81
“Kore’ye silahlı kuvvetler gönderiyoruz”
168
denilerek basın kendisini ulusla
özdeşleştirmiştir. Özellikle Türkiye’nin ABD yanında Kore’de savaşa girmesini
Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından ele alan basın, Türkiye’nin Kore’ye asker
gönderdiği takdirde Atlantik Paktına kendiliğinden girmiş olacağını, Türkiye’nin
böyle bir yardımda bulunacak ilk memleket olması durumunda, Türkiye’nin “dünya
pazarındaki prestijinin” artacağını vurgulamıştır. Türkiye’nin Rusya ile sınır komşusu
olması ve komünizm tehdidi nedeniyle karara önem verilmekte ve Türkiye’nin
ABD’nin yanında yer almaması durumunda gelecekte Rusya ile yaşanabilecek bir
sorunda Türkiye’nin yalnız kalmasının söz konusu olabileceği, bunun da Türkiye’nin
güvenlik çıkarları açısından uygun olmadığı vurgulanmaktadır. Ali Naci Karacan,
“Hükümet Kararında sabet Etmiştir”
169
başlıklı yazısında Türkiye bu kararla BM
idealine olan sadakatini gösterdiği gibi diğer devletlere rehberlik edecek tavır
takınmasının Türkiye’nin bütün dünyada ancak itibarını yükselteceğini
vurgulamaktadır. Menderes Hükümetini tebrik etmekte, Türkiye’nin sözüne inanılır
bir devlet olduğunun herkese ispat edildiği tamamen yerinde ve isabetli bir karar
alındığını belirtmektedir. “DP iktidarının da bu kararında milletin arzusunu ve
birliğini temsil etmiş olduğundan asla şüphe etmemelidir” demektedir.
Kore Savaşı’nda basın tarafından Türkiye’nin öncelenen ulusal çıkarları özellikle
SSCB ile komşu olmasından dolayı güvenlik çıkarları olmuştur. Kore Savaşı’nın
komünizmin bir saldırısı olduğu, Türkiye’nin hemen yanı başında SSCB tarafından
bu saldırının desteklendiği, dolayısıyla Türkiye’ye de yönelebilecek potansiyel bir
tehdidin bulunması ve bu tehdidin önlenmesi gereği basın tarafından dile getirilen
168
Hürriyet, 26 Temmuz 1950.
169
Ali Naci Karacan, Hükümet Kararında sabet Etmiştir, Milliyet, 27 Temmuz, 1950.
82
öncelikli çıkarlardandır. Bu amaçla Türkiye’nin Kuzey Atlantik Paktı (NATO)’na
üye olabilmesi için bu savaşa ABD’nin yanında katılması gerektiği vurgu alan bir
konu olmuştur. NATO’ya üye olan bir Türkiye’nin SSCB’den ve komünizm
tehdidinden kurtarılacağı bunun Türkiye için bir garanti olacağı ön plana
çıkarılmıştır. Güvenlik çıkarlarından sonra Türkiye’nin öncelenen diğer ulusal
çıkarları ise ABD ile müttefikliğin devam etmesi, demokratik güçlerle aynı safta
yer alınması ve Türkiye’nin BM idealine bağlılığıyla dünyada prestiji artan bir ülke
olması şeklinde tanımlanmıştır.
Kore Savaşı üzerine yapılan diğer çalışmalar da bu sonucu destekler niteliktedir.
Örneğin Nazan Kahraman ve Gazi Doğan tarafından birbirlerinden bağımsız olarak
yapılan iki ayrı tez çalışmasında şu sonuçlara varılmıştır. Türkiye’nin Kore
Savaşı’na asker gönderme kararını basın, ulusal güvenlik ve ekonomik çıkarlar
üzerinden ele almıştır. Bu dönemde Türkiye, Kore Savaşı’nda ABD’nin yanında
yer alarak savaşa müdahil olmuştur. Bundan dolayı basın haber ve yorumlarında
resmi politikanın bir takipçisi olmuş, yanında yer alınan ülkeyi haklı çıkarıcı,
müdahaleyi meşrulaştırıcı bir politika izlemiştir. Basında ABD’den bahsedilirken,
ABD “dünya barışının tek savunucusu”, “dost ülke”, “medeniyetin savunucusu”,
“güçsüzlere yardım eden” gibi sıfatlarla desteklenmiştir.
170
Karşı taraf: Kukla
rejim, kızıl komünistler, mütecaviz gibi sıfatlarla nitelendirilirken, taraf tutulan
ülke
“demokratik
rejim”,
“masum”,
“zavallı”,
“dost
ülke”
olarak
nitelendirilmektedir. Basının taraf olduğu bir savaşta, savaş kelime olarak da hep
düşmanla beraber kullanılır ve düşmana vurgu yapılır. Bundan dolayı basın, Kore
170
Nazan Kahraman, Kore Savaşı ve Türk Basını, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s. 69.
83
Savaşı’nda savaş kelimesini hep Kuzey Kore söz konusu olduğunda kullanmış,
Kuzey Kore’ye vurgu yapılmış ve güney Kore’nin zavallılığı bir kez daha ifadesini
bulmuştur.
171
Savaşa müdahale, Kuzey Kore ile Güney Kore arasında bir barış
ortamının sağlanması değil, komünizmin durdurulması olarak dile getirildiğinden
yapılacak her türlü yardımın meşrulaştırılması sağlanmış ve kamuoyu bu şekilde
bilgilendirilmiştir. Savaşın ilk bir aylık diliminde, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler
ideallerine bağlı bir politika izleyeceği, gerek hükümet ve gerekse basın tarafından
sık sık tekrarlanmıştır.
172
Hükümetin kamuoyunu ikna için kullandığı en önemli
argümanlardan bir tanesi de, Kore’de savaşan askerlerin Türk vatanını, sınırını ve
dinini koruduğu iddiasıdır.
173
Kore’ye asker gönderme kararını değerlendiren
Demokrat Parti, Kore’ye asker göndermekle Birleşmiş Milletlere milletçe verilmiş
sözün yerine getirildiğini vurgulayarak, partilerinin izlediği siyaseti, “eski iktidarın
miskin, kaçamaklı, riyakâr ve istikrarsız siyaseti yerine Türk gücüne, karakterine,
ahlak ve mertliğine dayanan cesur, dinamik, müteşebbis ve samimi bir siyaset”
olarak özetlemektedir.
174
Ulusal güvenlik açısından olaya yaklaşılırken, gelecekte
Türkiye’nin de böyle bir tecavüzle karşı karşıya kalabileceği, düşman olarak
nitelenen komünist Rusya’nın durdurulması gerektiği, Türkiye’nin ulusal güvenliği
açısından bunun bir gereklilik olduğu ifade edilmiştir. Basın, ulusal birliği
bozmamak, ülkenin milli menfaatlerine zarar vermemek için karara muhalif bir
havanın oluşmasını engellemeye çalışmış ve resmi politikayı desteklemiştir.
171
A.g.e. s.60.
172
Gazi Doğan, Kamuoyunda Kore Savaşı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2004. s. 52.
173
A.g.e. s.55.
174
A.g.e. s.56.
Dostları ilə paylaş: |