112- İMÂM ALİ (A.S) VE CENNET
490- Saîd b. Cübery, İbn Abbâs'tan Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ben cennet şehriyim, Ali de onun kapısıdır. O hâlde kim cennete girmek isterse, kapısından gelsin."545[545]
491- Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben: "Ben cennet şehriyim, sen de kapısısın. Ey Ali, kapısının dışındaki bir yerden cennete gireceğini zanneden, yalan söylemiştir."546[546]
492- İmâm Hüseyin'in (a.s), babası Emirü'l-Mümi-nin'den (a.s) şöyle rivâyet ettiği nakledilmiştir:
"Resulullah bana buyurdu ki: 'Sen cennete ilk girecek kimsesin.' 'Ya Resulallah dedim, ben senden de mi önce gireceğim?' 'Evet buyurdu, sen benim ahiretteki sancaktarım olacaksın, nasıl ki dünyada sancaktarımsın; sancağı taşıyan ise önde hareket eder…"547[547]
493- Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye (a.s) hitaben: "Ya Ali, sen ve senin yarenin cennettesiniz; sen ve senin izleyicilerin ya Ali cennettesiniz!"548[548]
194- Resulullah (s.a.a): "Kıyâmet günü olduğunda, benim için Arş'ın sağ tarafında kırmızı yakuttan bir çadır kurulacaktır. İbrahim için Arş'ın sol tarafında yeşil bir çadır dikilecektir; bizim aramızda ise Ali b. Ebî Tâlib için beyaz inciden bir çadır kurulacaktır. İki halilin arasında yer alan habib hakkında ne dersiniz?!!"549[549]
195- Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye hitaben: "Ya Ali, sen cennette benim sarayımda kızım Fâtıma'yla birlikte olacaksın; o senin dünya ve ahirette eşin olacaktır, ben de senin arkadaşın." Ardından şu âyeti okudular: "Köşkler/divanlar üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklardır."550[550] Onlar Allah için birbirlerini sevdikleri hâlde birbirlerine bakacaklardır."551[551]
496- Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben: "Senin cennetteki yerin, benim evimin karşısında olacaktır."552[552]
497- Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'nin (a.s) elinden tutarak şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:
"Ya Ali, cennetteki menzilinin, benim menzilimin karşısında olmasına razı değil misin?" Hz. Ali: "Evet razıyım, anam-babam sana feda olsun ya Resulallah" deyince şöyle buyurdu: "Hiç şüphesiz senin cennetteki menzilin benim menzilimin önünde olacaktır."553[553]
498- Hz. Zeynep, annesi Hz. Fâtıma'dan (a.s) şöyle nakletmiştir:
"Allah Resulü (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) baktı ve şöyle buyurdu: "İşte bu, cennettedir."554[554]
499- Abdullah b. Ömer Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir: "Ya Ali, sen cennettesin."555[555]
113- İMÂM ALİ (A.S), CENNET VE CEHENNEMİ BÖLENDİR
500- Senetli bir hadiste Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, sen cenneti ve (cehennem) ateşini bölensin; senin muhabbetinle iyiler kötülerden tanınır; hayır ve şer ehli insanlar ve müminlerle kâfirler birbirinden ayrılır."556[556]
501- Resulullah (s.a.a): "Ya Ali, sen cenneti ve (cehennem) ateşini bölensin."557[557]
502- Resulullah (s.a.a): "Ali, cenneti ve (cehennem) ateşini bölendir."558[558]
503- Hz. Ali'den (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ya Ali, sen Kıyâmet günü cenneti ve (cehennem) ateşini bölecek kimsesin. Ateşe şöyle hitap edeceksin: 'Bu senindir, bu da benim!"559[559]
504- Emirü'l-Müminin Ali (a.s): "Kıyâmet gününde (cehennem) ateşini ben böleceğim. Ateşe 'bu senindir bu da benim' diye hitap edeceğim."
Bir kalkandır Ali'nin muhabbeti
O muhabbet böler nârı, cenneti
Mustafâ'nın vasîsidir hak üzre
Farzdır inse-cine hak imâmeti.560[560]
505- Ebû Saîd, Resulullah'tan (s.a.a) nakletmiştir; şöyle buyurdu:
"Kıyâmet günü olduğunda cennetle görevli Rıdvan ve cehennemle görevli Malik isimli melekler, cennet ve cehennemin anahtarlarıyla bana gelecekler; ben onlara 'Anahtarları Ali'ye verin' diyeceğim."561[561]
506- Abdullah İbn Abbâs Resulullah'ın (s.a.a) kendisine hitaben şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ey İbn Abbâs, Ali'den asla ayrılma; hiç şüphesiz hak onun dilinde ve kalbindedir. O cennetin ve cehennemin kilidi ve anahtarıdır. Onunla (insanlar) cennete ve cehenneme gireceklerdir."562[562]
507- Senetli bir hadiste Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir:
"Ya Ali, sen (cehennem) ateşini ve cenneti bölensin. Sen cennet kapısını çalıp sevenlerini sorgusuz bir şekilde ona sokacaksın."563[563]
508- İmâm Muhammed Bâkır (a.s) kanalıyla Hz. Emi-rü'l-Müminin Ali'den (a.s) şöyle rivâyet edilmiştir:
"Cenneti ve (cehennem) ateşini bölen benim; sevenlerimi cennete, düşmanlarımı ise cehenneme sokacağım."564[564]
509- Bir rivâyette şöyle geçmektedir: "Emirü'l-Mu'mi-nin Ali (a.s) ayağa kalkarak bir hutbe okudu; Allah'a hamd u senâdan sonra şöyle buyurdu:
"Ey insanlar topluluğu, bizi seven birisi ateşe girmez ve bize düşmanlık besleyen kimse de cennete girmez. Cenneti ve (cehennem) ateşini bölen benim. Cennet ve cehennem arasını ben taksim edeceğim; 'Bu sağdan cennete girsin ve bu soldan ateşe girsin' diye hitap edeceğim. Yine Kıyâmet gününde cehenneme şöyle hitap edeceğim: 'Bu senin, bu da benim.' Bilahare bütün Şîalarım, çakan yıldırımlar, şiddetli şimşekler süratli kuşlar ve koşan atlar gibi Sırât üzerinden geçeceklerdir!"
510- Câbir-i Cu'fî vasıtayla, Resulullah'ın (s.a.a) Âi-şe'ye şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Ali hakkında bana eziyet etme; zira hiç şüphesiz o, Müminlerin Emiri ve Müslümanların efendisidir. Allah Kıyâmet gününde onu Sırât'ın üzerinde oturtacaktır; böylece o, dostlarını cennete ve düşmanlarını da (cehennem) ateşine sokacaktır."565[565]
511- İmâm Muhammedü'l-Bâkır (a.s), babalarından, Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ya Ali, nasıl olacaksın, cehennemin kenarında durduğunda ve Sırât'a geldiğinde; (o gün ki) insanlara 'geçin' denilecek ve sen cehenneme şöyle hitap edeceksin: 'Bu senin, bu da benim!' Hz. Ali (a.s) 'Ya Resulallah, ('bunlar da benim' diyeceğim) o kimseler, kimlerdir?' diye sorduğunda, şöyle buyurdu. 'Onlar senin Şîalarındır; sen nerede olursan, onlar da seninle olacaklardır."566[566]
512- Resulullah (s.a.a): "Kıyâmet günü Allah-u Teâlâ, bana ve Ali b. Ebî Tâlib'e şöyle buyuracaktır: 'Sizi sevenleri cennete ve size buğz edenleri (cehennem) ateşine sokun.' Allah-u Teâlâ'nın Kur'ân'daki 'Atın her inatçı kâfiri cehenneme'567[567] sözü de bunu ifade etmektedir."568[568]
513- İbn Abbâs, Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:
"Kıyâmet günü olduğunda, Allah, Cebrâîl'e cennetin kapısında oturmasını ve ancak Ali b. Ebî Tâlib'den aldıkları berat belgesini taşıyanları cennete sokmasını emredecektir."569[569]
Dostları ilə paylaş: |