282
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
Statüsü‟nün 2. maddesi, RUCM Statüsü‟nün 4. maddesi ve Roma Statüsü‟nün
savaĢ suçları ile ilgili 8. maddesi gereğince uluslararası nitelikte olmayan silahlı
çatıĢmalarda da savaĢ hukuku kurallarının (özellikle sivillerin korunmasına
iliĢkin kuralların) uygulanması mümkündür. Durum böyle olmakla birlikte
Roma Statüsü‟nün 8. maddesinin 2. fıkrasının d bendinde, 2(c) fıkrasının
uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatıĢmalara uygulanabileceği ve dolayısıyla
gösteriler, münferit ve zaman zaman meydana gelen Ģiddet hareketleri veya
benzer nitelikte diğer fiiller gibi iç karıĢıklıklar ve gerginliklere
uygulanmayacağı düzenlenmiĢtir. Yine 8. maddenin 2. fıkrasının f bendinde
2(e) fıkrasının uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatıĢmalara
uygulanabileceği ve dolayısıyla gösteriler, münferit ve zaman zaman meydana
gelen Ģiddet hareketleri veya benzer nitelikte diğer fiiller gibi iç karıĢıklıklar ve
gerginliklere uygulanmayacağı düzenlenmiĢtir. Aynı bendde, bir devletin
toprakları içinde hükümet kurumları ile organize silahlı gruplar arasında veya
bu gruplar arasında uzun süreli silahlı çatıĢma meydana gelirse, 2(e) fıkrasının
uluslararası olmayan silahlı çatıĢmalarda da uygulanabileceği belirtilmiĢtir.
Yukarıda belirtilenlerden anlaĢılması gereken, savaĢ hukuku kurallarının
uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatıĢmalarda uygulanabilmesi için bu
çatıĢmaların “gösteri, münferit ve zaman zaman meydana gelen Ģiddet
hareketleri, zaman zaman meydana gelen iç karıĢıklık ve gerginlik” boyutunu
aĢmıĢ ve daha uzun süreli karıĢıklıklar boyutuna varmıĢ olması gerekmektedir.
Yine hükümet ile organize silahlı gruplar arasında veya bu grupların kendi
aralarındaki uzun süreli iç silahlı çatıĢmalarda da savaĢ hukuku kuralları
uygulanır.
Altunköprü Katliamı‟nı göz önüne aldığımızda uluslararası nitelikte
olmayan bir iç silahlı çatıĢmanın varlığı ortadadır. Burada önemli olan Kürtler
ve ġiiler tarafından yapılan bu iç Ģiddet eylemlerinin münferit ve zaman
zaman meydana gelen Ģiddet eylemleri boyutunda olup olmadığı veya bu
sayılanlara göre uzun süreli kabul edilip edilemeyeceğidir. Roma Statüsü‟nün
8. maddesi hükmüne göre, bir plan veya politikanın parçası olarak ya da bu
tür suçların geniĢ çapta iĢlenmesinin parçası olarak yapılması baĢta olmak
üzere bu Mahkeme‟nin savaĢ suçları üzerinde yargılama yetkisi vardır. O
halde Ģiddet olaylarının uzun süreli olmasından kasıt, bu olayların geniĢ çaplı
olması yani yaygın olması veya bir plan veya politikanın parçası olarak
uygulanması yani sistematik olması durumunda Mahkeme‟nin bu olayları
savaĢ suçları kapsamında yargılama yetkisi vardır. O halde, uluslararası
nitelikte olmayan silahlı çatıĢmaların yaygın ve sistematik olması durumunda
Mahkeme bu tür iç silahlı çatıĢmalar hakkında da savaĢ hukuku kurallarını
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 283
uygulayabilecektir. Altunköprü katliamına sebep olan olaylar, 28 ġubat 1991
tarihinde yapılan ateĢkes ilanının ardından Irak‟ın savaĢtan geriye kalan ordu
birliklerini Kuveyt‟ten çekmesi sürecinde Irak‟ta Saddam Hüseyin rejimine
karĢı kuzeyde Kürtler, güneyde de ġiiler‟in baĢlattıkları ayaklanmalardır .
Farklı illerde baĢlayan ayaklanmaların yanında, 18 Mart 1991 tarihinde de
Kerkük‟e kuzeyden giren Kürtler ayaklanma baĢlatmıĢtır. Silahlı Kürt
peĢmergeler Baas Partisi üyeleri ve devlet kurumlarına yönelik saldırılar
yaparken aynı zamanda Arap halkı da rahatsız etmeye baĢlamıĢtır . Bunun
üzerine Bağdat‟tan Kerkük‟teki ayaklanmaları bastırmak için yola çıkan Irak
Ordusu‟na bağlı birlikler 26 Mart 1991 günü Kerkük‟ü top atıĢına tutmaya
baĢlamıĢtır. Bunun üzerine halk ve Kürt peĢmergeler kuzeye doğru kaçmıĢ ve
Irak Ordusu hiçbir engelle karĢılaĢmadan Kerkük‟e girmiĢtir . Kerkük‟ü de
geçerek Erbil‟e doğru ilerleyen Irak Ordusu, Altunköprü‟yü de ele geçirmiĢtir.
Burada 28 Mart 1991 günü ayaklanmaya katıldıkları gerekçesiyle genç, yaĢlı,
çocuk, kadın, erkek demeden 60‟ı sivil 77 kiĢiyi kurĢuna dizmiĢtir. AnlaĢılacağı
üzere Altunköprü Katliamı öncesinde birden fazla ilde yani yaygın Ģekilde
ayaklanmalar (yani iç silahlı çatıĢmalar) baĢlamıĢ ve bu ayaklanmalar bir ay
kadar sürmüĢtür. Dolayısıyla söz konusu olayda, uluslararası nitelikte olmayan
silahlı çatıĢmanın uzun süreli, yaygın (geniĢ çapta) olması unsurları
gerçekleĢmiĢtir. Sadece “yaygın olma” unsurunun gerçekleĢmesi, uluslararası
nitelikte olmayan bir silahlı çatıĢma hakkında savaĢ hukuku kurallarının
uygulanması için yeterlidir. Zaten, söz konusu olayda, ayaklanmaların birden
fazla ilde, çok geniĢ çaplı olması, bu ayaklanmaların münferit ve geliĢigüzel
olmadığının, bir plan veya politikanın icrası kapsamında yani sistematik
olduğunun da göstergesidir. Dolayısıyla Altunköprü Katliamı hakkında Roma
Statüsü‟nün 8. maddesinde düzenlenen savaĢ suçlarına iliĢkin kuralın
uygulanabileceği ortadadır. Olayda 8. maddenin 2. fıkrasının c bendinin ihlal
edilmiĢtir. C bendine göre, “uluslararası nitelik taĢımayan bir silahlı çatıĢmada,
12 Ağustos 1949 Cenevre SözleĢmeleri‟nin ortak 3. maddesinin ciddi ihlalleri,
yani silahlarını bırakmıĢ silahlı kuvvetler mensupları ve hastalık, yaralanma,
gözaltı veya baĢka herhangi bir nedenle savaĢ dıĢı kalmıĢ olanlar dahil
çatıĢmalarda aktif olarak yer almayan kiĢilere karĢı iĢlenen yaĢam hakkına ve
kiĢiye karĢı Ģiddet, özellikle her türlü öldürme, sakat bırakma, acımasız muaele
ve iĢkence” fiilleri savaĢ suçlarını oluĢturur. Somut olayda, Irak‟ta kendi
baĢlatmadıkları ve katılmadıkları iç silahlı çatıĢmalar sebebiyle 100‟e yakın sivil
Türkmen nüfusun öldürülmesi söz konusudur. Bu suç fiilleri, Cenevre
SözleĢmeleri‟nin ağır ihlali olarak kabul edilir. Altunköprü Katliamı‟nda Irak
ordusu, Türkmen nüfusa yönelik savaĢ suçu iĢlemiĢtir.