SOVYET TARİH YAZIMI VE
34
imzaladığı bellidir. Sırası gelmişken söyleyelim, bundan tam 35-36
sene sonra aynı kişi Kazak tarihini yine de kabul etmemek maksadıyla
Oljas Süleymenov’un “Elif ve Şair” isimli kitabı için de buna benzer bir
karar almaya talimat vermiştir. “Kara Kardinal’ın bu son cezalandırma
talimatı” hayata geçmedi. Zamanın rengi değişti, üzerindeki “Komünist
kolonyalizmin” gücü azalmaya başladı.
Pravda
’nın makalesi, mahkeme kararından da güçlü idi ve KP Merkez
Komitesinin birinci sekreteri bile onun gücünü yok sayamazdı. Bu karar
Kazakistan’ın kaderini belirledi.
SSR KP Merkez Komitesinin İdeoloji Sekreteri M. A. Suslov’un baş-
kanlığıyla propaganda bölümünün ve “Pravda” gazetesinin basında
organize ettiği “kampanya saldırılarını” ortaya çıkaran mektuplar ve
belgeleri, makaleler ve savunma mektupları, şikâyet mektuplarının
içeriğine dayanarak J. Şayahmetov ve İ. Omarov Kenesarı isyanın haksız
nitelendirmeye karşı çıktıklarını görmek mümkün. Onlar üç ay boyunca
Pravda
’nın makalesini parti teşkilatlarında tartışmaya izin vermemişler.
Ancak Şayahmetov görevli olarak ülke dışına gittiği zaman II. Sekreter
Kruglov’un talimatıyla makale Tarih Enstitüsü’nün parti teşkilatında
alelacele tartışılmıştır.
Evet, II. Dünya savaşında askerlere “Sizleri Abılay’ın, Kenesarı’nın,
Navrızbay’ın ruhları koruyup kollasın!”- diye seslendiğini J. Şayah-
metov’un kendisi de itiraf ederek şöyle demiştir:
“ Ben 1944’te Amangeldi İmanov’un ölümünün 25. yıldönümü do-
layısıyla Sosyalist Kazakistan gazetesinde yayınlanan makalemde
önemli siyasi hata yaptım. Kazak askerlerini Nazilere karşı mücadeleye
çağırırken onları atalarının isimlerine layık olmaya çağırdım ve Sırım,
İsatay, Mahambet, Amangeldi isimleriyle birlikte Abılay, Kenesarı ve
Navrızbay’ın da adlarını söyledim. Kazak SSR Yüksek Şurasının top-
lantısında Nisan 1944’te yaptığı konuşmasında Ondasınov yoldaş da
böyle hata yaptı. KP Merkez Komitesinin Propaganda Bölümü Sekreteri
Omarov yoldaşın ideoloji çalışmaları yetersiz kaldı. Burjuva-milliyet-
çilik karakterdeki hataları zamanında tespit edemedi ve bu hataları
KP Merkez komitesinin toplantılarında tartışmaya açmadı. Kazak SSR
Tarihi’nin ikinci baskısının editörlerinden biri olarak Omarov yoldaş
Bekmakhanov’un hataları hakkındaki uyarıları dikkate almadı ve Kazak
SSR Tarihi’nin Kenasarı Kasımov isyanı bölümünü yazması için onun
kendisini görevlendirdi.
”
46
“Kenesarı’nın özel koruyucusu ve han neslinden olanların hizmetçisi”
olarak nitelendirilen E. Bekmukhanov, E. İsmailov, K. Muhamedhanov
ve B. Süleymenov ile birlikte K. Jumaliyev’in kendisi de tutuklanarak
46 Adebiyet jane İskusstvo, 1951, No 10.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
35
25 sene hüküm giydi ve Semey’e sürgüne gönderildiler.
D. A. Konayev’in hatıratlarında ise “ bu kampanyanın büyümesine sebe-
biyet veren ve bu konuda doğru siyasi tutumu sergilemeyen J. Şayahmetov
başkanlığındaki Merkez Komitenin kendisi
” gibi ifadeler yer almaktadır.
Siyasetçilerin, onun içinde Sovyet ideoloji ve komünist ahlak oku-
lundan geçen şahsiyetlerin hatıratlarının çoğunluğu o zamanki kararlara
dayanarak yazılması, yazılı olmayan bir gelenektir. D. A. Konayev’in
görüşünde de SSR KP MK propaganda bölümünün müdürleri P. Aposto-
lov ve B. N. Mitreykin’in ve parti, içşi sendikası ve komsomol kurumları
bölümün müdürleri A. Petrovskiy’nin KP MK sekreteri G. M. Malenkov’a
yazdığı “Kazak SSR İlimler Akademisindeki milliyetçiliğin yer alması ve
siyasi olarak yabancı uzmanlarla doldurulması” raporu Pravda gazetesi
ve onun Kazakistan’daki muhabiri A. Çerniçenko organize ederek, onun
editörü İliçev aracılığıyla M. A. Suslov’a gönderilen suçlama raporları
ve yukarıdaki isimsiz şikayet mektup örneği birebir verilmiştir. Genelde
zamanın rengine göre anlatmaya yönelik bu yöntem hatırat sahibinin
gerçek fikrini bildirmiyor.
Böylece M. A. Suslov başkanlık eden KP MK ve Pravda gazetesinin
istekleri planlı şekilde hayata geçirildi. Bu sırada Muhtar Avezov da
tekrardan tartışmaların odağı oldu. Üç sene süren bu kampanyanın ilk
kararı bu şekilde alındı. Ve hepsi de mecburiyetten oldu.
BİBLİYOGRAFYA
Adebiyet jane İskusstvo, 1951, No 10.
“Pisma Anny Mihaylovny Pankratovoy”, Voprosy Istorii, 1988, No 11, s. 54-79.
M. H. Süleymenov., J. Süleymenova, A. Golubev., “İlyas Omarov. Jizn’ i Filosof-
ya”, A, 2003, s. 184.
Satbayev, K. İ. SSbornik Dokumentov i Materiyalov, Astana, TOO “İC-Servis”,
2009.
“Qazaq Halkının Javıngerlik Dastürü”, Sosyalistik Qazaqstan, 1944, 18.VIII.
Voprosy İstorii, 1991, No 1, s. 188 – 205, 48.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
37
ERMUKHAN BEKMAKHANOV’UN
KOVUŞTURULMASI: GERÇEKLER VE KANITLAR
Prof. Dr. Araylım Musagaliyeva*
Savaştan sonraki yıllarda Alaş Partisi üyelerinin hepsi Stalin baskıla-
rının kurbanları olarak idam edildiler. Bu, onların Kazakistan devletinin
siyasi, toplumsal, kültürel alanda almaları gereken rollerini imkânsız
kıldı. Alaş hareketine aktif katılanlardan sağ kalan sadece iki kişi vardı.
Alimhan Ermekov, hayatını Sovyet çalışma kamplarında geçirmiş, ikincisi
Muhtar Avezov ise, Stalin’in 1940-1950 yıllarındaki kovuşturma döne-
minde yetkili kurumlar tarafından baskı altına alınmıştı. Dolayısıyla da
bundan sonra Kazak halkını Alaş hareketi dolayısıyla suçlamalar “mil-
liyetçi”, onun içinde “Alaş fikirlerini devam ettiren” şeklinde yürütüldü.
Bunun gibi suçlamalar hakkında A. Ermekov kendi hatıratlarında şöyle
söylemektedir: “ Eskiden az bir zaman “Alaş” içinde bulunan bizlere
hayatımız boyunca atılmayan iftira kalmadı. Kazakistan’ın herhangi bir
noktasında birileri taşkınlık yapsa da, mesela Karakum’da, Mangıstav’da,
Şubartav’da, Baktı’da veya Bakanas’da aç halk gösteriler yapsa da, Yedisu
halkı Çin’e göç etmişler ise de, bir köyde kolhoza ait hayvan çalınsa
da, hatta birisi iki kadınla evlense de, gazete ve dergilerde eksantrik bir
şeyler yazılsa da bütün suçu bizim üzerimize atarlardı
.”
47
O dönemdeki diğer Kazak aydınları ise herhangi çalışmalarında veya
kitaplarında Alaş fikrini benimsiyorlar gibi bahanelerle baskıya uğruyordu.
Alaş fikrinden dolayı kovuşturmak, Sovyet döneminde Kazak aydınlarını
tasfiye etmenin en etkili yöntemi idi. Hakikaten de “milliyetçi” sıfatı ve
Alaş hareketi üyelerine yönelik başlatılan baskı daha sonra tüm Kazak
halkının okumuş, eğitimli insanlarının kökünü kazımak amacıyla kullanılır
oldu. Kazak bozkırlarına yayılmış olan Alaş fikri, herhangi bir Kazak’ın
Bolşeviklerin hedefi olması için yeterli bir gerekçe olabiliyordu.
“Büyük Terör”, daha sonraki II. Dünya savaşı dönemindeki gibi değil,
1940-1950’li yıllarda mahkeme süreçleri ile yeni bir sıfata büründü.
“İkililer” ve “Üçlüler” ortadan kaldırılmış, Devlet Savunma Komitesi
kararlarının etkisi gücünü kaybettiği dönemde, siyasi olarak kovuştu-
rulan insanlar, hüküm giymeden önce halk toplantılarında suçlamalara
maruz kalıyorlardı. İlk iki baskı yöntemi yerine basında yayınlanan
karalamalar daha ön plana çıktı. Eğer 1937-1938 senelerinde basın
*
L. N. Gumilev Avrasya Devlet Üniversitesi
47 K. Öskembayev, A.A. Ermekov’tin Kogamdık-Sayasi Jane Agartuşılık Kızmeti (1891-1970),
Karagandı, MBBKBA jane KDİ, 2003, s. 199, 277.
Dostları ilə paylaş: |