1
1.
GĐ RĐŞ
Đ
nsanlar tarih öncesi devirlerden beri davranış, düşünce ve duygularını etkileyen
maddeleri keşfederek kullanmışlardır. Bu maddelerden bilinen en eskileri afyon,
esrar, kokain, meskalindir. Bitkisel kökenli bu maddeler önce dini amaçlarla ruhsal
durumu değiştirme ve savaşlarda cesaret verme amacıyla kullanılmıştır. Modern
bağlamda uyuşturucu madde, kişiden kişiye değişen kavramdır. Bazılarına göre zinde
olmak ve hayatını devam ettirmek, bazılarına göre ise yaşamın zorluklarından ve tek
düzeliğinden kaçmak ve bazı insanlara göre ise, hayatını sonlandırma aracıdır.
Genel olarak uyuşturucu maddeler terimi; doğrudan Merkezi Sinir Sistemini
(MSS) etkileyerek duygu ve davranışlarda değişikliklere yol açan, uzun süreli
kullanımlarda alışkanlık ve bağımlılığa yol açan, bağımlı hale geldikten sonra
alınmaması durumunda psikolojik ve fiziksel tepkilere neden olan maddeler için
kullanılır. Çoğu kez bu terim, etkileri uyuşturucu olmayan uyarıcılar (stimülanlar),
hayal gördürücüler (halusinojenler) ve yatıştırıcılar (depresanlar) maddeler için de
kullanılan genel bir terimdir. Aslında uyuşturucu kavramı suiistimal edilen
maddelerin bir alt kolu olarak tanımlanmalıdır. Bu çalışmada yasal kısıtlılığı olan
uyuşturucu ve suiistimal edilen maddeler yerine “bağımlılık yapıcı madde” terimi
kullanılacaktır.
Bağımlılık yapıcı maddelerin üretimi, kullanımı ve madde suiistimali diğer
ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe artmaktadır.
Ülkemiz ise, bulunduğu coğrafi konum itibariyle eroin, afyon, baz morfin,
esrar, kokain ve sentetik uyuşturucu maddeler ile bu bağımlılık yapıcı maddelerin
imalinde kullanılan ara kimyasal maddelerin kaçakçılığından, kullanımından ve
imalinden etkilenmektedir. Ülkemizi etkileyen afyon ve türevi uyuşturucu
maddelerin (eroin, afyon ve baz morfin) kaynağını, 2005 yılında dünya genelindeki
yasa dışı afyon üretiminin %89’unu karşılayan Afganistan oluşturmaktadır.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Programı (UNDCP) tahminlerine
göre dünya üzerinde 180 milyon kişi bağımlılık yapıcı madde kullanmakta; bunların
144 milyonu esrar, 29 milyonu amfetamin tipi uyarıcı, 14 milyonu kokain, 13.5
2
milyonu afyon türevi (bunun 9 milyonu eroin) maddelere bağımlıdır (World Drug
Report, 2000).
ABD'de, her yıl 20.000 Amerikalının ölümüne neden olan bağımlılık yapıcı
maddelerden kurtulmak için, sadece sağlık koruma sistemine harcanan para yıllık 15
Milyar ABD-$’ı kadardır.
Her yıl Đngiltere'de yasadışı bağımlılık yapıcı maddeleri almak için 6 milyar
£ bu tür maddeleri satan satıcılarına verilmektedir (http://www.bbc.co.uk/hi/english
/uk/newsid_1590000/1590827.stm).
Đ
ran'da ise bağımlılık yapıcı maddeleri kullanan yaklaşık 2 milyon kişi bu
maddeler
için
her
yıl
281
milyon
250
bin
ABD-$
harcamaktadır
(http://www.ntvmsnbs.com/news/52258.asp).
Dünya üzerinde yasadışı ticaretinden kaynaklanan yıllık 400 milyar ABD-$
bağımlılık yapan maddelerin geliri olduğunu düşünürsek, bu tehdidin ulaştığı
boyutları daha iyi kavrayabiliriz (NY:UNODCCP, 1998).
Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımının ciddi bir problem olduğu ülkeler,
toplumun asli unsuru olan insanı kaybetmekle kalmamakta, toplumsal umutlarını ve
geleceklerini de yitirmektedir.
Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımında hedef kitle 15-25 yaş grubundaki
gençlerdir. ABD'de yapılan bir çalışmada, lise son sınıf öğrencilerinin, %50'si
okuldan mezun olmadan önce en az bir defa yasadışı maddeyi denediğini
söylemektedir. Türkiye'de ise, Yeniden Sağlık ve Eğitim Vakfı'nın yaptığı
"Sigara, Alkol ve Madde Kullanım Yaygınlığı" araştırmasında, bu tür maddeleri
deneme yaşı 13 olarak bulunmuştur (http://www.ntvmsnbc.com/news/141606. asp).
Bağımlılık yapan maddeleri satan tacirler bu kitleyi etkilemek ve bu tür
maddeleri cazip göstermek için her yolu denemektedir. Örneğin; en son
Avustralya'da üstünde süpürgeyle uçan Harry Potter'ın olduğu ekstazi tabletlerin
görüldüğü rapor edilmiştir (http://www.ntvmsnbc.com/news/141606.asp).
3
Kenevir bitkisi hemen hemen her ülkede yetiştirilmektedir. Diğer yasadışı
bağımlılık yapan maddelerin aksine esrar kullanıcıları kendi maddelerini kendileri
üretebildikleri için kenevir bitkisi üretimi çok yaygın ve dağınıktır. Örneğin;
Hollanda kapalı ortamlarda kenevir bitkisi yetiştirme konusunda öncü olmuş ve
günümüzde en az 20 Avrupa ülkesi için çok önemli bir bağımlılık yapıcı maddelerin
kaynağı olmuştur. Doğu Avrupa için Arnavutluk benzer rol oynamaktadır. Ama yine
de bunlara rağmen toz esrar kaçakçılığının en büyük kısmı Avrupa’ya Fas’tan
yapılmaktadır. Afganistan ise, afyon tarlalarının yanında yetiştirdiği kenevir
bitkisiyle dünyada ikinci büyük toz esrar üreticisidir (KOM Raporu, 2006).
Dünya genelinde kokain maddesi Bolivya, Kolombiya ve Peru’da üretilmekte
ve bu ülkelerden tüm ülkelere dağıtımı yapılmaktadır. Dünya üzerinde kokain
üretimi aynı kalmasına rağmen kokain yakalanmaları artmıştır. Potansiyel kokain
üretimi 2005 yılında 910 tona ulaşmıştır.
Amfetamin tipi uyarıcılar (ATS), amfetaminleri (amfetamin, metamfetamin),
ekstazi (MDMA ve türevi maddeler) ve diğer sentetik (metkatinon, fenetilin)
uyarıcıları kapsamaktadır. UNODC’nin dünya genelindeki ATS üretimi için 2004
yılı tahmini yaklaşık 480 tondur. En çok ekstazi üretimi ve yakalaması Avrupa’da
yapılmaktadır. 2005 ve 2006 yıllarında ülkemizde meydana gelen sentetik bağımlılık
yapan madde (kaptagon ve ekstazi toplamı) olayları karşılaştırıldığında; 2006 yılında
yakalanan madde miktarlarında %71,9’luk bir artış meydana gelmiştir. Ülkemizde,
bağımlılık yapıcı maddelerin kaçakçıları tarafından gerçekleştirilen ekstazi
kaçakçılığı, kaptagon kaçakçılığının
aksine iç tüketime
yönelik olarak
gerçekleştirilmektedir. 2002 yılında ekstazi yakalanan il sayısı 14 iken, 2006 yılında
bu sayı 65’e çıkmıştır. Bu durum ülkemizde ekstazi kullanımı ve kaçakçılığının her
geçen yıl hızlı bir şekilde arttığını göstermektedir (KOM Raporu, 2006).
Dünya’da 29 milyon insan amfetamin, 10 milyon insan ekstazi
kullanmaktadır. Europol’un 2000 yılı verilerine göre; Avrupa Birliğine üye ülkelerde
ele geçirilen ekstazi tabletlerde 1999 yılına göre %50’den fazla artış görülmüştür.
Avusturya’da %420, Finlandiya’da %390, Yunanistan’da %1803, Đrlanda’da %163,
Đ
talya’da %86, Hollanda’da %50, Đspanya’da %64 ve Đsveç’te %152 olarak anlamlı
bir şekilde artış olmuştur (Gimeno ve ark., 2003).
Dostları ilə paylaş: |