şeyleri yemek yasaklanmıştır. Oysa buğday özellikle de arpa
bekletildiğinde mayalanmaya müsait bitkilerdir ki burada bunların
uzun zaman
beklemiş olsa dahi yenilebileceği söylenmektedir.
Hinduizme göre et yemek büyük günahlar arasında sayılır. Ancak bu durum
tanrılar ya da atalar için yapılan kurbanlar söz konusu olunca değişir. Kurban
ibadetinin Hinduizm’deki öneminden dolayı en yasak şeyler bile tanrılara kurban
olarak sunulunca temiz hatta kutsal kabul edilir. Daha önce birçok kuş türünü ve
orman hayvanının yenmesini yasaklayan Manu, rahiplerin onları ailelerini
geçindirmek ya da kurban olarak sunmak için yemelerine izin vermektedir. Hatta
eser, eski zamanlarda rahip ve yöneticilerin atalar
için kurban sunduğu esnada
yenilen kurban ekmeklerin vahşi hayvanların ve kuşların etinden yapıldığını söyler.
188
Yani Manusmriti’den önceki dönemde kurban sunulan şeyleri yeme konusundaki
serbestliğin daha fazla olduğunu bizzat Manu kendisi söylemektedir. Eserde
yenilebilen ve yenilemeyen etler ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Dini amaçlar
dışında et yemenin kötülüğü sürekli vurgulanmaktadır.
“ Kurban eti yemek doğrudur
(caiz).” Bu tanrıların kuralı olarak bilinir. Ancak bunu başka durumda yapmak
(kurban eti olmayan eti yemek) canavarların kanunu olarak bilinir.”
189
“Ataları ve
tanrıları kutsadıktan sonra et yiyen, onu alan, hayvanı kendisi öldüren ya da
birinden böyle bir eti alan bir kimse kötü bir şey yapmış olmaz.”
190
187
MS, V, 25.
188
MS, V, 22, 23.
189
MS, V, 31.
190
MS, V, 32.
39
Bazen et yemeye dini amaçlar dışında da, su serpilmek suretiyle kutsamış
olması, kişinin hayatının tehlikede olması, bir rahibin onu istemesi gibi bazı şartlara
bağlı olarak izin verilmiştir.
191
Kişi kurallara karşı gelerek et yerse sonraki hayatında ettiğini bulacaktır:
“Kuralları bilen iki kere doğmuş bir adam çok zor durumda kalsa da kurallara karşı
gelerek et yememelidir. Bunu yaparsa ölümünden sonra çaresizce yediği o hayvanlar
tarafından yenilecektir.”
192
Bu muhtemelen kişinin sonraki karmasında yediği
hayvandan daha güçsüz bir hayvan olarak yaratılması ve onun tarafından
avlanmasıyla olacaktır. Çünkü ilerleyen kısımlarda da yine hayvan yiyen kimsenin
öldükten sonraki hayatlarında alacağı cezalar anlatılmaktadır:
“Kişi kurban
hayvanını dini amaç dışında öldürürse öldürdüğü hayvanın tüyleri sayısınca bu
dünyada acı dolu ölümler yaşar.”
193
Daha önce belirtildiği gibi etin kurban eti olması dışında kutsanmış olması da
yenilebilmesini sağlar.
“Bir rahip Veda ayetleriyle kutsanmamış bir kurbanın etini
yememelidir. Ancak dinin zorunlu kuralı gereğince veda ayetleri tarafından
kutsanmışsa yiyebilir.”
194
Eser kurbanın evrenin iyiliği için gerekli olduğunu, bu yüzden kurban için
öldürülen hayvanın öldürülmüş sayılmayacağını ifade eder.
195
Eserde kurban hayvanlarını bu amaçla
öldürmek ve yemek günah ve
öldürmeden sayılmadığı
196
gibi bunu yapan kimsenin ve öldürdüğü hayvanın bu
kutsal amaçtan dolayı sonraki hayatlarında çok yüksek bir seviye kazanacağı ifade
edilmektedir.
197
191
MS, V, 27.
192
MS, V, 32, 33.
193
MS, V, 38.
194
MS, V, 36.
195
MS, V, 39.
196
MS, V, 39.
197
MS, V, 42.
40
Eserin kendi içinde en fazla çeliştiği ya da öyle göründüğü konulardan biri bu
vejetaryenlik konusudur. Eserde hayvan öldürmenin ne kadar kötü olduğunu
gösteren şu maddeler yukarıda kurbanın faziletini anlatan kısımla arka arkayadır:
“Zevk için zararsız hayvanları öldüren biri ne hayatta ne öldükten sonra
mutluluğunu artıramaz. Fakat bir kişi canlılara (bağlamak ve öldürmek suretiyle)
zarar vermek istemezse, herkes için en iyi olanı yapmak isterse sonsuz bir zevki
tecrübe eder. Canlılara şiddet uygulamadan et alamazsın ve canlılar şiddet
uygulamak sana cenneti kazandırmaz. Bu yüzden et yememelisin. ”
198
Dini amaçlar dışında et yemek o kadar kötü karşılanmıştır ki bunu yapanlar
için Manu “et yiyen canavarlar” gibi davranan kişi demiştir. Et yemeyen kimse ise
insanlar arasında sevilen bir kimse olur ve hastalıklarla acı çekmez. Sadece eti yiyen
değil,
buna izin veren, hayvanı kesen, alan, satan, hazırlayan ve servis yapan herkes
katildir.
199
“Bu dünyada
etini yediğim varlık, diğer dünyada
beni yiyecek”. Bazılarına
göre et’e et denmesinin nedeni budur. Saskritçe et ‘
mamsa’ demektir. Bu kelime ‘
o’
anlamına gelen
‘sa’ kelimesi ile
‘beni yiyecek’ anlamına gelen
‘mam’ kelimesinin
birleşiminden oluşmaktadır.
200
Yani et kelimesi kişinin
bu dünyada etini yediği
hayvan tarafından diğer dünyada yenileceğini bildiren fonetik yapıdadır.
Görüldüğü gibi canlılara şiddet uygulamak ve hayvan eti yemek kesinlikle
yasaktır. Ancak bir kurban töreni ya da ayin söz konusu olduğu zaman her şey
değişmektedir. Böyle bir durumda bunun zalimlik olmadığı, hayvanın da kesen
kişinin de yüce mertebelere erişeceği söylenmekte ve kurban teşvik edilmektedir.
Üst kastlara mensup herkes hayvan eti yememek konusunda hemfikirdir.
Dana eti yemek tüm kastlar arasında sadece günah değil aynı zamanda tanrıya karşı
kesin bir saygısızlık kabul edilir. Eski dönemlerde tarlalarını süren, onlara süt veren
bu değerli hayvanların özellikle kıtlık dönemlerinde yok
edilmesini engellemek için
198
MS, V, 45–48.
199
MS, V, 50,51.
200
http://www.iscowp.org/Prabhupada%20Quotes/Cow%20Slaughter%20Quotes.htm, (05.06.07).