75
Başbakan Adnan Menderes’in Yalova’daki yazlığında Cumhurbaşkanı Celal Bayar
başkanlığında, TBMM Başkanı Refik Koraltan ve Genelkurmay Başkanı Nuri
Yamut’un da katılımıyla yapılan üst düzey bir toplantıdan sonra, TBMM’ye ve
muhalefete danışılmadan, 25 Temmuz 1950’de Türkiye’nin Kore’ye 4500 asker
göndereceği açıklandı. Karar TBMM’ye danışılmadan alındığı halde dönemin en
yüksek tirajlı gazeteleri olan Hürriyet ve Milliyet gazeteleri bunu hiç gündeme
getirmemişler, alınan karar herhangi bir sorgulamaya tabi tutulmadan desteklenmiştir.
Liberal eğilimli olarak tanımlanan bu gazetelerin kararın TBMM’de tartışılmadan
alınmasını herhangi bir sorgulamaya tabi tutmadan kabul edip desteklemesi bu dönem
basınının realist paradigma yaklaşımını benimsediği şeklinde bir izlenime neden
olmaktadır. ABD’den sonra Kore’ye asker gönderme kararı alan ikinci devlet olan
Türkiye’nin yolladığı Albay Tahsin Yazıcı komutasındaki 5000 kişilik piyade tugayı
17 Ekim’de Kore’ye ulaşarak, 25. Amerikan Tümenine bağlı olarak doğruca ateş
hattına sürüldü. 27 Temmuz 1953’te imzalanan ateşkese kadar Türk askerlerinin 72l’i
ş
ehit olurken, 672’si yaralanarak yurda döndü. 1475 yaralı askerse Kore’de tedavi
edildi. 234 asker esir düşerken, 175 kişi kayboldu. Kore Savaşı, Soğuk Savaş’ın ilk
büyük sıcak çatışması olarak tarihe geçti.
151
Bu araştırmada Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin 26 Haziran 26 Temmuz 1950
tarihleri arasındaki günlük sayıları incelenerek asker gönderme sürecinde konu ile
ilgili olarak Milliyet gazetesinde 26 haber ve 3 köşe yazısı, Hürriyet gazetesinde ise
25 haber ve 3 köşe yazısı olmak üzere toplam 51 haber ve 6 köşe yazısı incelenmiştir.
151
Baskın Oran, Türk Dış Politikası, I. Cilt, letişim Yayınları, stanbul, 2000, s. 543.
76
Haber aktörlerine baktığımızda ön plana çıkan haber aktörleri çatışmanın iyi ve kötü
taraflarını tanımlayıcı bir şekilde sunulmuştur. Türkiye’nin yurt dışına asker
gönderme kararı alması üzerine özellikle resmi açıklamalara başvurulmuş, iktidarın
görüşü eleştirilmeden kabul edilmiştir. Karar, TBMM’ye başvurulmadan ve
kamuoyunda herhangi bir tartışma yapılmadan alındığından haber aktörleri içinde ne
TBMM’nin ne de ilgili uzman kişilerin ve diplomatik mercilerin görüşlerine haber ve
yorumlarda yer verilmemiş, alınan karar desteklenmiştir.
Basın, 25 Haziran 1950’de Kore Yarımadası’nda başlayan savaşı, 26 Temmuz 1950
tarihli sayılarında manşetten okurlarına duyurmuştur. Haber, “Kore’de Dün Fiilen
Harp Başladı”
152
, “Kore’de Harp Başladı”
153
şeklinde verilmiştir. Medya tarafından
Kore’ye Amerika’nın müdahalesi ile birlikte savaş, artık Kuzey Kore ile Güney Kore
arasında değil, Komünistler ile Amerikalılar arasında cereyan eden bir hadise
ş
eklinde çerçevelendirilmeye başlanmıştır. ABD tarafından yapılan açıklamalar ön
plana çıkarılarak ABD’nin bu savaştaki haklılığı vurgulanmaktadır.
Basın tarafından çatışmanın iyi ve kötü tarafları belirlenmiştir. Kurban-saldırgan
ayrımına gidilmiş, kurban konumunda Güney Kore olurken, bunun karşısında
saldırgan konumunda Kuzey Kore ve Komünist Rusya olmuştur. Haber ve
yorumlarda bu amaçla Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye tecavüz ettiği 8 defa, Rusların
desteklediği tecavüz 7 defa, Güney Kore’nin işgal edilmesi 2 defa tekrarlanmıştır.
Basın, Kore Savaşı ile ilgili verdiği haberlerin çerçevelerini genellikle “Ruslar
tarafından desteklenen Komünist Kore ordusunun Güney Kore Cumhuriyetini işgal
152
Milliyet, 26 Haziran 1950.
153
Hürriyet, 26 Haziran 1950.
77
ettiği”, “Kuzey Kore’nin Komünist birliklerinin Güney Kore’ye taarruz ettikleri”
ş
eklinde oluşturmuştur. Kuzey Kore’yi, “mütecaviz”, “saldırgan”, “Komünist” ve
“Ruslar tarafından desteklenen komünistler” olarak ele almış, buna karşılık Güney
Kore’yi ise, “tecavüze uğrayan”, “Birleşmiş Milletler kararına göre kurulan bir
devlet”, “masum” çerçeveleri ile sunmuştur. Komünizmin bu savaşla hür
memleketleri tehdit ettiği ön plana çıkarılarak sunulmuştur. Buna vurgu yapılırken
ABD Başkanı Truman’ın konuşmasından alıntı yapılmıştır. “Bu saldırma,
komünizmin hür memleketleri istila için artık yıkıcı faaliyetlerin ötesine doğrudan
doğruya silahlı tecavüze, harbe başvuracağını aşikâr bir şekilde ispat etmektedir.”
154
Kore Savaşı’nın başlaması basın tarafından tarihteki benzer olayların, büyük
savaşlara neden olması ile karşılaştırılmıştır. Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye saldırı
düzenlemesi ve Kore Savaşı’nın fiilen başlaması basın tarafından kinci Dünya
Savaşı’nın başlamasının öncesindeki olaylarla kıyaslanmaktadır. Bu savaşla,
Hitler’in Anschluss ve Südetler bölgesini ilhak etmesiyle benzerlik kurulmuş ve bu
saldırının da yeni bir dünya savaşına neden olabileceği üzerinde durulmuştur. Bunu
Ali Naci Karacan şöyle açıklamaktadır:
Rusların Kore’ye tecavüzle güttükleri hedefler, 1939’da Hitler’in Anşluss
ve Südetler meselesinde takip ettiği taktiğin benzeri taklit edilmek
suretiyle başarılmaya çalışılmış hemen hemen aynı hedeflerdir. Bu
itibarla Kore tecavüzü karşısında üçüncü bir dünya harbi ihtimalinin
Amerikan hiddetinin derecesine göre kuvvetli veya zayıf olabileceğine
hükmedenler, herhalde düşüncelerinde haksız değillerdir.
155
154
Milliyet, Truman Diyor ki!, 28 Haziran 1950.
155
Ali Naci Karacan, Üçüncü Bir Dünya Harbi mi?, Milliyet, 29 Haziran 1950.
Dostları ilə paylaş: |