bilince ulaşırken, insan kehaneti kabul etmiş olur. Gelecekte
vuku bulacak bir bilgiye ulaşmıştır. Nasıl bilebildiğini bile
memesi, kadının bebeği nasıl bedeninde büyüterek doğur
duğunu bilememesi ile temelde aynı prensiptedir.
Bilinci bir açma-kapama düğmesine benzetebiliriz.
Düğmeyi açtığınızda bilinç açılır, kapattığınızda kapanır. Yani
bir organizma ya bilinçlidir ya da bilinçsizdir, arada başka bir
form yoktur. Sadece bilinçli olduğunda, bilincin dereceleri
değişken olabilmektedir.
J.Searle, bilinçaltını ve bilinçle olan ilişkisini çok güzel
tarif etmiştin
"Zihindeki bilinçaltı zihinsel durumlar, denizin dibindeki
balıklar gibidir. Su yüzeyinin altında bulunan ve bizim
görem ediğim iz balıkların şekli su yüzeyindeyken sahip
oldukları şeklin aynısıdır. Su altına indiklerinde balıkların
şekli değişmez. Başka b ir benzetme: Bilinçaltı zihin
durumları zihnin karanlık tavan arasında depolanan
eşyalar gibidir. Bu eşyaların şekilleri, siz onları göreme-
seniz de hep aynıdır.
Bir bilinçaltı zihinsel durum kavramı, bilince erişebilirlil-
iği gösterir. Bilinçli olma potansiyeli olmayan b ir bil
inçaltı kavramı yoktur."
Searle'nin bu son cümlesi:
"...P a ra p siko lo jid e k ilit öneme sahip b ir ifadedir.
Bilinçaltında olan, suyun yüzeyinde görünmese de var
lığı ipuçlarından, hayal meyal görüntüsünden anlaşılan
her türlü kavram belli koşullar altında isteyerek veya
iradenin dışında su yüzeyine çıkartabilm ektedir. Suyun
yüzeyine, yani bilince kolaylıkla çıkabilen bilinçaltı olgu
lara, sığ bilinçaltı denirken, erişilmesi çok zor olan
durumlar derin bilinçaltı olarak adland ırılır..."
PARANORMAL FENOMEN
56
KOZMİK VARLIK OLARAK İNSAN
YVilliams:
"Bilincin muazzam kuvvet veren b ir bilinçaltının doruk
noktası olduğu, psikolojide kabul edilen bir gerçek
haline gelm iştir." der. Bilinç, o denli bilinçaltına bağlıdır
ki, psikologlar bu ilişkiyi "bilincin anahtarının bilinçaltın
da bulunduğunu" söyleyerek ifade ederler."
Bilinçaltı, bedenimizi, sindirim, kan dolaşımı ve tüm
urganların ve salgı bezlerinin çalışmasını kontrolünde bulun
durur. Bilinçaltı, gözle görülen fiziksel etkilere sebep olabilir.
Örneğin korkunç bir hastalığın tanımını dinlediğimizde ve bil-
MM,.ıltında korku oluştuğunda, bilinçaltı aynı hastalığın tüm
••mptomlarını taklit edebilir. Bu bir düşüncenin bilinçaltında
e. erkekleşmesi olayıdır. Bir düşünceyi bilinçli olarak
• liışündüğümüzde ve bu düşüncenin bilinçaltı tarafından
kabul edilmesini sağladığımızda, düşünce etki etmek üzere
• •Inmatik olarak çalışmaya başlar. Bilinçaltının bilincin aksine
mu
ekli "uyanık" halde olduğu bilinmektedir. Hatta biz
ııyuduğumuzda, uyanık olduğu zamanlara nazaran daha açık
ve etkin çalışır.
Düşüncemiz bilinçaltımızda bir kez kabul edildiğinde,
*miii gerçekleştirmeye başlar demiştik. Hasta olduğu söylenen
k ışı, eğer bu düşünceye inanır ve bilinçaltı tarafından onay
latırsa, hasta olması işten bile değildir. Bu mekanizma, insan
liıiy .ıtın ı
yönlendiren en büyük etkenlerden biridir,
bilinçaltının kabul ettiği olumlu veya olumsuz her arzu, inanç
\ e düşünceye dönüşerek, gerçek hayata yansımaya başlar. Bu
kıııdi kendini koşullandırma mekanizmasına, bireysel ve
iı >1 h unsal bazda hayatın her alanında rastlayabiliriz. İçtenlikle
yapılan bir dua, kuvvetle dile getirilmiş bir arzudur. Onun
İt,İndir ki, dualarımızın karşılık bulacağına ne kadar inanırsak,
ı,eı pekleşmesine o kadar yakımzdır. Bilinçaltımız böyle çalış-
ı n.ıkladır. Gerçek olmasa dahi, gerçekmiş gibi hissettiğimiz ve
inin duygusal getirilerini gerçekmiş gibi algıladığımız her
57
PARANORMAL FENOMEN
şeyi, hayata geçirmeye uğraşır. Onun için, sahip olmak iste- I
diğimiz bir şeyi veya ulaşmak istediğimiz bir durumu, zaten
sahip olduğumuzu bildiren olumlu cümleler kullanmalıyız.
Bir kez bir şeye sahip olduğumuzu kendi kendimize onay
ladığımızda, olan her şey bizi ona sahip olmak için hazırla
maya çalışır. Bu bilinçaltımızın şartlanma mekanizmasının
müthiş bir özelliğidir. Bu emsalsiz mekanizmayı, hayatımızı
iyi, sağlıklı, maddi ve manevi bolluk içerisinde geçirmemiz
için kullanabiliriz. Şu hususa devamlı olarak dikkat etmemiz
gereklidir; kaderci ve kötümser bir tutum takındığımızda, bil
inçaltı olumsuz beklentilere aynı derecede olumsuz bir realite
ile karşılık verecektir. Bilinçaltımız, muazzam yaratıcı kuvveti
ile bize isteklerimizi, hayallerimizi elde etmemiz için emsalsiz, ]
lokomotif bir güç ile donatılmıştır. Bahsettiğimiz mekaniz
mayı çoğunluğumuz "İstek yasası" olarak bilir, ancak çok
azımız inanarak hayatında uygulamaya geçirir. Tarihin büyük
bilim adamlarının sırrı, bilinçaltının büyük yaratıcı gücü ile
temas kurmalarıdır. Büyük sanatçıların hayranlık uyandıran
yeteneklerini çektikleri kuyu da bilinçaltıdır. Psikolojinin en
önemli isimlerinden Amerikalı William James, bilinçaltının
muazzam kuvvetine dikkat çekmektedir. Dünyayı döndüren
gücün bilinçaltı olduğunu, bilinçaltında sınırsız bir zeka ve bil
gelik yattığını öne sürmektedir.
Bilinçaltımız, muhakeme etmez, tartışmaz, iyi ve kötüyü
ayırt etmez ve yargılamaz. Onun için herhangi bir istek, arzu,
düşüncede bulunurken, kendimizi kontrol etmeliyiz. "İyi
düşün, iyi olsun." cümlesi boş yere söylenmemiştir. Kötümser
tutumlarla iyi ve mutlu sonuçlar elde edemeyeceğimiz açıkça
ortadadır. İstek yasası olumsuz bir şekilde uygulandığında,
başarısızlığın, hayal kırıklığının ve mutsuzluğun gelmesi
kaçınılmazdır. Düşünce biçimimiz uyumlu ve yapıcı olduğun
da ise hayat sürecimiz sağlıklı ve başarılı bir yönde ilerler.
Hayatın genelinde işler vaziyette olan bilinçaltının bu
58
Dostları ilə paylaş: |