KOZMİK VARLIK OLARAK İNSAN
mekanizması, parapsikolojide de göz önüne alınması gereken
Utmel tekniklerin başındadır. İleriki sayfalarda ruhsal gelişim
meçinde, normal inanç, paranormal inanç ve irade kuvve
tinin rolü ve önemi üzerinde durulacaktır.
İtalyan bir psikiyatr olan Roberto Assagioli (1888-1974) ve
unlü İsviçreli psikiyatr Cari Gustav Jung (1875-1961), bilinçaltı
ılıiıı içeriğinin Freud'un düşüncesinin aksine sadece
İ
m
.tırılmış dürtü ve kabul edilmez isteklerden oluşmadığını,
bilinçaltı zihnin yaratıcılık, iyilikseverlik, empati, ilham ve
ıl.ılıa birçok insani değerin depolandığı yer olduğunu öne
ürüyorlardı. İnsancıl duyguların yanında, anılarının
ılcpolandığı yer de bilindiği üzere bilinçaltıdır. İlk bebeklik
• Ibııeminden itibaren tüm yaşam boyunca yaşananlar, tecrü
beler burada saklanmaktadır. Reenkamasyon kavramına göre,
mu eki yaşantıların anıları, deneyimleri de bilinçaltında yerini
muhafaza etmektedirler. Ve bu anılar aktif olarak kişiliğin
hek i İlenmesinde rol oynarlar. Ancak yurt dışındaki parap-
ıkoloji enstitülerindeki araştırmalar sonucunda, sonraki say-
ı ıl.ırda etraflı olarak değinileceği gibi, reenkarnasyon
ulusuna dair yeterli bir kanıt elde edilememiştir.
Bilinçaltımızda kalıtsal, arkaik zamanlardan kalma, evrim
mi
reci içerisindeki formların gen enformasyonu hafızasından
ı/ler yatar. Bu saklı "genetik hafıza" hâzinesinin yanında,
m.ıtcryal bedenin ve enerjik bedenin çakraları vasıtasıyla
ı.rvıeden alınan enformasyon da sürekli ve kesintisiz olarak
ık ış halini sürdürür.
59
,
KOZMİK VARLIK OLARAK İNSAN
F.
ARKAİK HAFIZA
“Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için
dünyayı dolaşmanız gerekmez.”
Goethe
Her bir canlı, henüz doğduğu ilk andan itibaren bazı
ıl.ıvranış kalıplarında bulunmaktadır. Örneğin deniz
k.ıplumbağası yavrulan yumurtadan çıkar çıkmaz denize
ıln&ru son sürat gitmeleri gerektiğini bilir, örümcek ağını nasıl
öreceğini bilir, arı her bir peteğe tam olarak ne kadar bal stok-
I.ınınası gerektiğini bilir, bebek nefes almayı, yutkunmayı
nlomatik olarak bilir... öyleyse tüm bu içgüdüsel dediğimiz
(imrenilmemiş fakat varlığı şüphe götürmeyen devasa bilginin
I .ıynağı nedir? Parapsikolojide egemen görüşe göre bu
it,j’,üdüsel hafızadan sorumlu organ sürüngen kompleksi (rep-
lıl komplex) organıdır.
Evrim süreci içersinde canlıların fiziksel yapısı içerisinde,
I >eyin yapısı da evrimleşmektedir. (Ve dolaylı olarak ruhsal
yönden de gelişim göstermektedir.) Diyebiliriz ki, evrim süre-
II
, beyni hedef alarak çalışmıştır. İnsan beyninin üçlü beyin
y.ıpısı, milyonlarca yıl sürecinde tamamlanmıştır. En derinde
hılunan en ilkel beyin, sürüngen beynidir, sonra eski memeli
I ıcyin (orta beyin) gelir, en dışta da "korteks", yani yeni
mi'meli beyni bulunur. Dr. Günhan Yayla, "Düşüncenin
Sınırsız Evrimi" adlı eserinde mizah dolu bir saptamada
luılunur:
"Biz (insanlar), beş milyon yıl önce reptilyen (sürüngen)
beynine sahip bulunuyorduk. Herhalde "akıllandığım ız"
için fırsatları değerlendirdik! Başka yaratıklar ise hala
sürünüyorlar! ... Sürüngen beynimizin üzeri bir değil, iki
kez kaplanmıştır."
61
PARANORMAL FENOMEN
Sürüngen (reptilyen) beyin, orta beynin kısa süreli ve kor-
teksin uzun süreli hafızasından bağımsız çalışan kendine ait
ayrı bir hafızaya sahiptir. Bu hafızada milyonlarca yıldır
edinilen yaşam deneyimi, nesilden nesile DNA'lara şifre
lenerek aktarılır. Evrimin en üst basamağı olan biz insanların
hafızasında tüm canlı evrime ait bir bilgi bankası olduğunu,
yalnızca ona henüz ulaşım olanağı pek bulunamadığım
düşünüyorum. Henüz gereken parapsişik donanımımız
oldukça düşük bir seviyede seyretmektedir.
Arkaik hafızanın görünür hale geldiği bir örnek vermem
iz gerekirse, çok eski çağlardan bu yana toplum bilincinde yer
edinen "ejderha" olarak isimlendirilmiş mitolojik varlıkları ele
alabiliriz. Ejderhalar, soyu tükenmiş dinozorların arkaik
hafızadaki kalıntılarından başka bir şey değildir. Dinozorların
neslinin 60 milyon yıl evvel tükendiğini ve insanların aynı
dönemde henüz yaşamadığını, dinozorlara ait kalıntıların ilk
olarak ise henüz yakın geçmişte bulunduğunu düşünürsek,
tüm kadim kültürlerin onlardan ne şekilde haberdar olduğu
tam bir gizem halini korur. Eski Ahit'te, Hristiyan
efsanelerinde, neredeyse tüm halk masallarında ejderha düş
manına karşı savaşan insanoğlu motifi işlenmiştir. Çin mitolo
jisinde ise ejderha, göksel üstünlük sembolü olarak yerini
korumuştur.
Arkaik hafıza fikri, analitik psikolojinin babası İsviçreli
Cari Gustav Jung'un temel savlarından biridir. Jung, arkaik
görüntü ve sembollerin değişik zaman boyuttan şifreler
taşıdığı universal bir fonun varlığına işaret etmektedir.
Tarihsel süreç içerisinde birbiriyle bağlantısız değişik kültür
ler arasında mitolojik ve sembolik benzerliklerin bu evrensel
veri bankasıyla ilişkili olduğuna emindir. Jung'un yaklaşımın
da benlik şunları kapsamaktadır:
- Devasa bir bilinçaltının yüzeyi olan bilinçli benlik;
62
Dostları ilə paylaş: |