ABESE SURESİ (80/24)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
-
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
-
Yanına kör adam geldi diye.
-
Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.
-
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
-
O, kendisini her türlü ihtiyacın ütünde görene gelince,
-
Ki sen ona yöneliyorsun;
-
Sana ne onun arınmasından!
-
O, koşarak sana gelen var ya;
-
Odur içine ürperti düşen.
-
Sen ona aldırmazlık ediyorsun.
-
Hayır, hiç de öyle değil. O bir düşündürücüdür.
-
Dileyen onu düşünüp öğüt alır.
-
Kutsanan bereketli sayfalardadır o.
-
Yüceltilen, tertemiz sayfalarda,
-
Yazıcıların ellerinde;
-
Ak-pak, mübarek yazıcıların.
-
Kahrolası insan ne kadar da nankördür!
-
Hangi şeyden yarattı onu?
-
Bir spermden. Yarattı onu, ölçülendirip-biçimlendirdi.
-
Sonra yolu kolaylaştırdı kendisine,
-
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu.
-
Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu.
-
Hayır, hayır! O, O’nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.
-
Hadi, bakıversin insan kendi yiyeceğine!
-
Biz suyu döktük de döktük.
-
Sonra toprağı yardık da yardık.
-
Ardından yeryüzünde daneler bitirdik.
-
Üzümler, yoncalar vücuda getirdik.
-
Zeytinlikler, hurmalıklar oluşturduk.
-
Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler.
-
Meyva, otlak, sebze yetiştirdik.
-
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
-
Şiddetli çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
-
Bir günkü o, kişi öz kardeşinden kaçar,
-
Öz annesinden, öz babasından,
-
Eşinden, oğullarından kaçar.
-
O gün onlardan her kişinin, kendisine yetecek bir uğraşı vardır.
-
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl.
-
Gülen, müjdelerle parıldayan yüzler.
-
Ve yüzler vardır o gün toza toprağa bulanmış.
-
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
-
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.
KADİR SURESİ (97/25)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
-
Biz o Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.
-
Kadir gecesinin niteliğini sana gösteren nedir?
-
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
-
Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner.
-
Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar.
ŞEMS SURESİ (91/26)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
-
Andolsun Güneş’e ve ışığının parladığı kuşluk vaktine,
-
Onu izlediğinde Ay’a,
-
Onu iyice açtığı vakit gündüze,
-
Ve onu sarıp sarmaladığı zaman geceye.
-
Göğü ve onu kurana,
-
Yere ve onu döşeyene.
-
Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirene.
-
Ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene andolsun ki,
-
Benliği temizleyip arındıran gerçekten kurtulmuştur.
-
Onu kirletip örtense kayba uğramıştır.
-
Semud kavmi, azgınlığı yüzünden yalanladı.
-
En haydutları ortaya fırladığı zaman,
-
Allah’ın elçisi onlara şöyle demişti: “Allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun.”
-
Fakat elçiye inanmadılar da deveyi boğazladılar. Bunun üzerine, Rableri onların günahlarını kendi başlarına geçirdi de o yurdu dümdüz etti.
-
Allah, işin sonundan korkacak değil ya!
BÜRUC SURESİ (85/27)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
-
Andolsun o burçlarla dolu göğe,
-
O vaat olunan güne,
-
Tanıklık edene, tanıklık edilene / seyredene, seyredilene,
-
Ki gebertildi o hendekçi grup / o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler,
-
O tutuşturulan ateşin adamları,
-
Onlar onun başında oturmuşlardı.
-
Ve hepsi müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
-
Onlardan sadece, Aziz ve Hamid Allah’a iman ettikleri için öc alıyorlardı.
-
O Allah ki göklerin ve yerin mülkü kendisinindir. Allah herşeye tanıktır.
-
Şu bir gerçek ki inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem azabı vardır. Onlar için yangın azabı da vardır.
-
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük başarı işte budur.
-
Hiç kuşkusuz, Rabbinin yakalayışı / çarpışı çok şiddetlidir.
-
İlk yaratan da O’dur, tekrar yaratan da O’dur.
-
Gafur O’dur, Vedud O.
-
Arş’ın sahibidir; Mecid’dir, şanı yüce olandır,
-
İstediğini hemen yapandır.
-
Geldi mi sana orduların haberi?
-
Yani Firavun ve Semud’un?
-
Gerçek şu ki, inkar edenler bir yalanlama içindedirler.
-
Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor.
-
İş onların iddialarının aksinedir. O, çok yüce bir Kur’an’dır.
-
Korunmuş bir levhada / Levh-i Mahfuz’dadır.
TİN SURESİ (95/28)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
-
Andolsun incire, zeytine,
-
Tur-i Sina’ya,
-
Ve şu güvenli kente ki,
-
Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.
-
Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne / aşağıların en aşağısına çevirip attık.
-
İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.
-
Böyle iken dini sana ne yalanlatır?
-
Allah, yargıçların en güzel hüküm vereni değil mi?
Dostları ilə paylaş: |