145
sinema yaratmaya çalıştı, bunu diktatörlük bile yapmamıştı, devlet filmin politik
içeriğinden çok altyapı uygulamaları için çalışmalı, salonlar, yeni teknolojilerin
bulunması ve geliştirilmesi için uğraşmalıdır” diyerek eleştirilerini yapmaktadır
(Johnson, 2005: 29). Günümüz Latin Amerika’sında sinemaya devlet yardımı
gereklidir, ama bunun sadece finansal yardım mı olacağı yoksa filmin politikasına da
karışmalı mı tartışmaları devam etmektedir.
Ortak yapımlar, küreselleşmenin de etkisiyle artmaktadır. Latin Amerikalı
sinemacılar, kıtanın içinden ortak yapımcı bulabildikleri gibi Avrupalı ve ABD’li
ortak yapımcılarla da çalışmaktadırlar. 1980’lerde Avrupa televizyon kanallarının
Latin Amerika sinemasının bağımsız yapımcı ve yönetmenlerine ilgileriyle başlayan
ortak yapımlar, daha sonra ABD’nin popüler filmlere desteği ile devam eder
(Chanan, 1998). spanyol ve Fransız televizyon kanalları başta olmak üzere birçok
yapımcı Latin Amerikalı sinemacılarla beraber çalışmaktadır (Hoefert, 2004: 15).
Kuzey Amerika’daki bağımsız yapımcılar da ortak yapımcılar arasındadır. ABD’nin
Latin Amerika sinemacılarına ilgileri sadece ortak yapımlarla sınırlı değildir. Kendi
ülkelerinde çektikleri filmlerle başarılı olmuş birçok Latin Amerikalı yönetmen
Hollywood’da film çekmeye başlamıştır. 1990’larda Luis Puenzo, Hector Babenco,
Alfonso Cuaron, Guillermo Del Toro Hollywood’a transfer olur (Elena, Lopes, 2003:
7). Onları, Walter Salles, Alejandro Gonzalez Inarritu, Alejandro Agresti gibi
yönetmenler takip eder. Bu yönetmenler bir yandan Hollywood’da film çekerken,
kendi ülkelerinde de çalışmaya devam etmektedir. ABD’de kazandıkları deneyimi
ve maddi olanakları kendi sinemalarında değerlendirmektedirler.
146
Latin Amerika sinemasında yapımcılığın bir diğer kutbunu da bermedia
isimli kurum oluşturmaktadır. Bu kurum 1989’e eğitim, dağıtım ve ortak yapımlarla
‘ beramerika Görsel Alanı’ yaratmak için kurulmuştur (Smith, 2003: 392).
Avrupa’dan spanya ve Portekiz’le beraber Latin Amerika ülkeleri bu kuruma üyedir.
Kurum, filmleri finanse etmek için, gösterime girdikten sonra geri alınmak üzere
maddi yardım yapar. Aynı zamanda dağıtım alnında da faaliyet gösterir. Günümüzde
Latin Amerika sinemasının en önemli kurumu görünümündedir.
Latin Amerika sineması finansmanını, devlet yardımları, sponsorlar, ortak
yapımcılar ve bermedia ile sağlamaktadır. Sponsor kuruluşlar, Brezilya’daki
Petrobras örneğinde olduğu gibi devlet kurumları olabilmektedir. Günümüzde Latin
Amerika sinemasına devletlerin desteği doğrudan olmaktan çok dolaylı bir şekilde
olmaktadır. Bölgesel ve yerel hükümetlerse merkezi devletlerin yerine yapım
ş
irketleri kurarak sinemaya destek olmaktadır (Elena, 2003: 212).
3.4-)
YÖNETMENLER
Yeni Latin Amerika sinemasında itici gücü genç sinemacılar oluşturmaktadır.
Bu genç sinemacılar 1960’lardan farklı olarak kendi ülkelerinde ya da diğer Latin
Amerika ülkelerinde eğitim görmüştür. Bu kişilerin sinemayla ilişkileri yalnızca
Hollywood sinemasıyla sınırlı kalmamış, kendi sinema tarihlerini de bilerek
yetişmişlerdir. Ekonomik kriz sinema yapımını zorlaştırırken, gençler kendi
kendilerini finanse ederek sinema yapmaya başlamıştır. Yeni kuşak kendi alternatif
147
film tarzını oluşturmaktadır. Bu tarz 1960’ların politik alternatifliğinden çok teknik
bir alternatifliktir. 1960’ların sinema akımlarından etkilenmeleri teorik alandan çok
film biçimi şeklinde olmuştur.
Yeni kuşak sinemacılar 1960’ların sinema hareketlerinden biçimsel anlamda
etkilenirken kendi sinema hareketlerini oluşturamamış ya da teorik bir çerçeve
kuramamışlardır. Yeni kuşak sinemacılar da öncülleri gibi
talyan yeni
gerçekçiliğinden ve Fransız yeni dalgasından etkilenmiştir. 1960’larda yeni
gerçekçiliğin sinema için ifade ettiği değerler günümüz sineması için de geçerlidir.
Her iki dönemde de ekonomik sorunlar belirleyicidir. 1960’lar yeni gerçekçiliği
politik bir sinema yapabilmek için kullanırken, günümüzün sineması bunu toplumsal
bir sinema yapabilmek için kullanmaktadır. Günümüzde, Latin Amerika’da
ekonomik ve toplumsal krizlerden doğan toplumsal bir sinema yapılmaktadır, ama bu
sinema 1960’lardan farklı olarak politik ama devrimci değildir.
Yeni Latin Amerika sinemasına biçim olarak en fazla etkiyi Cinema Novo
yapmıştır. Cinema Novo’nun film biçimi kırsal alanda geçen filmlerde güncelliğini
korumaktadır. Glauber Rocha’nın “tropikalizm” dediği Cinema Novo’nun biçimsel
özellikleri şimdilerde de sürmektedir. Ancak, genel olarak yeni kuşak yönetmenler
kliplerin ve reklâmların dilinden etkilenmiştir (Johnson, 2005: 18). Yeni kuşak
yönetmenler farklılıklarını seyircinin anlayacağı filmler yaptıklarını söyleyerek
belirtmektedirler (Shaw, 2003: 52).
148
Genç sinemacıların ardından eski kuşak da yeniden sinemaya dönmüştür.
Sinema yapmaya ara vermiş olan ya da az sayıda film üretebilen sinemacılar yeniden
film çekmeye başlamıştır. Günümüzde, Latin Amerika sinemasında üç kuşaktan
yönetmenler filmler yapmaktadır. Birinci kuşağı 1960’larda sinema hareketlerinin
içinde yer almış yönetmenler oluştururken, ikinci kuşak 1970 ve 1980’lerde film
çekmeye başlamış ve aralıklarla günümüze kadar devam eden yönetmenlerdir.
Üçüncü kuşak ise, 1990’ların ikinci yarısında ya da 2000’li yıllarda film çekmeye
başlamış genç sinemacılardır.
Birinci kuşak 1960 ve 1970’lerın sinema hareketlerini oluşturan
yönetmenlerdir. 1960’ların sinemacılarından Arjantinli Fernando Solanas, Bolivyalı
Jorge Sanjines, Kübalı Humberto Solas, Şilili Miguel Littin, Patricio Guzman ve
Brezilyalı Carlos Diegues, Julio Bressane ve Nelson Pereira dos Santos gibi
yönetmenler sinema yapmaya devam etmektedir. Sürgün hayatı yaşamak zorunda
kalan bu sinemacılar, şimdilerde sinemaya bakışları aynı kalsa ya da değişmiş olsa da
ilk baştakine benzer bir heyecanla çalışmaya devam etmektedir.
Fernando Solanas, ikinci sinemacı olarak geçirdiği yılların ardından tekrar
belgesele dönmüş ve üçüncü sinemacı olarak çalışmaya başlamıştır. Yağma Anıları
ve Kimsesizlerin tibarı filmlerinde Arjantin’in yakın geçmişini incelemekte ve
ekonomik krizlere yol açan sorunları anlatmaktadır. Yağma Anıları’nda, 2001’de
Arjantin’in içine girdiği ekonomik krizin nedenleri üzerinde durulurken, Arjantin’in
yeni-sömürge bir ülke olmasını anlatmaktadır. Kimsesizlerin tibarı, 2001 krizi
sırasında gerçekleşen toplumsal gösterilere ve krizden en fazla etkilenen ve toplumun
Dostları ilə paylaş: |