Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə87/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   89

 
266 
Türkiye’nin  savaşa  girip  girmemesinin  bunu  engelleyemeyeceği  yorumları 
yapılmıştır. 
 
Tezkerenin mecliste kabul edilmemesini yazarlar olumlu karşılamışlar ve meclisin 
bu  kararıyla  tarihi  bir  görevi  yerine  getirdiğini  belirtmişlerdir.  Bu  kararla 
Türkiye’nin  tüm  dünyada  prestij  kazandığı  savunulmuştur.  Meclisin  ABD 
dayatmalarına hayır dediği, ABD’nin dünyanın dört bir yanına demokrasi götürmek 
istediği, Meclisin ABD’ye demokrasi dersi verdiği vurgulanmıştır. Meclisin ülkenin 
bir savaşa sürüklenmesine izin vermediği çok onurlu bir tutumla ülkenin geleceğini 
savaşta  değil,  barışta  gördüğünü  dosta-düşmana  gösterdiğinin  altı  çizilmekte,  aksi 
olması  halinde  ise  Türkiye’nin  askeriyle  ve  olmayan  ekonomik  kaynaklarıyla 
derinliğini  ve  çapını  ABD’nin  saptayacağı  bir  bataklığa  saplanacağı  öne 
sürülmektedir.  Tezkerenin  kabul  edilmemesi  ile  Türkiye’nin  ulusal  çıkarlarının 
korunduğu,  Türkiye’nin  bir  işgalden  kurtarıldığı  savunulmuştur.  Yazarlar  alınan 
kararla  emperyalist  savaşa  geçit  verilmediği,  en  önemlisinin  ise  Türkiye’nin  para 
karşılığında savaşa sürüklenen bir ülke görünümünden kurtulduğu, kişiliğini ortaya 
koyduğunu savunmuşlardır. 
 
Basının  1  Mart  tezkeresi  sürecinde  kullandığı  dilsel  özelliklere  karşılaştırmalı 
olarak baktığımızda farklı ideolojilere sahip basının takip ettiği politikaya uygun bir 
dil  kullandığı  ile  karşılaşmaktayız.  Birbirinden  farklı  ideolojik  görüşlere  sahip 
basında dilsel benzerlikler görüldüğü gibi, büyük farklılıklar da görülmüştür. Buna 
göre  farklı  ideolojik  görüşlere  sahip  basın  1  Mart  tezkeresi  sürecinde  birbirinden 
farklı politikalar takip etmiştir. Liberal basın tezkerenin tamamıyla kabul edilmesi 


 
267 
taraftarıyken,  muhafazakâr  basın  liberal  basının  aksine  tezkerenin  tamamıyla 
reddedilmesi taraftarıdır. Sol basın ise tezkerenin birinci bölümü olan Türkiye’nin 
yurt dışına asker gönderme izninin kabul edilmesini buna karşılık tezkerenin ikinci 
kısmı  olan  yabancı  silahlı  kuvvetlerin  ülkeden  geçiş  izni  alması  kısmının 
reddedilmesini  savunmuştur.  Buna  göre  basın  takip  ettiği  politika  çerçevesinde 
aktör tanımını ele alırken liberal basında takip edilen politikaya uygun olarak Kuzey 
Irak ve Kürtler en sık vurgu yapılan haber aktörleri olmuştur. Liberal basında ABD 
ve  müttefikleri  olumlanırken,  Kuzey  Irak  ve  Kürtler  olumsuzlanmaktadır. 
Muhafazakâr  basında  ise  Haber  ve  yorumlarda  daha  çok  ABD’nin  ve  Bush’un 
Ortadoğu  hakkındaki  gizli  amaçlarından  bahsedilmiştir.  Muhafazakâr  basının  bu 
süreçteki  politikası  liberal  basının  aksine  ABD  ve  Tezkere  karşıtı  bir  politika 
olduğu  için  ABD  ve  Başkanı  George  Bush  negatif  olarak  en  sık  yer  alan  haber 
aktörleri olmuştur. Bunun karşısında ise Irak ve Saddam Hüseyin en sık vurgu alan 
ikinci haber aktörü olmuştur. Muhafazakâr basında Kuzey Irak gelişmelere göre ele 
alınmış, 
buradaki 
gelişmeler 
daha 
çok 
güvenlik 
boyutu 
üzerinden 
değerlendirilmiştir.  Sol basın ise Kuzey Irak konusunda liberal basınla aynı çizgiyi 
takip  etmiş,  Kuzey  Irak  Türkiye’nin  güvenliğine  bir  tehdit  olduğu  şeklinde  ele 
alınmıştır.  Bu  amaçla  Kuzey  Irak  ve  Mesut  Barzani  negatif  ifadelerle  en  sık 
vurgulanan  haber  aktörleri  olmuşlardır.  Sol  basın  takip  ettiği  politika  gereği 
hükümete  ve  hükümeti  oluşturan  AKP’ye  negatif  bir  yaklaşım  sergilemiş  ve  bu 
amaçla  hükümet  ve  AKP  en  sık  vurgulanan  diğer  bir  haber  aktörü  olmuşlardır.  
Liberal  basında  barış  eylemlerine  çok  az  yer  verilirken  ve  yer  verilen  barış 
eylemlerine  de  negatif  bir  yaklaşım  sergilenirken  muhafazakâr  basın  politikasına 
uygun olarak barış eylemlerini pozitif ifadelerle ön plana çıkararak haber yapmıştır. 


 
268 
Sol basın da muhafazakâr basın gibi barış eylemlerine olumlu yaklaşmıştır. Liberal 
basında  tezkere  yanlısı  resmi  açıklamalar  ön  plana  çıkarılarak  olumlanırken  buna 
karşılık  muhafazakâr  basında  Tezkere  yanlısı  resmi  açıklamalar  negatif  ifadelerle 
ele  alınmış,  buna  karşılık  tezkere  karşıtı  açıklamalar  olumlu  çerçevelerle 
sunulmuştur.  Sol  basında  da  muhafazakâr  basın  gibi  tezkere  lehindeki  resmi 
açıklamalar  olumsuzlanmakta,  buna  karşılık  tezkere  aleyhindeki  açıklamalar  ise 
olumlanarak sunulmaktadır.
 
Liberal  basında  uzman  kişi  ve  kuruluşlar  daha  çok  ekonomi  çevrelerinden 
seçilirken, muhafazakâr basın akademisyen ve siyasetçilere, sol basın ise daha çok 
siyasileri merkeze alan bir yaklaşım sergilemiştir.  
Liberal  basın  ülkenin  birliği  ve  Kuzey  Irak’tan  kaynaklanan  güvenlik  endişesi 
üzerinden  bir  kanı  birliği  oluşturmaya  çalışırken,  muhafazakâr  basın  savaşa  ve 
Irak’ın  işgaline  karşı  bir  kanı  birliği  oluşturmaya  çalışmış,  sol  basın  ise  savaş 
karşıtlığı  ve  ABD  askerlerinin  Türkiye’ye  kabul  edilmesi  durumunda  Türkiye’nin 
işgal edilmiş olacağı üzerinde bir kanı birliği oluşturmaya çalışmıştır. 
Bu  süreçte  liberal  basının  karşı  gerçekliği  tezkerenin  mecliste  onay  alamaması  ve 
Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulması olurken, sol basın da liberal basın gibi 
Kuzey  Irak  konusunda  aynı  hassasiyeti  taşımıştır.  Sol  basının  karşı  gerçekliği 
tezkerenin  meclisten  onay  alması  ve  Kuzey  Irak’ta  kurulacak  olan  bir  Kürt 
devletidir.  
Liberal  basın  Wall  Street  Journal  ve  Washington  Post’a  dayanarak  haklılığını 
kanıtlamaya çalışırken, muhafazakâr basın uluslararası kurumların temsilcilerine ve 
Irak’a  giden  insanlara  dayanarak  haklılığını  kanıtlamaya  çalışmıştır.  Sol  basın  da 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə