Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə18/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   83

PARANORMAL FENOMEN
söylediğine  göre,  birçok  hastalıkta  genetik  faktörler 
olduğundan,  her  ikisinin  de  aynı  rahatsızlığa  yakalan­
ması  doğalmış,  ancak  onların  duyguları  bile  birbirine 
benzerdi.  Annem  bazen  'içim de  b ir sıkıntı  var,  dayınızın 
başında  b ir sorun var'  derdi.  Dayımın yaşadığı  üzüntüyü 
de  sevinci  de  hissederdi."
68


KOZMİK VARUK OLARAK  İNSAN
H .  DIŞ ÇEVREDEN AUNAN 
ENFORMASYON
Gezegenimiz  sürekli  olarak  uzaydan  gelen  radyasyon 
parçacıkları tarafından bombardımana uğramaktadır. Evrenin 
en  uzak  köşelerinden,  süpemova  ve  onların  kalıntıları  olan 
pulsarlar  (nötron  yıldızları)  tarafından  yayılan  fotonlar,  pro­
ton,  elektron,  pozitron,  nötrinolar,  kozmik  radyasyon  ulaşır. 
Hunun yanı  sıra  Samanyolu'nun  merkezi  ve  diğer gök adala­
rın merkezlerinden ışık dalgaları dışında kütle çekim dalgala­
rı da ulaşır. Güneş sisteminin diğer gök cisimleri  de manyetik 
ve çekim alanlarını  ve böylece tüm  fiziksel  ve biyolojik süreç­
leri etkilerler. Tabii en güçlü etki, Güneş ve yakınlığı dolayısıy­
la  Ay'ın  etkisidir,  özellikle  Güneş,  termonükleer  tepkimeleri 
ile hayati etken konumundadır. Güneş'te patlamalar sonucun­
da  devasa  enerji  boşalımları  meydana  gelir  ve  gezegenimizi 
etkiler.  Ay  ise  dünyanın  manyetik  alanında  değişikliklere 
sebebiyet verebilir.
Evrenin en uzak yerlerinden, diğer galaksilerden tutun da 
en yakın gök cisimlerinden parçacıklar gezegenimize ulaşıyor 
ve geldikleri yere ait bilgi içeriğini  taşıyorlar. Yola çıktıkları o 
andaki  durum  hakkında  bilgi  veren  parçacıkları  tüm  canlılar 
duyu  reseptörleri  aracılığı  ile  kaydederler.  Ayrıca  bedende 
omurilik boyunca yer alan çakraların kanalı ile kozmik enerji 
radyasyonu enerjik bedene aktarılmaktadır. Dış uzaydan bize 
ulaşan tüm bu parçacıkların dünya yaşamı üzerinde etki ettiği 
kuvvetler astroloji  bilimince İncelenmektedir. Gezegen ile yıl­
dızların birbirlerine  olan konumu hem parçacık bazında hem 
de  çekim  kuvvetlerinden  dolayı  oluşan  döngüler  (ritimler) 
olarak önem kazanır.  •
Bizim  gezegenimizde  gözlemlenen  ve  önemli  etkilere 
sahip ritimleri şöyle sıralayabiliriz:
69


PARANORMAL FENOMEN
Yıllık  Ritim 
Aylık  Ritim 
Haftalık Ritim 
Günlük Ritim
Döngü
Uzun Vadeli  Ritim
Fonksiyonu
Evrim
Nüfus dalgalamaları, üreme
Bereket
Yenilenme
Asimile etme,  uyku-uyanıklık
Yukarıda sayılan ritimler biyolojik hayatı  inanılmaz dere­
cede etkilemektedirler, örneğin güneş lekelerinin, grip salgını, 
verem,  psikolojik  rahatsızlıklar, hatta kalp sorunları  gibi şika­
yetlerde  ani  artışa  neden  oldukları  tespit  edilmiştir.  Ay'ın 
dolunay halinin  insanlarda agresif davranışlara yol  açabildiği 
açıklık kazanmıştır, suç eğiliminde radikal artışlar saptanmış­
tır.  Hatta  gezegenimizin  doğal  uydusunun  kadınların  adet 
döngüleriyle  ilişkili  olduğu  belirlenmiştir.  Kadınların,  doğ­
dukları  andaki  Ay'ın  halinde  yumurta  üretmeye  eğilimli 
oldukları yönünde bilgiler vardır.
Dış çevreden gelen tüm bu etkileşimler, enformasyon olarak 
canlılar tarafından algılanır, kişisel kalıtsal enformasyon ve arka­
ik hafıza ile birlikte bilinçaltını oluşturur. Canlı doğduğu andan, 
tek  başına  bilinçli  olarak  hayatta  kalma  yetisini  kazandığı  ana 
kadar bilinçaltının yönetiminde yaşamını sürdürür.
70


2
DUYU ÖTESİ ALGI DÜNYASINA GİRİŞ



DUYU  ÖTESİ  ALGI  DÜNYASINA GİRİŞ
'  A. BİLİNCİN GENİŞLETİLMESİ
“ insan zihni yeni bir fikre 
uzandığında,
 bir 
daha
 
asla eski boyutlarına 
dönmez
 
O liv e r WENDELL  HOLMES
Eski  çağlardan  beri  beş  tür  duyu  tanımlanmıştır;  görme, 
işitme,  dokunma,  tat  ve  koku.  Bu  klasik  duyulara  ek  olarak 
ağrı,  ısı,  kaşınma  ve  propriosepsiyon  ve  dengenin  vestibüler 
duyusu  gibi  somatik  duyular  eklenmiştir.  Duyu  reseptörleri 
spesifik enerji türlerini işleyerek elektrik sinyallerine dönüştü­
rürler.  İnsanda  dört  reseptör  sınıfı  bulunmaktadır.  Her  biri 
farklı bir fiziksel enerji formuna duyarlıdır. Duyu reseptörleri, 
enerji  sınıfına göre; mekanik, kimyasal,  termal ve elektroman­
yetik olarak ayrılır.
Canlı henüz doğmadan evvel,  çeşitli hisler duyumsamaya 
başlar.  Bilindiği  gibi  anne kamındaki bebek ilk olarak annenin 
kalp atış sesini işitmeye başlar. Daha henüz anne kamında olan 
canlı dış çevreden duyu reseptörleri vasıtası ile hisler edinmeye 
başlar.  Dolayısıyla  doğduğunda  bebeğin  zihni  boş  değildir. 
Yeni  doğan bebek kendi etrafını görerek,  duyarak,  koklayarak 
öğrenmeye çalışırken, çevresiyle olan tüm bu etkileşimi içgüdü­
seldir.  İlk etapta,  annesinin  sözlerini  sırf kendisini  sakinleştir­
dikleri ve güvende hissettikleri için dinleyen bebek, yavaş yavaş 
sözcüklerin  anlamlarını  yakalamaya,  çözmeye  uğraş  vermeye 
başlar.  Aynı  şekilde  etrafını  çevreleyen  objelerin  anlamlarını 
keşfetmeye  çalışır.  Artık  tamamen  kendi  benliğinin  bilincine 
varmıştır.  Yalnızca dış çevrede cereyan eden süreçleri gözlem­
lemekle kalmayıp,  kendi bedeninin  fizyolojik  ihtiyaçlarının  da 
farkına  varmaya  başlar.  Bundan  sonra  açlık,  uykusuzluk,  ağrı 
gibi rahatsız edid durumlar karşısında bilinçsizce  değil,  tama­
men kendi iradesi dahilinde, bilinçli olarak tepki vererek ağlar.
73


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə