Microsoft Word Design Glo Kongre doc



Yüklə 1,5 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə26/77
tarix12.10.2018
ölçüsü1,5 Mb.
#73681
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   77

II International Congress
 
 
323 
Bu  hattaki  diğer  önemli  bir  sorun  ise  çevre  ile 
ilgilidir. Türkiye böyle yoğun bir tanker trafiğinin 
boğazların güvenliği ve deniz kıyıları için tehlikeli 
olduğunu  düşünmektedir.  Ayrıca  bu  hattın  yerle-
şimi  Hazar  bölgesinin  çevresel  değerlerine  de  za-
rar  veriyor  (www.iranian.com,  2007).  Bu  nedenle 
öte yandan güney hattı Đran ve petrol şirketlerinin 
tercih ettikleri hattır. Yapımı ucuz, güvenli bölge-
lerden  geçiyor  ve  çevreye  herhangi  bir  zarar  ver-
miyor.  ABD  Enerji  Bakanlığı’nın  verilerine  göre 
ise,  Hazar  Havzası’nda  enerji  rezervleri  şu  şekil-
dedir:  Hazar  Bölgesi’ndeki  Azerbaycan,  Kazakis-
tan  ve  Türkmenistan’ın  petrol  rezervlerini  18-34 
milyar  varildir.  Olası  rezervler  de  hesaba  katıldı-
ğında,  bölgenin  260  milyar  varil  gibi  önemli  bir 
potansiyele  sahip  olduğu  görülmektedir.  Bu  mik-
tar, bugünkü dünya rezervlerinin % 25’ine karşılık 
gelmektedir. Doğal gaz rezervlerinin ise 16-19 tril-
yon metre küp ( dünya rezervlerinin % 11-12’si ) 
olduğu  tahmin  edilmektedir    (www.usakgundem. 
com, 2007).  
ABD’nin 1990’larda dile getirdiği bu rakamlar 
daha  sonra  değişik  rakamlarla  ifade  edilir  oldu. 
Bazı  kaynaklarda  ABD’nin  verdiği  rakamların 
abartılı  olduğu  da  belirtilmekteydi.  Ancak  2000’-
lere gelindiğinde 16 milyar ile 32 milyar varil arası 
kesinleşmiş  rezerv  ile  50  milyar  varile  yakın  tah-
mini rezerv olduğu ortaya çıktı. Bu miktar, ABD’-
deki  22  milyar  varillik  rezerv  ile  Kuzey  Denizi’-
ndeki  17  milyar  varillik  rezervle  aynı  düzeydedir 
(www.usakgundem.com,2007).  
Diğer  bazı  kaynaklara  göre  ise,  Hazar  Böl-
gesi’nde tahminen 40 milyar varil bir petrol rezer-
vi vardır. Ancak önümüzdeki yıllarda sürdürülecek 
araştırmalar  sonucunda  keşfedilecek  yeni  enerji 
yatakları  ile  bu  rakamın  100  ile  200  milyar  varil 
civarında  bir  düzeye  çıkması  beklenmektedir 
(www.usakgundem.com,2007).  
Ayrıca,  Azerbaycan’ın  milli  petrol  şirketi 
SOCAR, Azerbaycan’ın ispatlanmış petrol rezerv-
lerini 3,5 milyar ton olarak vermektedir. Kazakis-
tan yönetimi ise kendilerine ait petrol rezervlerinin 
10  milyar  tonun  üzerinde  olduğunu  belirtmiştir 
(www.usakgundem.com,2007).  
Öte yandan  1991 yılında Lahey’de imzalanan 
Avrupa  Enerji  Şartı’nın  hedefleri,  enerjinin  arz 
güvenliğini artırmak, enerji üretimi, taşınması, da-
ğıtımı ve kullanımının verimliliğini en üst düzeye 
çıkarmak  ve  çevre  sorunlarını  en  aza  indirmektir. 
Bu  hedeflere  ulaşmak  amacıyla,  1998  yılında 
Enerji Şartı ve Enerji Verimliliği Protokolü yü-
rürlüğe girmiştir (www.geocities.com, 2007). 
1998  yılından  sonra  AB  Komisyonu  “Ortak 
Analiz  Projesi’ni  (The  Shared  Analysis  Project  - 
1999)  yaşama  geçirmiştir.  Projenin  alt  konu  baş-
lıkları  arasında  dünya  enerji  talebinin  geleceği, 
elektrik  ve  doğal  gaz  piyasalarının  liberalleştiril-
mesi, çevrenin korunması alanında yeni standartlar 
belirleyen KYOTO Protokolü’ne uyum sağlanması 
ve  enerji  üretim  /  tüketiminde  verimliliğin  artırıl-
ması  amaçları  vurgulanmıştır  (www.geocities. 
com, 2007). 
AB,  Ortaklık  ve  Đş  Birliği  Anlaşması  (PCA: 
Partnership and Cooperation Agreement)’nın 1997 
yılında  yürürlüğe  girmesinden  sonra  AB  enerji 
alanında  iş  birliğinin  kaçınılmazlığını  görerek 
Rusya  ile  bir  enerji  diyaloğu  başlatmıştır.  AB 
açısından  bu  diyalog;  petrol,  doğal  gaz,  elektrik, 
enerji tasarrufu ve çevrenin korunması alanlarında 
ortaklık  sürecini  geliştirme  ve  AB’nin  enerji  arzı 
güvenliği  kaygılarını  gidermeye  yöneliktir.  Bu  iş-
birliği sayesinde AB, Rusya’nın enerji sektörünün 
AB yatırımlarına açılması, verimli ve çevreye du-
yarlı  modern  teknolojilerin  kullanılması,  enerji 
tasarrufunun  artırılması  gibi  alanlarda  gelişmeler 
sağlayarak geçmişte Rusya ile olan enerji ilişkisini 
yeniden  tanımlamayı  amaçlamaktadır  (www. 
geocities.com, 2007).  
AB,  tükettiği  petrolün  büyük  bir  bölümünü 
deniz  yolu  ile  ithal  etmektedir.  Ancak,  gelecekte 
AB’nin  petrolü  de  boru  hatları  ile  almayı  tercih 
edeceği  düşünülmektedir.  Bunun  için  öne  sürüle-
bilecek  iki  önemli  neden mevcuttur;  enerjinin  arz 
güvenliğinin sürdürülmesi ve çevrenin korunması. 
AB’nin  petrolün  taşınmasında  kullanılan  tanker-
lerin oluşturduğu çevre kirliliği ve muhtemel deniz 
kazalarından  duyulan  endişelerle  boru  hatlarının 
kullanımını  artırmak  isteği,  2001  yılında  AB’nin 
resmî yayını olan Yeşil Kitap’ta açıkça ifade edil-
miştir (www.geocities.com, 2007). 
HAZAR'IN STATÜSÜNE ĐLĐŞKĐN 
YAKLAŞIMLAR 
1991'e  kadar  Hazar  kıyılarında  iki  devlet  yer 
almaktaydı:  Đran  ve  SSCB.  SSCB'nin  çöküşü  ile 
birlikte,  Hazar  üzerinde  hak  iddia  eden  devletler-
arasına  Azerbaycan,  Kazakistan  ve  Türkmenistan 
katılmıştır.  Bu  tarihe  kadar  da  deniz  altı  zengin-
liklerinin  paylaşımına  ilişkin  bir  anlaşmazlık  bu-
lunmamaktaydı.  Bu  beş  ülkenin  de,  gelecekteki 
zenginliklerin  önemli  bir  kaynağı  olarak  Hazar 
Denizi'ni  görmeye  başlamalarıyla  ortaya  acil  çö-
züm  gerektiren  karmaşık  bir  hukuki  sorun  çıkmış 
oldu.  
Hazarın  hukuki  statüsüne  ilişkin  sorunun  asıl 
kaynağı  olarak  "Hazar  Denizi'nin  Đran  ve  Rusya 
kıyılarında petrol bulunmaması" gösterilmekle bir-
likte  her  ülkenin  kendine  göre  geliştirdiği  argü-
manları  vardır.  Buna  karşın  BM  Deniz  Hukuku 
Konvansiyonunun  yaklaşımı  da  sorunun  gideril-
mesini sağlayamamaktadır. 


Yüklə 1,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə