yürütülen ticaretin detaylarını içeren bilgiler vermesi açısından oldukça önemlidir.
Onun Bulgarlara dair haberlerini ilk yorumlayan Rus araştırmacısı ise D. A.
Hvolson’dur
23
. İtil Bulgarlarına dair bilgiler veren bir diğer XII. yüzyıl yazarı ise el-
Mervezi (XI. yüzyılın ikinci yarısında doğmuş ve 1120 yılı dolaylarında vefat
etmiştir)’dir. İtil Bulgarlarının kuzey halklarıyla yapmış olduğu ticaret hakkında ve
Rus Knezi Vladimir’in İslam dinini öğrenmek için Harezm’e elçiler gönderdiğine
dair bilgiler vermektedir. El-Mervezi’nin eserinin Türklerle ilgili kısmının
tercümesi
R. Şeşen tarafından yayınlanan İbn Fazlan Seyahatnâmesi ile birlikte
neşredilmiştir
24
. İtil Bulgarlarının XII. yüzyılda siyasi, sosyo-ekonomik ve kültürel
yapılarına dair en kıymetli bilgiler, Güney İspanya’da Gırnata’da
doğmuş ünlü Arap
seyyah ve Müslüman vaiz Ebu Hamid el-Garnati el-Endülisi (d.1099/1100-
ö.1169/1170) tarafından verilmiştir. Onun 1155 yılında kaleme almış olduğu “Murib
el ba’d acâib el-magrib” veya “Nuhbat el-azhan fi-acâib el-buldan” adlı eserinde
aktardığı bilgiler kendisi bizzat İtil Bulgar topraklarını ziyaret etmiş olduğundan
dolayı oldukça mühimdir. El-Garnati İtil Nehri’nin aşağı kesimlerinde bulunan ve
çok sayıda Müslüman Bulgarın yaşadığı Saksin şehrinde yaklaşık 20 yıl boyunca
yaşamıştır. Buradan Bulgar’a 1135/1136 ve 1150 yıllarında
olmak üzere iki kez
seyahat etmiştir. Bulgar’dan Başkurt topraklarına geçerek orada da 3 yıl kaldıktan
sonra Kiev, Saksin ve Harezm üzerinden Hac yapmak amacıyla Mekke’ye gitmiştir.
Hayatının son yıllarını ise Bağdat ve Musul’da geçirmiş gerçek bir seyyahtır
25
.
Onun eseri Rusçaya tercüme edilerek 1970 yılında yayınlanmıştır
26
. Ayrıca XII.
yüzyılda yaşamış başka bir Arap seyyah el-Cavaliki Bulgar şehri hakkında
yazmıştır. Her ne kadar onun eseri günümüze kadar ulaşamamış ise de XV. yüzyıl
yazarı Siraceddin İbn Bardi “Haridat el-acâib ve faridat el-garâib” adlı eserinde
ondan bir pasaj aktardığından dolayı öğrenilmiştir. Tatar tarihçi M. Remzi ünlü
Tatar yazar ve âlim N. İsanbet tarafından tercüme edilen pasajı 1908 yılında
23
Hvolson,
İzvestiya, s.45, 84, 181.
24
İbn Fazlan,
Seyahâ
tname, s.97-112.
25
F. Ş. Huzin,
Voljskaya Bulgariya v Domongolskoe Vremya (X – Naçalo XIII Vekov), Kazan,
İzd. Fest, Kazan, 1997, s.164.
26
Puteşestvie Abu-Hamida al-Garnati v Vostoçnuyu i Tsentralnuyu Evropu (1131-1153 gg.),
Publikatsiya O. G. Bolşakova, A. L. Mongayta, Moskova, Glavnaya Redaktsiya Vostoçnoy
Literaturı, 1971.
6
yayınladığı eserine katmıştır
27
. R. G. Fahrutdinov ise bunu
Bulgar şehrine atfettiği
makalesinde yayınlamıştır
28
. XII. yüzyılın ünlü Fars tarihçisi Ebu’l Hasan
Beyhaki’nin “Tarih-i Beyhak” adlı eserinde yer alan İtil Bulgar Emiri Ebu İshak
İbrahim İbn Muhammed İbn Bıltavar’ın hicri 415 (1024/1025) tarihinde Horasan’da
mescid inşası için para gönderdiğine dair kaydı da oldukça orijinaldir
29
.
XIII-XV. yüzyıllarda yaşamış Arap-Fars yazarlardan, özellikle İtil Bulgar
Devleti’nin Moğollar tarafından zapt edilmesi ve Altın Orda Hanlığı hâkimiyeti
altında bulunan Bulgarlarla ilgili küçük pasajlar veren İbnü’l Esir, Cüveyni,
Reşüdeddin, El-Ömeri ve Nuveyri gibilerinin kayıtları V. G. Tizengauzen tarafından
henüz 1884 yılında derlenmiş ve Rusçaya çevrilerek yayınlanmıştır
30
.
Onun eserinin
ikinci cildi ise ancak o öldükten sonra 1941 yılında yayınlanmıştır
31
. Aynı yıl V. G.
Tizengauzen’in derlemelerinin ilk cildi İsmail Hakkı İzmirli tarafından Türkçeye
çevrilerek yayınlanmıştır
32
. Bu eserlerden de İtil Bulgarlarıyla ilgili bölümleri alarak
faydalandık. Yine Moğol istilasının hemen öncesinde 1235-1236 yıllarında İtil
Bulgar ülkesine seyahat eden ve izlenimlerini aktaran Macar Keşiş Julyan kardeşin
hikayesi Br. Rihard tarafından kaydedilmiştir. S. A. Anninskiy onun bu kaydını
Rusçaya çevirerek araştırmacılara aktarmıştır
33
.
İtil Bulgar Devleti’nin özellikle savaşları ve Ruslarla olan münasebetleri
hususunda
ana kaynak şüphesiz ki, Rus kronikleridir. Rus kronikleri, Rusların
Hıristiyanlığı kabul etmelerinden sonra Bizans ile kurdukları yakın münasebetler
çerçevesinde onlardan öğrendikleri yıllık yazma geleneği neticesinde yazılmaya
başlamıştır. Kronikler Rus Ortadoks kiliselerinin rahip ve keşişleri tarafından
yazılmalarından dolayı tutucu Hıristiyan zihniyetini aksettirmekte ve tarafgir
ifadelerle bazı hadiseleri saptırmaktadır. Ancak araştırmacılar kroniklerin
27
M. Remzi,
Talfik al-ahbar ve Talkih el-asar fi vakiga-i Kazan ve Bulgar ve Muluke Tatar,
Orenburg, 1908; ayrıca bkz.:Huzin,
Voljskaya Bulgariya v Domongolskoe Vremya, s.166.
28
R. G. Fahrutdinov, “Bolgar v Pismennıh İstoçnikah”,
Gorod Bolgar Oçerki İstorii i Kulturı, Otv.
Red. G. A. Fedorov-Davıdov, Moskova, İzd. Nauka, 1987, s.17.
29
Zahoder,
Kaspiyskiy Svod, T.II, s.46.
30
V. G. Tizengauzen,
Sbornik Materialov Otnosyaşçihsya K İstorii Zolotoy Ordı, İzvleçeniya İz
Soçineniya Arabskih, T.I, S.Petersburg, 1884.
31
V. G. Tizengauzen,
Sbornik Materialov Otnosyaşçihsya K İstorii Zolotoy Ordı, İzvleçeniya İz
Soçineniya Arabskih, T.II, Moskova-Leningrad, İzd. AN SSSR, 1941.
32
Altınordu Devleti Tarihine Ait Metinler, Haz. W. De Tıesenhausen, Türkçeye Çev. İsmail Hakkı
İzmirli, İstanbul, Maarif Matbaası, 1941.
33
S. A. Anninskiy,
İzvestiya Vengerskih Missionerov XIII-XIV vv. O Tatarah i Vostoçnoy
Evrope, İstoriçeskaya Arhiv. T.III, Moskova-Leningrad, 1940, 77-81.
7