MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:145 K:238
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
18
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL
REFEREED
JOURNAL
OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
göre ise, müzik bir bilgi vermeden, yalnızca
duyusal bir haz üretir (Fubini, 2014: 16-19).
Görüldüğü gibi, iki disiplinin de tanımlarında
insan ve yaşam merkezli olma durumu vur-
gulanır. Doğanın yasaları ile müzik, matema-
tik, geometri ve mimarlık temas halindedir.
Doğanın insanda uyandırdığı Antik Çağ’dan
beri kabul görmüş duyusal haz, müziğin
amacı haline geldiği gibi, mimarlığın fiziksel
durumunun arka planında da aranır. Çünkü
müzik gibi, mimarlık da insanın duyularına
hitap eden bir sanat disiplini olma özelliği ta-
şır. Böylece mimarlık tanımları ile müzik ta-
nımlarının içeriklerinde benzerlik taşımaları
kaçınılmaz olmaktadır.
Le Corbusier’e göre, bir şehirdeki her yapının
ayrı önemi vardır. Her yapı bir bütün olduğu
gibi, başka bir bütünün de parçasıdır. Sokak-
lar başka sokaklara, kasabalar başka kasa-
balara bağlıdır. Bu bağlılığın var olmasına
neden olan duygunun oluşturduğu bir ‘büyü’
vardır. Büyünün ortaya çıkma sebebi ise,
oranlardır. Corbusier bu nedenle, mimarlık ve
müziğin ilişkisini ‘iki kardeş gibi’ benzetme-
siyle açıklar. Çünkü iki disiplin de mekânı ve
zamanı oranlar. Müzikte daha çok karşılığını
bulan “büyülenmek” sözcüğü, mimarlıkta da
kendini var eder. Duyguların oranlarla ortaya
çıkması tanrısallıktan, gizemdendir (Le Cor-
busier, 2011: 42).
Müzikte ve mimarlıkta ritim, ölçü, armo-
ni, kompozisyon gibi kavramlar ortaktır. Bu
özellikleri dışında bu iki disiplin tarih boyun-
ca çok farklı yaklaşımlarla da bağdaştırılma-
ya çalışılmıştır. Mimarlık-müzik ilişkisini,
insanın tarih öncesi dönemlerde korunma
içgüdüsü ve barınma ihtiyacı ile kullandığı
mağaralardan itibaren aramak yanlış olmaz.
Müzik ve mimarlığın temelinde yaratma edi-
mi mevcuttur. Besteciler ve tasarımcılar, ri-
tim, ölçü, armoni, kompozisyon gibi evrensel
yaratım araçlarını kullanırlar. Tasarımcının
tasarımındaki müzikselliğin ya da bestecinin
bestesindeki strüktürün ve formun farkında
olması bu iki disiplini birbirine yaklaştırır.
DİSİPLİNLER ARASI ÇAKIŞMALAR
Mühendislik disiplini matematiksel hesapla-
malar ile yönetilir, doğanın yasalarını kulla-
nır ve yine onlara hizmet eder. İnsanın evre-
nin yasalarıyla uzlaşmasını ve uyum içinde
olmasını sağlar. Mimarlık disiplini ise biçim-
ler düzenleyerek doğrudan duyguları etkiler.
Biçimlerin ve onların birbiriyle kurdukları
ilişkilerin oluşturduğu düzen bireyin iç dün-
yasında hisler yaratır. Güzellik bu şekilde du-
yumsanır (Le
Corbusier, 2001: 33).
Müziğin insanın farklı duygularını harekete
geçirmesi ise, kaçınılmaz bir gerçek olarak
kabul görmüştür. İki disiplinin de öznesinin
insan olmasının altında yatan ortak sebep bu-
dur. Mimarlar müziğin mekânsız var olma-