152
olumlu bir havanın oluştuğu, piyasanın tezkereye sıcak baktığı vurgulanmış ve
ABD’nin vereceği yardım paketinin olumlu etkilerini gösterdiğini, bundan dolayı
ABD dolarının değerinin Türk lirası karşısında düştüğü ifade edilmiştir. Tezkerenin
mecliste kabul edilmemesi üzerine ABD ve Türkiye arasındaki stratejik ilişkilerin en
kötü döneme girdiği, ABD yetkililerinin buna gösterdiği tepkinin olumsuz olduğu
“Desteğimizi yitiren bir hükümet, 74 milyar dolar borcu zor öder”
değerlendirmesinde bulundukları belirtilmektedir. Hükümetin tezkerenin kabul
edilmemesi üzerine ekonomik krizin yaşanmaması için almış olduğu ek vergi kararı
basında “3,6 milyar dolar onur vergisi”
291
“Tezkere bedeli”
292
“Ret bombası
piyasayı vurdu”
293
“Beceremediler”
294
“Bush’tan alamadı, halktan alacak”
295
“Türkiye sarsıldı”, “Ek vergiler barışın bedeli”
296
“Borsada kara gün”
297
haber
başlıklarıyla sunulmuştur. Borsanın tarihinin en kötü beşinci gününü yaşadığı,
doların, faizin yükseldiği haberleri yapılmıştır. Bu başlıklarla ekonomik kriz
tehdidini vurgulayan liberal basın tezkerenin reddi sonucunda ABD ile ekonomik
ilişkilerin sekteye uğraması arasında doğrudan bir ilişki kurmaktadır.
Bundan sonraki süreçte ABD’nin Iraklı Kürtlerle hareket edeceği, Türkiye’nin ikinci
bir tezkereyi meclise sevk etmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün tezkereye destek veren açıklaması manşetten
291
Hürriyet, 4 Mart, , 2003.
292
Sabah, 4 Mart, 2003.
293
Sabah, 4 Mart, 2003.
294
Hürriyet, 4 Mart, 2003.
295
Hürriyet, 5 Mart, 2003.
296
Sabah, 4 Mart, 2003.
297
Hürriyet, 4 Mart, 2003.
153
“asker tezkeresi”
298
“Asker tezkere dedi”
299
şeklinde verilmiştir. Özkök’ün
konuşması üzerine piyasanın tezkere öncesi durumuna geldiği ve ikinci bir
tezkerenin gelmesinin gereği üzerinde durulmuştur.
b. Ortadoğu’da Türkiye'nin Bölgesel Güç Olma steği
ABD’nin Irak’a yapacağı olası harekâtta bölgenin geleceğinin çizileceği,
Türkiye’nin tezkereye hayır demesinin ABD açısından fark etmeyeceği, ABD’nin B
Planını devreye sokacağı, her iki durumda da bölgenin geleceğinde büyük tarihi
değişikliklerin olacağı savunulmuştur. Barış için her şeyin denendiği, Türkiye’nin
bölgedeki gelişmelere seyirci kalamayacağı ileri sürülmüştür. Bu süreçte Türkiye’yi
en çok ilgilendiren konunun ise Kuzey Irak’taki oluşumlar olduğu ifade edilmiştir.
Tezkere sürecinde Kuzey Irak Türkiye’nin geleceğine yönelmiş, potansiyel bir
tehdit olarak ele alınmış, Türkiye’nin askeriyle mutlaka orada olması gerektiği,
bölgede gelişecek olayları kontrol altında tutması ve buradaki Kürt grupların
silahlandırılmasının önlenmesi gerektiği öne sürülmektedir. Kuzey Irak’taki gruplar
ele alınırken Türkiye’nin geçmişte özellikle 1991 Körfez Savaşında Irak’tan kaçan
Kürt mültecilere yaptığı iyiliklerden bahsedilmekte, bugün ise bu insanların
Türkiye’ye karşı menfi duygular, düşünceler beslediği ileri sürülmektedir. Bu süreç
içerisinde Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) sözcüsü Hoşyar Zebari’nin
“Türkiye bölgeye girerse kontrol edilemeyen çatışmalar olacaktır” sözlerini
ellerinde silahları olmadığı halde Türkiye’yi tehdit eden kişilerin ABD tarafından
silahlandırılmalarıyla Türkiye’ye yönelecek bir tehdit olduğunun üzerinde
298
Hürriyet, 6 Mart,2003.
299
Sabah, 6 Mart, 2003.
154
durulmuştur. Bundan dolayı Türkiye’nin mutlaka orada olması gerektiği
vurgulanmıştır. Bunun gerçekleşmesinin ise tezkerenin meclisten geçmesine ve
ABD’nin Türkiye’den Irak’a geçiş izni almasına bağlı olduğu ifade edilmektedir.
Tezkerenin Meclis’ten geçmesinin Türkiye’nin güney sınırındaki güvenliği için çok
önemli olduğu vurgulanmaktadır. ABD ile yürütülen pazarlıklar sonucunda savaş
sonrasında bölgedeki Kürt grupların silahsızlandırılacakları, Kuzey Irak’taki
Kürtlere uçaksavar verilmeyeceği ve Türk ordusunun Kuzey Irak topraklarına
girebileceği öne sürülmüştür. Özellikle Kuzey Iraklı gruplardan gelen Türkiye’nin
Kuzey Irak’a girmemesi yönündeki uyarıcı açıklamalardan sonra, basın bu gruplara
karşı tutumunu sertleştirmiştir. “Gel de çıkar”
300
başlığıyla verilen haberde,
Barzani ve Talabani yanlılarının çoğunlukta olduğu Kürdistan Ulusal
Meclisi dün Erbil’de toplandı ‘Türkiye’nin bölgeye müdahalesine karşı
çıkarız’ kararı aldı. Oysa Türkiye uzun süredir, tankıyla, topuyla,
Mehmetçiğiyle zaten bölgede bulunuyor. Mehmetçik olası bir savaş
durumunda Kuzey Irak’taki otorite boşluğundan yararlanmak
isteyeceklerin çıkabileceğini düşünerek tüm önlemlerini aldı.
denilmekte ve her halükarda Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesi gerektiğinin altı
çizilmektedir. Tezkerenin mecliste oylanmasından sonra Kuzey Irak’ın Erbil
kentinde IKDP lideri Mesut Barzani taraftarlarınca düzenlenen mitingde
Türkiye’nin bölgeye gelmemesi yönünde sloganlar atılmış ve Türk bayrağı
yakılmıştır. Liberal basın bunu “Çirkin tahrik”
301
“Türk bayrağı yaktılar”, “Ata’ya
saygıdan bayrak yakmaya”
302
haber başlıklarıyla sunmuştur. Binlerce kişinin 12 yıl
300
Hürriyet, 26 Şubat, 2003, s.16
301
Sabah, 4 Mart, 2003, s. 1
302
Hürriyet, 4 Mart, 2003, s. 1- 17
Dostları ilə paylaş: |