98
d)
Дамоклов меч – это постоянная опасность.
Damokles’in kılıcı – sürekli tehlike demektir.
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem özne (örnek a), hem ad kökenli yüklem (örnek d), hem
dolaysız ve dolaylı nesne (örnek b, c) olarak kullanılır. Genellikle şimdiki ve geçmiş
zamanda bulunan ВИСЕТЬ (asılı olmak) ve БЫТЬ (olmak) fiilleriyle birlikte
kullanılır. Bu durumda nesne araç durumu НАД ve ПОД edatları almaktadır. («над
кем» - kimin üstünde – kimin tehlike altında olduğunu belirtmektedir.)
Sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Курить (воскурять) фимиам
Türkçe
anlamı = güzel kokulu bir maddeyi yakmaktır;
Türkçe karşılığı = yağ çekmek, dalkavukluk etmek, yaranmaya çalışmak,
göklere çıkarmak;
Aslı = Eski Yunanca’dan alınmış bir taklittir.
“Eski zamanlarda Tanrılar için tapınaklarda Фимиам (güzel kokulu bir
madde) yakıyorlardı ve bu arada Tanrılar hakkında güzel sözler söylüyorlardı.”
61
Örnek tümceler:
a)
Все непрерывно приглашают меня и курят мне фимиам. (А.П.Чехов)
62
Hepsi beni sürekli davet ediyor ve yağ çekiyorlar.
61
N.M. Şanskiy, Opıt etimologiçeskogo slovar’a-spravoçnika R.F., “Russkiy yazık”, Moskva, 1987,
s. 72
62
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 121
99
b)
Другим курил я фимиам, но вас носил в святыне сердца.
(Баратынский)
63
Başkalarına yağ çekiyordum, sizi ise saf kalbimin içinde taşıyordum.
c)
Я в предисловии воскурил тебе такой фимиам за твои «Рассказы
охотника», что ты ещё что-нибудь расскажешь. (Герцен)
64
“Avcı Öyküleri”nin önsözünde daha fazla ve daha güzel yazman için sana o
kadar yağ çektim ki.
d)
Многим богам в тишине я фимиам воскуряю. В помощь нередко с
мольбой многих героев зову. (Фет)
65
Sessizlikte Tanrılara yaranmaya çalışıyorum. Sık sık dualarla birçok
kahramanı yardıma çağırıyorum.
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem olarak kullanılır. Fiil hem tekilde (örnek b,c,d) hem
çoğulda (örnek a) geçmiş (örnek b,c), şimdiki (örnek a,d) ve gelecek zamanda
bitmişlik (örnek c) ve bitmemişlik (örnek a,b,d) olarak kullanılmaktadır.
Sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Лебединая песня
Türkçe anlamı = kuğu şarkısı;
Türkçe karşılığı = son ve önemli yapıt, veda parçası (yapıtı);
Aslı = Eski Yunanca’dan “ Kukneion asma” alınmış bir taklit.
63
A. . Molotkov, 1978, s. 218
64
A.N. Tihonov, 2004, s. 650
65
a.g.e. s. 650
100
“Efsaneye göre kuğular sadece ölecekleri zaman öterler ve bu şarkı çok güzel
olur.”
66
Örnek tümceler;
a)
Несомненно и то, что без Художественного театра Чехов.. не написал
бы и «Вишнёвого сада», своей лебединой песни. (Н.Пелешов)
67
Kuşkusuz, Sanat Tiyatrosu olmasaydı Çehov son ve önemli yapıtı olan “Vişne
Bahçesi”ni yazamazdı.
b)
Лебединая пéсня худóжника.
Ressamın son eseridir.
c)
Главную роль Лелио играл талантливый молодой красавец Курский, для
которого она стала лебединой песнью: он уехал из Москвы и погиб от
тифа.
Baş rol Lelio’yu yetenekli yakışıklı genç Kurskiy oynuyordu. Ve bu da onun
için veda parçası oldu: Moskova’dan ayrıldı ve tifo hastalığından öldü.
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem ad kökenli yüklem (örnek b), hem dolaylı (örnek a) ve
dolaysız (örnek c) nesne olarak kullanılır.
Deyim hem tekil halde hem de çoğul halde kullanılmaktadır.
Муки Тантала; Танталовы муки
Türkçe anlamı = Tantalos işkencesi;
66
N.S. Aşukin, M.G. Aşukina, Krılatıye slova, Moskva, 1960, s. 323
67
A. . Molotkov, 1978, s. 318
Dostları ilə paylaş: |