78
Savaş tanımlanırken bu savaşın mütecaviz Kuzey Kore’ye karşı bir özgürlük savaşı
olduğu, komünizm ile demokrasi arasındaki bir zihniyet savaşı olduğu ifade
edilmektedir. Rusların Kuzey Kore’yi desteklemeleri bu savaşın çok
genişleyebileceği, üçüncü dünya savaşının başlayabileceği haberlerinin ve
yorumlarının yapılmasına neden olmuştur. Haber ve yorumlarda üçüncü dünya
savaşının olabileceği altı defa tekrarlanmıştır.
Objektif düşünecek olursak bu harbin bir umumi savaş başlangıcı
olduğunu pekâlâ kabul edebiliriz. Bu harbi Şimal Kore ile Cenup
Kore’nin, yani demokrasi taraftarları ile Komünist taraftarlarının bir
muharebesi olarak kabul etmek hata olur. Hakikatte bugün Kore’de
dünyayı ikiye bölen zihniyetin çarpışmasına şahit oluyoruz.
156
Konu ile ilgili olarak “Kore harbi bir dünya işi halini alacağa benziyor”
157
“Üçüncü
Dünya Harbi htimali Artıyor”
158
“Üçüncü bir Dünya Harbi mi?”
159
“Dünya Harbi
htimali Artıyor”
160
şeklinde haber başlıkları kullanılmıştır.
Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesi konusunda Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin
tutumu hükümetin resmi görüşü ile uyumlu olmuştur. Karar öncesinde Dış şleri
Bakanı Fuat Köprülü’nün 30 Haziran’da Millet Meclisinde yaptığı konuşma
desteklenmekte ve karar manşetten “Hür milletleri biz de destekliyoruz.”
161
“Türkiye
Kore işinde üzerine düşen vecibeleri yapacak”
162
şeklinde verilmektedir. Ayrıca Ali
Naci Karacan, Milli Birlik Kuvvetimiz başlıklı yazısında Köprülü’nün konuşmasına
156
Hürriyet, 6 Temmuz 1950.
157
Hürriyet, Manşet, 8 Temmuz 1950.
158
Milliyet, 29 Haziran 1950.
159
Ali Naci Karacan, Milliyet, 29 Haziran1950.
160
Milliyet, Manşet, 18 Temmuz 1950.
161
Milliyet, 1 Temmuz, 1950.
162
Hürriyet, 1 Temmuz, 1950.
79
atfen Türkiye’nin dış politikasının dayandığı temelleri açıklamaktadır. Karacan’a
göre “Türkiye, yeryüzünde sulhu ve emniyeti müdafaa, taarruza karşı mukavemet,
bütün milletlerin istiklallerine ve toprak bütünlüklerine riayet, insanlığın saadetini,
refahını temin politikasını kendisine şaşmaz ve sarsılmaz dış politika istikameti olarak
çizdiğini de bilhassa teberrüz ettirdi”
163
demektedir. Türkiye’nin resmi olarak
Kore’ye asker göndermesinin söz konusu olmadığı dönemde basın daha serbest
yazılar yazmakta, Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesinin mevzu bahis
olmayacağını ifade etmektedir. Ancak; hükümetin, Kore’ye asker gönderme kararı
aldığını açıklamasından sonra Hürriyet ve Milliyet gazeteleri hükümetin bu kararına
tam destek vermişlerdir. Basında asker gönderme kararından önce Amerika’nın Kore
vukuatı için Türkiye’den yardım talep ettiği Türkiye’nin yardımı Güney Kore’ye
değil, Amerika’ya yaptığı ifade edilmekte ve BM’nin Güney Kore’ye yardımına
Türkiye’nin BM’ye üye olması ve ABD’nin Avrupa’ya uygulamış olduğu Marshall
planından Türkiye’nin de yararlanıyor olmasından dolayı Türkiye’nin bu yardımda
yer almasının bir nevi mecburiyet olduğu vurgulanmaktadır. Ancak Türkiye’nin
yardımının da Marshall planından istifade nispetinde olacağı, Türkiye’nin yapacağı
yardımın askeri ve ekonomik olmaktan ziyade sembolik bir yardım olacağı ifade
edilmektedir. Hürriyet gazetesi baş makalesinde bunu şu şekilde ifade etmektedir:
“Çünkü bizim Asya’nın öbür ucuna asker göndermemiz mevzu bahis olamaz. Bu sene
bereketli olduğu söylenen mahsulümüzden, yerli ilaçlarımızdan, tütün gibi diğer
mahsullerimizden elbette Korelileri de istifade etmek isteriz.”
164
Basın burada
ekonomik çıkarlara dayalı bir kavrayışı benimsemiştir. Basın, savaşın ilk günlerinde
163
Ali Naci Karacan, Milli Birlik Kuvvetimiz, Milliyet, 2 Temmuz, 1950.
164
Hürriyet, 2 Temmuz, 1950.
80
Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesini beklememekte ve BM’nin de böyle bir
istekte bulunmayacağını temenni etmektedir.
Biz kendi hesabımıza Kore Savaşına yapılacak yardımlarımız meyanında
askeri bir sevkıyatın hatıra gelemeyeceğini düşünüyoruz. Vakıa tarihimiz
bu nevi misallerle doludur. Galiçya’da, Yemen’de ve daha birçok yerde
bol bol Türk kanı döktük. Ümit ederiz ki, Kore için insanca fedakârlık
yapmamızı istemeyeceklerdir. Nihayet Konsey lüzum görürse, bir gönüllü
listesi açmayı derpiş edebiliriz. Herhalde uzak şarkın ötesindeki Kore’nin
Türkiye için çok uzak bir diyar olduğunu unutmamamız lazımdır.
165
Yalova’da Cumhurbaşkanı Bayar’ın başkanlığında Başbakan, Dışişleri Bakanı ve
ordu yüksek kumandanlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı manşete taşınmıştır.
Yapılan haber ve yorumlarda bu toplantının dünya hadiseleriyle alakalı olduğu,
özellikle Kore ile ilgili olduğu yorumları yapılmakta, fakat Türkiye’nin bugünkü
ş
artlar altında Kore’ye asker veya daha çok Amerika’dan ithal edilen silahları
göndermesinin mümkün olmadığı, gıda maddesi gönderilmesinin de gerek
vasıtasızlık ve gerekse de gönderilecek gıda maddelerinin Kore’ye yakın yerlerden
temin edilmesinin daha kolay olmasından dolayı böyle bir yardımın da olmayacağını
bu yüzden yapılacak olan yardımın maddi olmaktan ziyade manevi olacağı yorumları
yapılmaktadır.
166
25 Temmuz 1950’de Kore’ye asker gönderme kararı açıklandıktan
sonra basın 26 Temmuzdaki sayılarında kararı manşete taşımıştır. Manşetlerde ve
sürmanşetlerde karar ele alınırken bu kararı destekleyici ve heyecan verici bir tarzda
karar ele alınmıştır. “Kore harbine dörtbinbeşyüz kişilik kuvvet gönderiyoruz”
167
,
165
Hürriyet, 2 Temmuz, 1950.
166
Emin Karakaş, Hürriyet, 19 Temmuz, 1950.
167
Milliyet, 26 Temmuz 1950.
Dostları ilə paylaş: |