Sevda dulger tez



Yüklə 0,72 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/26
tarix18.05.2018
ölçüsü0,72 Mb.
#44556
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   26

 

Hong  Kong’da  “Fing  Tau  Yuen”  olarak  bilinen  ve  “kafa  sallama  hapı" 



manasına  gelen  yasa  dışı,  2002-2004  yılları  arasında  ele  geçirilmiş  89  adet  ekstazi 

tablet  üzerinde  yapılan  bir  çalışmada  safsızlık  profili  çıkarılmıştır.  Tabletler  alkali 

ş

artlarda  dietileterle  ekstraksiyon  işlemlerinden  sonra  GC-MS  cihazı  ile 



analizlenmiştir.  19  adet  safsızlık  saptanmış  olup,  dimetilamfetamin,  piperonal, 

ketamin,  stearik  asit,  p-metoksilfenetilamin,  3.4-  metilendioksifenikmetanol 

bunlardan bir kaçıdır (Cheng ve ark., 2006). 

Mitrevski  ve  Zdravkovski’nin  2004  yılında  ele  geçirilen  ekstazi  tabletlerde 

amfetamin, metamfetamin (MA), MDMA, 3,4-metilendioksiamfetamin (MDA), 3,4-

metilendioksi-N-etilamfetamin   (MDEA)   ve   N-metil-1- (3,4-metilendioksi fenil)-

2-bütanamin (MBDB)’nin eş zamanlı basit ve hızlı bir metodla, FID dedektörlü GC 

cihazı ile belirlenmesine yönelik bir çalışma  yapmışlardır. Bu altı maddeyide içeren 

tabletler SPB-50 kapiler kolonda difenilamin iç standart olarak kullanılarak 6 dakika 

da  ayrıldı.  Amfetamin  ve  metaamfetamin  ihmal  edilebilecek  düzeyde  kuyrukları 

birbirine  takılırken,  diğer  amfetamin  grubu  maddeler  için  yüksek  derecede  simetrik 

pikler elde edilmiştir. Duyarlılık nanogram seviyesinde olup, düşük konsantrasyonda 

(2,4mg/ml)  tekrarlanabilirlik  %2,6-%6,6  iken,  yüksek  konsantrasyonda  (70mg/ml) 

ise  %1,2-  %  2,6  aralığındadır.  Bu  teknik  iş  yoğunluğu  fazla  olan  laboratuvarlarda 

GC-FID dışında başka yöntemlerde de (TLC, IR, HPLC) kullanılabilir (Mitrevski ve 

Zdravkovski, 2004). 

2005  yılında  yapılan  başka  bir  çalışma  yakalanan  ekstazilerdeki 

safsızlıklardan,  ekstazinin  hangi  metotla  üretildiğini  tespit  edilmesini  yöneliktir. 

Kullanılan  sentez  yöntemlerinde  reaksiyon  girdilerinin  (ön  madde  ve  katalizör  gibi) 

farklı olması, ekstazilerdeki safsızlıkların farklı olmasına yol açmaktadır. Bu çalışma 

ile menşei tayinine farklı bir bakış açısıyla yardım edilmektedir (Swist ve ark., 2005). 

Yine 2005 yılında yapılan bir çalışmada 22 adet amfetamin safsızlığı değişik 

çözücü  sistemleriyle  ve  0,  4,  12,  24,  48  ve  96.  saatte  yapılan  GC-MS  ve  GC-FID 

analizleriyle değerlendirilmiştir.  Đzooktan, toluen, etanol, diklormetan, etilasetat ve 




 

dietileter  çözücü  olarak  kullanılmıştır.  Analiz  sonuçlarına  göre  safsızlıkları 



belirlemede izooktan ve toluen en inert ancak zamana dayalı analizlerde ise kararsız 

oldukları tespit edilmiştir (Aalberg ve ark., 2005). 

2003’te  ise,  safsızlıkları  tespit  etmek  için  kullanılan  ekstraksiyon 

yöntemlerini etkileyen parametreler üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışmada görülmüştür 

ki,  pH,  çözücü  evaporasyon  basamağı,  ekstraksiyon  çözücüsü,  çalkalama  süresi  ve 

ekstrakt  toplama  gibi  parametrelerin  ekstraksiyonu  etkilediği  tespit  edilmiştir 

(Gimeno ve ark., 2003). 

MDMA tozları ve tabletlerinin elementel bileşimi ile ilgili bir çalışma Koper 

ve  arkadaşları  tarafından  2006  yılında  yapılmıştır.  Karşılaştırmalı  analizlerde 

MDMA sentez metodlarının belirlenmesi ve elementel profil uygulaması objektiftir. 

Geliştirilen analitik metodlar indüktif eşleşmiş plazma-kütle spektrometre (ICP-MS) 

ve  indüktif  eşleşmiş  plazma-atomik  emisyon  spektroskopisi  (ICP-AES)  bir 

numunenin kantitatif olarak izlenmesiyle karşılaştırıldı. Örnekler Hollanda’da büyük 

operasyonlardan  alınan  97  tablet  ve  57  ayrı  imalathaneden  toplanan  MDMA 

tozlarından oluşmuştur. MDMA üretim metodu 97 tabletten 89’ unda belirlenmiştir. 

84 tablet katalizör olarak platinin kullanıldığı redüktiflenmiş aminasyon metodu ile 4 

tablet NaBH

4

’ün



 

kullanıldığı redüktiflenmiş aminasyon metodu ile kalan 1 tablet ise 

benzer  redükleme  ajanları  kullanılarak  üretilmiştir.  MDMA  tabletlerinin  hiçbiri, 

alüminyum amalgam metoduyla üretilmemiştir (Koper ve ark., 2007) 

Bağımlılık  yapıcı  maddelerin

 

üretimi  ve  kullanımı,  ilaçların  suiistimalini 



önlemek amacıyla Adli Tıp Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel 

Komutanlığı Laboratuvarları çeşitli bölgelerde hizmet vermektedir. 

Bu çalışmada; son beş yıl içerisinde değişik illerde yapılan operasyonlarında ele 

geçirilen, yasadışı üretilmiş çeşitli amfetamin grubu madde içeren ekstazi tabletlerin 

fiziksel  incelemeleri  (renk,  logo,  ağırlık,  çap  ve  kalınlık)  ve  Gaz  Kromatografisi-

Kütle  Spektroskopisi  (GC-MS),  Gaz  Kromatografisi  (GC)  ve  Yüksek  Basınçlı  Sıvı 

Kromatografisi  (HPLC)  cihazları  ile  karşılaştırmalı  nitel  ve  nicel  analizleri  yapıldı. 

Nitel  ve  nicel  analizler  için  uygun  cihaz  seçilerek,  en  uygun  analiz  koşulları 

belirlendi.  



 



1.1.



 

Bağımlılık Yapıcı Maddelere Ait Genel Bilgiler 

1.1.1. Bağımlılık Yapıcı Maddelerin Genel Tanımı 

Doğrudan  MSS  etkileyerek  duygu  ve  davranışlarda  değişikliklere  yol  açan,  uzun 

süreli kullanımlarda alışkanlık ve bağımlılığa yol açan, bağımlı hale geldikten sonra 

alınmaması  durumunda  psikolojik  ve  fiziksel  tepkilere  neden  olan  ve  belli  dozların 

üzerinde alındığında ölüme bile yol açabilen maddelere “bağımlılık yapıcı maddeler” 

denir.  


 

1.1.2. Madde Bağımlılığı  

Madde bağımlılığı; maddeyi devamlı almak için zorlanma ve gereksinim duyulması, 

istenen  etkilerin  görülebilmesi  için  dozun  arttırılması  gereksinimi  ile  ortaya  çıkan 

tolerans  gelişmesi  ile  psikolojik  ve  fiziksel  bağımlılığın  görülmesi  şeklinde 

tanımlanabilir.  Bazı  maddeler  kişiler  tarafından  sürekli  kullanılmakla  birlikte  psişik 

durumda ve fizyolojik fonksiyonlarda önemli bir değişiklik oluşturmazlar, bu açıdan 

çay ve kahve gibi alışkanlıkların bağımlılık sayılıp sayılmayacağı tartışmalıdır.  

Madde  bağımlılığı  maddenin  yapısına,  vücuda  alınış  şekline,  miktarına 

(dozuna),  sıklığına,  kullanıcının  sağlık  durumuna,  metabolizmasına  bağlı  olarak 

çeşitli şekillerde ve şiddette ortaya çıkar.  

Bağımlılığa  yol  açan  maddeler;  genel  olarak  yaşamı  sürdürmek  için  gerekli 

olmadığı  halde  keyif  verici  özellikleri  nedeniyle  tüketilirler  ve  kullanıcılarda 

bedensel, ruhsal ve davranışsal değişikliklere yol açarlar. 

Bağımlılığı  daha  iyi  anlamak  için  bağımlılık  yapıcı  maddelerin  beyin 

tarafından  salgılanan  dopamin,  serotonin  ve  endorfin  gibi  psikoaktif  maddeler 

üzerine etkilerini araştırmak gerekir. 

Tedavi  amaçlı  kullanılmayan  bir  çok  madde  ve  tıpta  belli  amaçlar  ve  belli 

sınırlılıklar  içinde  kullanılan  kimi  ilaçlar,  tedavi  dışı  amaçlarla  ve  önerilmeyen 

miktarlarda kötüye kullanılmak suretiyle bağımlılık maddesi haline gelmektedir.  



Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə