149
çoğunluğunu oluşturan yoksullara yönelmektedir. Solanas, bu iki belgeselle yeniden
“üçüncü sinemacı” gibi çalışmaya başlamıştır.
Brezilyalı yönetmenlerden Carlos Diegues ise en fazla değişiklik yaşamış
yönetmenlerden birisidir. Cinema Novo zamanında da en popüler yönetmenleri olan
Diegues, Agreste'li Tieta (Tieta do Agreste, Brezilya, 1996), Orfeus (Orfeu, Brezilya,
1999) ve Tanrı Brezilyalıdır adlı filmlerinde tropik Brezilya görüntülerinin önünde
popüler filmler üretmeye başlamıştır. Biçim açısından fazla değişiklik olmasa da
tematik olarak en fazla değişen yönetmenlerin başında gelmektedir. Marjinal
Sinema’nın en önemli yönetmeni olan Julio Bressane ise Nietzsche'nin Torino'daki
Günleri
(Dias de Nietzsche em Turim, Brezilya, 2001) adlı filminde olduğu gibi
deneysel sinema çalışmalarını sürdürmektedir. Nelson Pereira dos Santos ise
çalışmalarını televizyonda sürdürmektedir.
Jorge Sanjines eski filmlerinin başarısını yakalayamamış ve son dönemde
Son Bahçenin Çocukları
(Los Hijos del Ultimo Jardin, Bolivya, 2004) adlı filmi
yönetmiştir. Humberto Solas, Küba toplumunun sorunlarını incelemeye devam eder
ve Barrio Cuba (2004) ve Oshun için Bal (Miel para Oshun, Küba, 2001) filmlerini
yönetir. Barrio Cuba’da Havana’nın kenar mahallelerinden hikâyeler anlatırken,
Oshun için Bal
’da ABD’ye göçen bir adamın, Küba’ya dönüp annesini aramasını
anlatır. Miguel Littin, uzun süren sürgün hayatından sonra ülkesine dönebilmiş Sisli
Toprak
(Tierra del Fuego, Şili, 2000) ve Son Ay (Ultima Luna, Şili, 2005) filmlerini
yönetmiştir. Patricio Guzman film biçimi ve politik durumu en az değişen
150
yönetmendir. Halen belgesel yapmaya ve 1970’ler Şili’sini anlatmaya devam
etmektedir. Pinochet Davası ve Salvador Allende 2000’lerde yönettiği filmlerdir.
Orta kuşak yönetmenler 1970 ve 1980’lerin politik baskı ortamlarında ya da
sürgünde sinema yapmaya başlamış yönetmenlerdir. Perulu Francisco Lombardi,
Arjantinli Adolfo Aristrain, Carlos Sorin, Juan Jose Campanella, Marcelo Pineyro,
Brezilyalı Hector Babenco, Bruno Barreto, Meksikalı Arturo Ripstein, Kübalı
Fernando Perez ve Şilili Silvio Caiozzi bu yönetmenlerden bazılarıdır. Bu
yönetmenlerin ortak özellikleri ise 1960’lar kadar olmasa da 1980’lerde politik bir
sinema yapmaya çalışmış olmaları ve bu durumlarında fazla bir değişiklik
olmamasıdır. Orta kuşak yönetmenler yeni Latin Amerika sinemasında iki kuşağı
birleştiren bir konumdadır.
Francisco J. Lombardi, Peru’nun uluslararası alanda en fazla tanınan
yönetmenidir. Filmlerinde klasik ev hayatı ile kişisel ve politik şiddet ön plana
çıkmaktadır (Barrow, 2005: 53). Peru’da dağ insanları ve yerliler, Limalılar
tarafından ırkçı ayrıma uğrar ve bu ayrım Lombardi’nin filmlerinde de ön plandadır.
Son dönemde çektiği filmler arasında Kimseye Söyleme (No se lo Digas a Nadie,
Peru, 1998), Kaptan Pantolon ve Özel Servisler (Pantaleon y las Visitadoras, Peru,
2000), Kırmızı Mürekkep (Tinta Roja, Peru, 2000) ve Gözlerin Görmediği (Ojos Que
no Ven
, Peru, 2003) sayılabilir. Yönetmen, Kimseye Söyleme’de Peru’da eşcinsel
olmanın zorluklarına değinirken, bir yandan da yerli olmanın eşcinsel olmaktan daha
zor olduğunu vurgular. Kaptan Pantolon ve Özel Servisler, Peru’nun
151
militarizeleşmesini ve askerlerin uyguladığı şiddeti eleştirirken Kırmızı Mürekkep’de
eleştiriler bu kez basına yönelmiştir.
Arjantinli Adolfo Aristrain, Carlos Sorin, Juan Jose Campanella ve Marcelo
Pineyro orta kuşak yönetmenlerin yeni sinemaya en yakın duranlarıdır. Adolfo
Aristrain, Genel Mekânlar (Lugares comunes, Arjantin, 2002) ve Roma (Arjantin,
2004), Carlos Sorin Arjantin Hikâyeleri (Historias minimas, Arjantin, 2002) ve
Köpek Bombon
(El Perro, Arjantin, 2004), Juan Jose Campanella Gelinin Oğlu ve
Avellaneda'nın Ayı
(Luna de Avellaneda, Arjantin, 2004) Marcelo Pineyro
Kamchatka
(Arjantin, 2002) ve Metod (El Metodo, Arjantin, 2005) adlı filmlerini
2000’li yıllarda yönetmişlerdir. Filmlerinde toplumun içinden kesitler sunarlar.
Kamchatka
hariç, diğer filmlerin hepsi ekonomik problemlerle krize girmiş bir
toplumdan hikâyeler anlatmaktadır. Carlos Sorin’in filmlerinin dışındakiler,
ekonomik krizin sonrasında eski hayatlarını devam ettiremeyen ve yoksullaşan orta
sınıfa yönelirken, Sorin, filmlerinde daha geniş bir perspektiften topluma
bakmaktadır. Kamchatka ise, Arjantin’in yakın tarihine, 1976 yılına geri gitmektedir.
Brezilyalı yönetmenler Hector Babenco ve Bruno Barreto’nun ortak yanı ise
hem kendi ülkelerinde hem de Hollywood’da çalışmaya devam etmeleridir. Hector
Babenco 2000’li yıllarda Brezilya’da Carandiru’yu yönetirken, Cinema Novo’nun
son yönetmenlerinden biri olarak sinemaya başlayan Bruno Barreto, Brezilya’da
Bossa Nova
(2000) gibi popüler filmler çekmiştir.
Dostları ilə paylaş: |