S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   256

44

o c a k   1 1

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 18

Aralık 2010 günü olağanüstü kurultayda bah-

settiği konuların en yakıcı olanlarının başında 

ekonomi gelmektedir. Özellikle siyasi anlamda 

çok etkili bir alan olan yoksulluk ve sosyal yar-

dımlar konusunda kendisini bir sosyal demok-

rat parti olarak gördüğünü iddia eden CHP’nin

yaklaşımının kodlarını doğru okumak gerekir. 

Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultaydaki konuş-

masında “Aile sigortası getireceğiz, hiçbir aile 

gelirsiz kalmayacak. Kadının banka hesabına 

asgari ücret kadar para yatıracağız” diyerek, 

Aile Yardımı Sigortası’nda ihtiyacı olan ailenin 

kadın üyesine aylık 600 TL ödeneceğini belirt-

ti. Bu söylemin ekonomik analizine girmeden 

önce şunu belirtelim ki, sosyal yardımlar her-

kese değil, ihtiyacı olan kişilere adil ve belli kri-

terlere göre dağıtılmalıdır. Yine, ihtiyacı olduğu 

halde sosyal yardımlara ulaşamayan kesime 

ulaşabilmek, ihtiyaç sahiplerini belirleyebilmek 

için ülke genelinde mutlaka yoksulluk haritası 

çıkarılmalıdır. Yoksulluk haritası esas alınma-

dan yapılacak yardımların, amacına ulaşması 

zor görülmektedir.



Hedef kitle kim?

Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği “Aile Yardımı Sigor-

tası” çok belirsiz bir kavramdır. “Aile Yardımı 

Sigortası” nedir? Kimleri kapsamaktadır? He-

def kitlesi kimlerdir? Toplum nezdinde bu kafa 

karışıklığını mutlaka gidermek gerekmektedir. 

Çünkü her hedef kitleye göre farklı bir maliyet 

tablosu ortaya çıkmaktadır. Burada bahsedilen 

hedef kitle, işsiz olanlar mı, hiçbir sosyal güven-

cesi olmayanlar mı, ya da yoksulluk sınırı altın-

da olan kesim mi, bu net değildir. Şimdi, farklı 

hedef kitlesine göre çok basit bir hesaplama ya-

pacak olursak; eğer Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği 

kesim yoksulluk sınırı altında olan kesim ise, 

SETA YORUM

CHP’de Sosyal Devlet! 

CHP  liderinin  vaatlerinin  ekonomiye  getireceği  maliyet  hesaplanmaya  değerdir. 

Oy kaygısıyla hayata geçirilecek genişletici mali politikalar bütçe açıklarında büyük 

artışa neden olacaktır

ERDAL TANAS KARAGÖL

chp ve aile sigortası vaadi

OCAK 2011 - 

2010 yılının son günlerinde düzenlenen CHP olağanüstü kurultayında konu-

şan Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi alanında “aile sigortası” vaadini ortaya atmış; ailelere asgari 

ücret tutarında yardım yapılacağını açıklamıştı. Bir sosyal politika projesi olarak ortaya atılan 

öneri, özellikle bu tür bir maliyeti karşılayacak kaynağın yokluğu nedeniyle eleştirildi.



45

c h p   v e   a i l e   s i g o r t a s ı   v a a d i

Türkiye  İstatistik  Kurumu’nun  (TÜİK)  2008

yılı rakamlarına göre nüfusun yüzde 12.4’ünü 

oluşturan bu kesim 8.2 milyon kişidir. 4 kişilik 

aile baz alındığında yaklaşık 2 milyon aileye 

aylık 600 lira maaş bağlanması gerekiyor. Bu-

nun yıllık maliyeti ise 14.4 milyar lira olacaktır. 

Eğer Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği kesim hiçbir 

sosyal güvencesi olmayanlar, yani muhtaç ke-

sim ise, bu kesimi hedefleyen ve yardım yapan 

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Mü-

dürlüğü (SYDGM) yaklaşık olarak 2.5 milyon

haneye ve dolayısıyla 10 milyon kişiye yardım 

yapmaktadır. Bu hanelere aylık 600 lira öden-

mesi durumunda toplam ödenecek miktar 18 

milyar  TL  olacaktır.  SYDGM’nin  2009’da  2.3

milyar  TL  sosyal  yardım  yaptığı  göz  önünde

bulundurulursa, bu kurumun 1 yılda yaptığını 

Kılıçdaroğlu 1.5 ayda yapacaktır. Bu inanılması 

güç bir rakamdır. Öte yandan, Kılıçdaroğlu’nun 

bahsettiği Aile Sigortası’nın hedef kitlesi olarak 

mevcut yeşil kart kullanıcıları görülüyor ise, 

Yeşil kart kullanan 2.5 milyon hane için aylık 

600 TL ödeme, yıllık 18 milyar TL’lik bir yar-

dım bütçesi doğurmaktadır.



Öngörülen yardımların bütçeye maliyeti

2011  Yılı  Merkezi  Yönetim  Bütçesi’nde,  tah-

mini bütçe giderlerinin yaklaşık olarak 312.5 

milyar  TL  olduğu  şu  dönemde,  sadece  sosyal

yardımlara aktarılması planlanan ve toplam 

bütçenin yüzde 5’ine denk gelen ortalama 15 

milyar TL’nin bakanlıkların 2011 tahmini bütçe

rakamları ile karşılaştırıldığında ilginç sonuç-

lar ortaya çıkmaktadır. Genel bütçeden Adalet 

Bakanlığına 4.8 milyar, Sağlık Bakanlığı’na 17 

milyar, Ulaştırma Bakanlığına 6.5 milyar, Mil-

li Savunma Bakanlığı’na 16.9 milyar, İçişleri 

Bakanlığına  2.2  ve  Milli  Eğitim  Bakanlığı’na

34 milyar TL aktarılması planlanmıştır. Sağlık

Bakanlığı bütçesi kadar bir miktarın, sosyal 

yardımlara aktarılması uzun dönemde karşıla-

namayacak sorunları beraberinde getireceği ise 

çok açıktır. Nereden bakılırsa bakılsın, bütçeye

çok ağır maliyetler yükleyen bu söylemin fatu-

rası da ağır olacaktır. Bunun her yıl artarak ve 

daha da katlanarak devam edecek olması, ça-

lışanların 40’lı yaşlarda emekli olduğu 1990’lı 

yıllardaki ekonomide meydana gelen tahriba-

ta benzer bir etkisi olacaktır. Son yıllarda elde 

edilen kazanımların popülist politikalar, ya hep 

ya hiç mantığı ve seçimi mutlak kazanma hırsı 

ekonomide özellikle de bütçe dengesinde çok 

büyük problemlere sebebiyet verecektir. Daha-

sı, Kılıçdaroğlu’nun sosyal yardımlar dışında, 

üniversite harçlarının, mazotta ÖTV’nin kaldı-

rılması ve diğer vaatlerin ekonomiye yükleye-

ceği maliyet de ayrıca hesaplanmaya değerdir. 

Oy kaygısı nedeniyle mevcut seçmen kitlesini 

kaybetmeme ve bu kitlenin harcamalarını sı-

nırlamama isteği gibi nedenlerle gerçekleştiri-

lecek olan bu genişletici mali politikalar büt-

çe açıklarında da çok büyük bir artışa neden 

olacaktır.  2010  sonunda  28.2  milyar  TL  açık

vermesi beklenen sosyal güvenlik sisteminin

2011’de de 30.6 milyar TL açık vereceği tahmin

edilmektedir. Sadece sosyal güvenlik sisteminin 

açığının yılda 30 milyar TL’yi bulduğu bir ül-

kede, reel politika yaptığını iddia eden bir si-

yasetçi ailenin kadın üyesine aylık 600 TL vaat

edebilir mi? Vaat edilen sözlerin toplumda an-

lamlı olabilmesi için, vaatlerin finansal olarak 

da mutlaka bir karşılığının olması gerekir. Aksi 

halde, Kılıçdaroğlu’nun “Benim adım Kemal 

Kılıçdaroğlu’dur. Ben parayı bulacağım diyor-

sam bulurum” ifadesi iktisat literatüründe kar-

şılığı olmayan, müflis siyasetçi jargonudur.

Sabah, 1 Ocak 2011



Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə