Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
75
lir. İhtiyar ve kadın önde, seyirciler arkada köydeki bütün evlere tek tek giderler.
Her evin önüne varınca kapıya vururlar “Pampir geldi” diye ev sahibini dışarı çağı-
rırlar. Ev sahipleri de pampir gelmiş diye dışarı çıkarlar. Seyircilerin arasından iki
genç, kızı zorla kaçırmak isterler. Kız ve ihtiyar karşı koymaya çalışırlar, bağırıp
çağırırlar. Seyircilerin arasından iki, üç genç, kızın akrabasıyız diye yardıma gelir-
ler, kızı kaçırmak isteyen gençleri döverek meydandan uzaklaştırırlar, kızı da ihti-
yara teslim ederler. Ev sahibi oyunculara yağ, un, peynir vb. yiyecekler verir. Her
evin önüne vardıklarında aynı seremoni gerçekleştirilir ve hediyeler alınır. Gezme
işi bittikten sonra toplu olarak okulun bahçesine gidilir, toplanan yiyeceklerden
yemekler yapmak için gerekli malzemeler getirilir, ateşler yakılarak yemekler pişi-
rilmeye başlanır. Pişirilen yemekler toplu olarak okulun bahçesinde yenir. Kaynak
kişimiz oyunun amacının; eğlenmenin yanı sıra fakirlere ziyafet çekmek olduğunu
söyledi.
Vaydidule : İlkbahar mevsiminde yağmur yağmadığı zaman yağmur yağdır-
mak amacıyla yapılan ritüel törenlerin günümüzdeki uygulaması olan Vaydidule,
yetişkinlerin organizasyonu ile çocuklar tarafından yapılır. Önce yapraklanmış
söğüt ağacından dallar toplanır. Organize eden yetişkin kişi tarafından bu dallar
öksüz bir çocuğun üzerine sarılır, iple bağlanır. Çocuğun öksüz olmasının tercih
nedeni dualarının Allah tarafından daha iyi kabul edileceği düşüncesinden kaynak-
lanmakta. Bu çocuk önde, diğer çocuklar arkasında yürüyerek köydeki evleri tek
tek gezmeye başlarlar. Yürürken de hep bir ağızdan “Teknede hamur. Ver Allah
Yağmur” diye bağırırlar. Evlerin önüne vardıklarında ev sahibi elinde bir tas su ile
dışarı çıkar “Allah sizin yalvarmanızı kabul etsin. Yağmur versin.” diyerek suyu
yeşil söğüt dallarıyla süslenmiş çocuğun üzerine döker, arkasından çocuklara mısır
unu, yağ, zeytin ve peynir verir. Çocuklar başka eve giderler, köyü gezip bitirdik-
ten sonra bir evde toplanırlar, ev sahibi kadın toplanan malzemelerle “kaçamak”
adı verilen, helvaya benzer özel bir yemek yapar, çocuklar toplu olarak bu yemeği
yedikten sonra evlerine dağılırlar. Sıra yetişkinlerin yağmur duasına gelir. Cuma
namazından çıkan köylüler hep birlikte kendilerine göre kutsal saydıkları bir yere
giderler, yağmur duası yaparlar. Vaydidule ve Yağmur Duası yapıldıktan sonra
yağmurun yağacağına inanılır. Kaynak kişi tarafından genellikle yağmurun yağdığı
söylendi. Eğer yağmur yağmazsa, aynı tören bir hafta sonra yeniden yapılıyor.
Yüzük Oyunu: Kış mevsiminde erkeklerin bir odaya toplanarak zaman geçir-
mek ve eğlenmek amacıyla oynadıkları bir oyun. Oynamak isteyen kişiler araların-
da iki grup olarak eşleşirler, diğer kişiler seyirci olurlar. Oyun için dokuz adet fin-
can, bir yüzük getirilir, bir tepsinin ya da düz zemin üzerine serilen bezin üzerine
fincanlar ve yüzük konur. Kura ile hangi grubun yüzüğü saklayacağı belirlenir.
Yüzüğü saklayacak grup diğer gruba göstermeden yüzüğü fincanlardan birinin
altına saklar. Diğer grup saklanan yüzüğün hangi fincanın altında olduğunu bulma-
ya çalışır. Tahmin ettikleri fincanı kaldırırlar yüzük o fincanın altından çıkarsa bu
kez bulan grup yüzüğü saklar, çıkmazsa başka bir fincanı kaldırırlar, bulurlarsa
yine yüzüğü saklama hakkını kazanırlar. Üçüncü kaldırışta bulurlarsa karşı gruba
para vermekten kurtulurlar, bulamazlarsa aralarında önceden belirledikleri miktar
kadar karşı gruba para öderler. Dördüncü kez de bulamazlarsa önceden ipe bağla-
Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
76
narak tavana asılan soğan sarkıtılır ve ip hızla sallanıp bırakılır, ipin ucunda salla-
nan soğanı ellerini kullanmadan ağızlarıyla yakalamaları istenir. Yakalama sırasın-
da oyuncuların komik durumları ve hareketleri diğer oyuncuları ve seyircileri gül-
dürür. Grup, soğanı yakaladıktan sonra oyuna yeniden başlanır.
Radoviş kasabası Konçe Köyünde kaynak kişimiz Hayrullah Taif. Aynı köyde
doğan Hayrullah Taif 62 yaşında, evli, sekiz çocuk babası ve öğretmen. Kırk sene-
dir kendi köyünde öğretmenlik yapan kaynak kişimizin anlattığına göre kırk elli yıl
öncesine kadar köylerindeki düğün ve bayramlarda dramatik seyirlik oyunlar oy-
nanıyormuş. Oyunları gördüğünü, anımsayabildiği kadarıyla anlatacağını söyledi.
Deve Oyunu: Genelde düğünlerde gelin almaya giderken eğlenmek amacıyla
oynanır. Oyunda bir deveci birde deve var. Deveci kıyafet değiştirmez, yerel gün-
lük kıyafetiyle oynar. Deve yapmak için iki kişinin omuzlarına bir merdiven veya
çatal ağaç uzatılır, üzerine büyük bir kilim örtülür, kilimin arkaya gelen bölümü
bağlanarak kuyruk yapılır. Devenin kafasını yapmak için beygir derisi bulunur,
boyun ve kafa şeklinde kesilip dikilir, içine saman doldurulur, Ağaçtan çene yapı-
lır, alt çene oynak olur, altından bir ip bağlanır. İp zaman zaman çekilerek çene
hareket ettirilir. Kafasına da bir ip bağlanır, deveci bu ipin ucundan tutarak deveyi
önden çeker, arada bir “yat deve”, “kalk deve” diye komut verir. Deve bu komutla-
ra uyarak yatar, kalkar, zaman zaman koşarak seyircilerin arasına girip onları kova-
lar. Deve oyunu süresince davul ve zurna ile oyun havaları çalınır, bazen deve çalı-
nan havaya uygun hareketler yaparak oynar.
Güreş Oyunu: Deve oyunundan sonra oynanır. İyi taklit yapan birisi oyun
alanına çıkar, seyircilerin arasından bir kişide bir arı kovanı (silindir şeklinde
örülmüş sepet) ile urgan getirir. Urganın bir ucu sepete diğer ucu aralarında iki üç
metre bırakılacak şekilde oyuncuya bağlanır. Bir kişi de cazgır olur, güreşçileri
seyircilere maniler söyleyerek tanıtır ( Kaynak kişi manileri hatırlayamadı), güre-
şi başlatır. Oyuncu sepeti karşısına alarak güreş taklitleri yapmaya başlar. Onu
kucaklar yere yatırmaya çalışır, veya kendisi sepet tarafından yere yatırılıyormuş
gibi değişik hareketler yapar, bazen kaçar sepet peşinden sürüklenir. Sonunda
birisi güreşi kazanır. Güreş sırasında davul zurna yöresel ezgiler çalar.
Yağmur Duası: Yüksek Mahalle’de olduğu gibi burada da yağmur yağmadı-
ğı zamanlarda önce çocuklar toplanırlar. Yetişkin kişilerin yardımıyla bir kız veya
erkek çocuğu “Yer Bozeli” adı verilen geniş yapraklı bitkiyi vücuduna sararak
süslerler, başına kalbur koyup bağlarlar. Bu çocuk önde, diğer çocuklar arkasında
köydeki evleri gezerler ve hediye toplarlar. Bu seremoni Yüksek Mahalle’deki ile
aynı şekilde gerçekleştirilir.
Yüksek Mahalle’deki “Vaydidule” ile Konçe köyünde yapılan törende iki
fark görüyoruz. Birincisi; bitkilerle süslenen çocuk Yüksek Mahalle’de söğüt
dallarıyla süslenirken Konçe’de “Yer Bozeli” adı verilen bitkinin yapraklarıyla
süsleniyor ve başının üzerine kalbur konuyor. İkinci fark ise süslenecek çocuğun
Yüksek Mahalle’de öksüz olmasına dikkat ediliyor, Konçe’ de böyle bir zorunlu-
luk gözetilmiyor.
Dostları ilə paylaş: |