193
Örnek tümceler;
a)
Иван Васильевич может сказать, что ради пяти-шести человек и огород
городить не стоит. (Н.Рыленков)
282
van Vasilyeviç, beş-altı kişi için güç bir işe kalkışmaya değmeyeceğini
söyleyebilir.
b)
Многое надо было выяснить предварительно, такое выяснить без чего
не стоит и огород городить. (Фурманов)
283
Çok şeyi önceden öğrenmeliydik, ve bunu öğrenmeden çaba göstermek
boşuna.
c)
Не можешь сделать, не стоило и огород городить.
Yapamıyorsan, bu işe kalkışmamalıydın
.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
От мала до велика
Türkçe anlamı = küçükten büyüğe;
Türkçe karşılığı = büyük küçük, herkes, istisnasız herkes, yediden yetmişe;
Aslı = Eski Rusça.
Bu ifade, ilk şeklinde olduğu gibi “мал” (mal) - küçük ve “велик” (velik) –
büyük
kısa sıfatlarının tamlayan durumunun tekil haliyle kullanımı aynen muhafaza
etmiştir.
284
282
Ö.Aydın Süer, 1999, s.177
283
A. .Molotkov, 1978, s. 117
284
Jukovı, 1989, s. 234
194
Eski Rusça’dan gelen bu ifade eski gramer şeklini korumuştur. 16. ve 18.
asırlara kadar olan dönemde bu ifade belirli bir sosyal anlam taşımaktaydı. “мал”
(mal) - küçük sözcüğü basit, sıradan, fakir hizmetliler için kullanılırdı. “велик”
(velik) – büyük sözcüğü ise üst tabakanın temsilcilerini, zengin ve asilleri, prensleri
ve boyarları ifade etmekteydi. Bu deyimin ilk anlamı “basit, sıradan insanlardan,
prenslere ve boyarlara kadar” şeklindeydi. 18. yüzyılından itibaren “мал” ve
“велик” sıfatları, 16. yüzyılda kullanılan ve zıt anlamı ifade eden “стар и мал”
(star i mal) – yaşlı ve küçük deyiminin etkisi altında kalarak anlam değiştirmiştir.
19.yüzyılın ortalarına doğuru bu deyimin anlamı kesinleşerek “çocuklarından
ihtiyarlara kadar” anlamına gelmiştir. Zamanla bu ifade “istisnasız herkes” anlamına
gelen zarfsı bir deyime dönüşmüştür. Bu deyimin ögeleri arasında değişiklik
yapılamaz.
285
Örnek tümceler;
a)
Я хочу, чтобы меня поняли все, от мала до велика. (А.Пушкин)
286
Büyük küçük herkesin beni anlamasını istiyorum
.
b)
Был тенистый просторный сад. Ухаживали за ним все – от мала до
велика. (Л.Радищев)
287
Geniş ve gölgeli bir bahçesi vardı. Ona büyük küçük, herkes bakım yapardı.
c)
Он содрагался при мысли, что весь город, все, от мала до велика,
знают уж об его намерениях. (Григорович)
288
285
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 413
286
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 183
287
E.A. Bıstrova, 1998, s.159
288
A. .Molotkov, 1978, s. 236
195
Bütün şehrin, küçükten büyüğe herkesin onun niyetini bildiği düşüncesiyle
titriyordu.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde özne (örnek a, b, c) olarak kullanılmaktadır.
Deyim değişmemektedir.
Оставить/ оставлять в дураках
Türkçe anlamı = aptal yerine koymak;
Türkçe karşılığı = kafese koymak, sotada bırakmak, aptal yerine koymak;
Aslı = Eski Rusça.
Bu ifade, iskambil kağıtlarıyla oynanan ve Rusça’daki “aptal kalmak” olan
pişti oyunuyla bağlantılıdır.
289
Örnek tümceler;
a)
Я остался в дураках... Гусаров обманул, и обманул умышленно.
(Ф.Таурин)
290
Gusarov kandırdı ve bunu kasten yaparak beni aptal yerine koydu.
b)
Воровство, самое наглое, совершалось почти перед глазами, и он
большей частью не замечал, а когда замечал, то так неловко принимался
за дело, что всякий раз оставался в дураках. (Герцен)
291
289
N.M.Şanskiy, 1987, s. 100
290
R. .Yarantsev, 1981, s.247
291
A. .Molotkov, 1978, s. 147
196
Hemen gözünün önünde yüzsüzce yapılan hırsızlığın çoğunu fark etmiyor,
fark ettiği zaman ise beceriksiz bir şekilde bir işe kalkışıyor ve her seferinde
aptal yerine konuyordu.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde genelde yüklem (örnek a, b) görevini üstlenmektedir. Fiil daha
çok geçmiş zamanda hem tekil hem de çoğul halde kullanılmaktadır.
Остаться с носом
Türkçe anlamı = getirdiğiyle kalmak;
Türkçe karşılığı = eli boş kalmak, istediğini elde edememek;
Aslı = Eski Rusça.
Eski bir geleneğe göre damat, evleneceği kızın anne-babasına hediye ya da
başlık getirirdi. Bu ifadedeki “нос” (nos) sözcüğü “нести” (nesti) - getirmek
fiilinden türetilmiştir. Geleneğe göre, eğer damat reddedilirse, hediyeleri alınmaz,
damat istediğini elde edemeden getirdiğiyle kalırdı.
292
Bu deyimle ilgili olarak dilbilimci Mokiyenko’nun görüşüne göre ise “нос”
(nos) sözcüğü, bahşiş, rüşvet anlamına gelmektedir. “Остаться с носом” (ostat’s’a
s nosom), getirdiğiyle kalmak, kabul edilmeyen bahşiş ve rüşvetle bir anlaşmaya
varamadan dönmek anlamına gelmektedir.
293
292
N.M.Şanskiy, 1987, s. 100
293
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 479
Dostları ilə paylaş: |