- 574 -
dünyanın nedeni idelerdir ama bu dünya idelere tam olarak uygun de ildir. Bunun sebebi
duyu dünyasının ba ka bir ilkeye dayanmasıdır. Bu ilke “uzay”dır.
Demiorgues duyu dünyasını
uzayın içinde olu turmu tur. Platon’a göre uzay, Demiorgues’in hazır bulup ekil verdi i ilk
maddedir. Platon atomcuların bo uzay tasavvurunu kabul etmez. Madde cisim de ildir, fakat
idenin ekil verici tesiri ile cisim olabilen eydir.
22
Platon Tanrı’nın evreni meydana getirirken idelere benzetti ini ifade eder: “…çünkü
Tanrı dünyayı mümkün oldu u kadar kavranabilen varlıkların en güzeline ve her bakımdan en
kusursuzuna benzetmek istedi inden, özleri bakımından bütün canlı varlıkları içine alan, gözle görünür
bir tek canlı varlık yaratmı tır.”
23
Platon’a göre Tanrı evreni bir sıra düzeni içerisinde yaratmı tır. Evreni düz, her yanı
bir, ortasından aynı uzaklıkta, tam, kusursuz cisimlerden birle ik bir cisim olarak yapan Tanrı,
ilk önce ortasına bir ruh koydu; onu her yana yaydı, cismin dı ını bile onunla kaplamı tır. Tanrı
ruhtan sonra ya ve erdem bakımından daha altta olan vücudu yaratmı tır. Ruh emretmek
vücut ise boyun e mek için yaratılmı tır.
24
Bundan sonra Tanrı zamanı yaratmak iste i ile
güne i, ayı ve zaman sayısını ayırt etmek, korumak için gezegenler denen öteki be gök cismini
yaratmı tır. Her birinin vücuduna ekil verdikten sonra yedisini de öteki tözün döndü ü yedi
yörüngeye yerle tirmi tir. Ayı dünyaya en yakın yörüngeye, güne i dünyanın üstündeki ikinci
yörüngeye, sonra Venüs ve Merkür’ü yerle tirmi tir.
25
c. dealar Dü üncesi
Platon’da Tanrı anlayı ının, dealar dü üncesinin ve bu ba lamda ele alınabilecek tabiat
felsefesinin olu masına kendisine gelinceye kadar birikmi pek çok felsefi mirasa ve prob-
lemlerin bilgisine sahipti. Platon'a kadar olan Yunan felsefe tarihinde pek çok filozofun
u ra tı ı en temel problemlerden biri varlık ve olu arasındaki ili ki olmu tur.
26
Platon'a kadar olan filozofların olu u açıklama çabaları, sistematik bir felsefi anlayı
henüz olu madı ı için, varlı ın ve bilginin imkânının yadsınması ve açıklanamaması gibi bir
sonuçsuzlu a giderken, varlı ı açıklama çabaları da olu un açıklanmasını ba arısız kılmı ve
süreklilik anlayı ıyla sona ermi tir. Varlı ın ve olu un açıklanma çabaları zamanla varlı ın ve
olu un ayrı ayrı açıklanması yerine beraber de erlendirilme gereksinimini ortaya koymu tur.
Platon'un önemi de tam bu noktada ortaya çıkmaktadır. O, idealar nazariyesiyle olu u ve varlı ı
bütüncül bir ekilde açıklama yoluna gitmi ve kendi ifadesiyle de sa lam ve güçlü bir kuram
geli tirmi tir. dealar kuramı da böyle bir senteze olan ihtiyacın sonucudur.
27
Platon'un “idea” kavramı etimolojik olarak Yunanca “idein” kelimesinden türemi tir.
“ dein,” fiil haliyle “görmek”, isim haliyle “bir eyin görüntüsü” anlamında kullanılmı tır.
28
Platon’dan önce, Pythagorasçılar tarafından, kendi felsefi sistemleri içerisinde, geometrik örnek-
lere (örnek) ve ekillere ( ekil) i aret etmek için kullanılmaktaydı. Platon “idea” kelimesini
ba langıçta nesnelerin sınıflarını ya da türlerini ifade etmek amacıyla kullanmı , ancak daha
sonraki dönemlerde kelimenin içeri i daha kapsamlı bir hal alıp çe itli anlamlarda
kullanılmı tır. Bu cümleden olarak idealara “gerçekli i ve dü ünülürlü ü” açısından bakılacak
olursa anlamı; “imgesel”in ya da “sanal”ın kar ıtı olarak manayı belirlemekte ve “örtülü
olmayan,” “gizli olmayan,” “aldatıcı olmayan” anlamlarını yüklenmektedir.
29
22
Platon, Timaios, 52b-c; Gilabert, P.M., (2003). Felsefe Tarihi, stanbul, s. 65; Weber, a.g.e., s. 52; Copleston, a.g.e., s. 247.
23
Platon, Timaios,30d.
24
Platon, Timaios, 34c.
25
Platon, Timaios, 38bd.
26
Hare, R. M. (2002). Dü üncenin Ustaları Platon, Çev. I ık im ek – Bediz Yılmaz, stanbul, s. 98; Weber, a.g.e., s. 52.
27
Platon, (1943). Phaidon, çev.: H.R. Atademir, S.K. Yetkin, stanbul, 100a-d; Marias, a.g.e., s. 52.; Aysever, R.Levent,
(2002). “Kratylos: Adların Do rulu u ve Bilgi,” HÜEFD. CXIX, sa.2 Aralık, s. 165; Stumpf, Samuel E. (1977).
Philosophy
History and Problems, USA., s. 60.
28
Grube, G.M.A., (1964).
Plato’s Though, Beacon Pres, Boston, s. 9; Urmson, J.O., (1967). “ deas” The Encyclopedia Of
Philosophy (ed. Paul Edwards), New York, s. 118; Bolay, S. Hayri, (2013). Felsefi Doktrinler ve Terimler Sözlü ü, Ankara,
s. 173; Çankı, M. Namık, (1955). Büyük Felsefe Lügati, C.II, stanbul, s. 171.
29
Collingwood,
a.g.e., s. 69; kr , Köni, Y. Kazım, (1937).
Eflatun’un de Nazariyesi, stanbul, s. 52.
- 575 -
Platon'un bütün diyalogları göz önüne alındı ında “idea” kavramının be önemli
alanda kullanıldı ı görülmektedir. Epistemolojik anlamda bilginin ve dü üncenin konusu olan
ey’leri ifade etmektedir.
30
Ontolojik anlamda türleri/cinsleri, ey’lerdeki ortak özleri, ey’lerin
sebebini, ey’lerin asıllarını, ey’lerin görünen ekillerini, ey’lerin kendisini, ideal standartları
veya örnekleri anlamında kullanılmaktadır.
31
Ahlâkî anlamda kâmil hakikatleri,
32
Mantıkî
anlamda genel kavramları veya adları,
33
Metafiziksel anlamda tanrısal olanı, ezeli ve ebedi
olanı, varlı ı kendinden olanı, gerçek varlıkları ve bu dünyanın ölçülerine sı mayan a kın
ey’leri kastetmektedir.
34
Platon’un diyaloglarında kendilerinden bahsedilen idealar be grup olarak sınıflandı-
rılabilirler: 1- yi deası, adalet ideası, güzellik ideası gibi
ahlâksal ve estetik idealar. 2- Aynılık ve
farklılık, varlık ve yokluk, benzerlik ve benzemezlik, bir ve çok ideaları gibi, genel olan belirli
fikirlerin ideaları. 3- Daire ideası, çap ideası, iki, üç v.b. ideası gibi,
matematiksel idealar. 4- nsan
ideası, inek ideası gibi do al türler için ideaları. 5- Masa ve sandalye ideası gibi, insan elinden
çıkma ürün türleri için idealar.
35
Platon’a göre görünü ler âlemindeki nesneler kendilerinden
pay almak suretiyle ideaları taklit ederler. dealar, nesnelerin kendilerini kopya etmek suretiyle
meydana geldikleri ilk örneklerdir.
36
Platon’un dü üncelerinde idealar, çe itli özelliklere sahip varlıklardır. 1. dealar ezeli ve
ebedidirler. Onlar için do ma, ölme, artma ve eksilmeden söz edilemez. Onlar u anda veya
ba ka bir anda, farklı açılardan farklı görünmedi i gibi kendi içlerinde de farklı de illerdir.
Platon'un ifadesiyle, “formun biricikli i dolayısıyla ezelden ebede kendi kendisiyle ili kili
olarak tezahür eder ve bütün di er güzel olan ey’ler bu güzelli e katılır.”
37
Platon’a göre
idealar ezelî, ebedî ve de i mezdirler.
38
Platon ideaların hangi anlamda ezelî ve ebedî oldu unu
Timaios’ta açıklar:
“Geçmi ve gelecek, ölmez tözden bahsederken cahilli imizden kullandı ımız, zaman
çe itleridir. Biz o tözün sözünü ederken vardı, vardır, olacaktır diyoruz. Vardı, olacaktır gibi sözler yalnız
zaman içinde do an, geli en eylere yara ır.”
39
2. dealar sonsuzdur. Tahtaya çizdi imiz ve
duyularımızla algıladı ımız bir dairenin, onu sildi imizde oradan yok olup gitmesi, ancak
dairenin kendisinin (daire ideasının) hiçbir zaman yok olmaması örne inde oldu u gibi her
idea sonsuzdur.
40
3. dealar kendileriyle aynı kalan ey’lerdir. Özleri gere i bütün nesnelere
yataklık etmelerine ra men, içlerine aldıkları nesnelerden dolayı, kendi öz niteliklerini hiçbir
zaman kaybetmezler. dealar kendi ba larına var olan ey’lerdir. Kendi kendileriyle özde tirler
30
Platon, Devlet, 505a, 507c; Kratylos, (1944). çev.: Suat Y. Bayur, stanbul, 440a-c; Menon,(2009). çev.:Adem Cemgil,
(Diyaloglar içinde) stanbul, 97b-98b;
Phaidon, 66e, 79a;
Timaios, 51d.
31
Platon, (2001).
Devlet Adamı, çev.: Behice Boran, Mehmet Karasan, stanbul, 262c, 263d;
Devlet, 479e, 490b, 517c;
Kratylos, 401c, 440b;
Phaidon, 65d, 74e, 75a, 100c-d, 102b, 106a;
Theaitetos, (2009). çev.: Macit Gökberk, (Diyaloglar içinde)
stanbul, 147d; Lysis, (2009). çev.: Tanju Gökçöl (Diyaloglar içinde,) stanbul, 219d; Euthydemos, (2000). çev.: Vehbi Eralp,
stanbul, 300e.
32
Platon, (1998).
Philebos, çev.: S. E. Siyavu gil,
stanbul, 61a-62a;
Protagoras, (2009), çev.: Tanju Gökçöl, (Diyaloglar
içinde) stanbul 2009, 354a-e.
33
Platon, Devlet, 507b, 596a; Kratylos, 389c-390e; Parmenides, (1989). çev.: Saffet Babür, stanbul 1989, 131a; Phaidon 74a,
100c
34
Platon,
Devlet Adamı, 309c;
Devlet, 96c-e, 486d 596c-e;
Phaidon 74a, 78b-d 79a-e, 83d ,100c, 109c-110a-b, 247d;83d, 65d,
100b; Sofist çev.: Ö. Naci Soykan, diyaloglar içinde, stanbul 2009. 254b. 247d-248a, 254b; Parmenides 137d; Timaios 37c-d,
50a, 51a,52a.37a-38a, 51d; Phaidros, (1943). çev.: H. Akverdi, stanbul, 250b; Philebos 15a-d, 53a, 58a, 59a-60a, 61a-62a;
Symposion ( ölen) (2000). çev.: Cenap Karakaya, stanbul, 211a-e; Theaitetos, 156e; lbo a, Mustafa, (2007). Platon’un
deaları ile Whitehead’ın Ezeli Objelerinin Ontolojik Ba lamda Kar ıla tırılması, SDÜSBE, Yayımlanmamı Yük. Lisans Tezi,
sparta, s. 15; Sevil, a.g.e., s. 31; Weber, a.g.e., s. 55; Turgut, hsan, (1992). Platon’un Son Dönem Felsefesinde Bilgi Sorunu,
zmir, s. 16 vd.
35
Anders, Wedberg, (1999).
Plato’s Philosophy of Mathematics’den derleyen: Ahmet Cevizci, dealar Kuramı, Ankara 1999,
s. 84-85; Weber, a.g.e., s. 52.
36
Platon, Timaios, 37e, 38a; Phaidros, 250a, 250b; Devlet, 402c.
37
Platon, Symposion, 211a-c; Laertios, Diogenes, (2007). Filozofların Ya amları ve Ö retileri, çev.: Candan entuna, stanbul,
s. 135
38
Platon,
Phaidon, 78d, 79a;
Phaidros, 217d-e.
39
Platon,
Timaios, 37e, 38a; Turgut,
a.g.e., . s. 18; Ayrıca bkz, Talha Kaya, (2006).
Platon ve bn Sina’da Tanrı Evren li kisi,
SDÜSBE., Basılmamı Yüksek Lisans Tezi, sparta, s. 25-26.
40
Platon, Parmenides, 137d; Phaidon, 78b.