6
LENFOİD DOKU
Lenf ganglionları, dalak, tonsiller, timus, gastrointestinal traktus (Peyer plakları)
mevcuttur.
RETİKÜLOENDOTELYAL SİSTEM
Sinir
sisteminde mikroglialarda, periferik kanda bulunur. Antikor yapımı ve
makrofajiyi sağlarlar(1, 7).
HEMATOPOEZ VE ERİTROPOEZ
Embrioda hematopoezis 3 ayrı devreden geçer.
1-Prehepatik Devre :
Bu devrede ilkel kan hücreleri embrionun dışında umblikal kesedeki mezenşim
hücrelerinden meydana gelir.
2-Hepatik Devre :
3-7 aylar arasında karaciğer hematopoetik organ vazifesi görür.
3-Lenfo nodüler Devre :
7. aydan itibaren kemik iliği, dalak ve lenf düğümleri hematopoeze başlar. Doğum
sonrası da bu göreve devam ederler. KC doğuma yakın bu görevi bırakır.
7
Doğumu müteakip eritrositler kemik iliği kapillerlerinin endotelinden kırmızı
serinin ana hücreleri olan proeritroblastlardan meydana gelir ve şu sırayı takip ederler:
Proeritroblast
Hemoglobinsiz
Hemopoetik faktör
Genç Makroblast
Olgun Makroblast
Normoblast
Hemoglobinli
Demir
Retikülosit
Normosit
Eritropoezde 2 safha görülür.
1.Safha: Hemopoetik faktör sayesinde meydana gelen maturasyon safhası 2.Safha:
Demir sayesinde normoblastların bölünerek olgun hale gelmesidir.
Kemik iliği kana döktüğü hücreleri azaltarak veya çoğaltarak tenbihlere cevap verir.
8
Stimülasyon uzun sürerse sarı ilik kırmızı ilik haline dönüşür. Bazı olgularda hematopoez
odakları gelişir. Dalak,
karaciğer, lenf düğümleri gibi.
Klinikte kemik iliğinin faaliyeti ve eritrositlerin rejenerasyonu anemi vakasını
takip ve tedavi yönünden önemlidir. Morfolojik yönden polikromazi, eritroblast ve bazofil
noktalı eritrositlerin görülmesi, retikülosit faaliyetlerini gösteren bir belirtidir.
Retikülosit krizi 3–10 gün içinde hemoraji ve tıbbi tedavi sonucu görülür. Genç
hücrelerin oksijen sarfiyatı fazladır ve normal eritrositlerden daha mukavimdirler.
Aplastik anemilerde ise kırmızı ilik yerine yağlı ilik gelişir. Hiçbir rejenerasyon
alameti yoktur(1,5).
ERİTROSİTLERİN TAHRİBİ
Periferik kanda eritrositler 120 günde tahrip olurlar. Tahribin ne tarzda olduğu kati
olarak bilinmemektedir. Hemolize veya fagositozla olduğuna dair bir işaret yoktur.
Eritrositlerin tahribinin parçalanarak (pergmentasyonla) olduğu kabul edilmektedir.
Eritrositler
parçalana
parçalana hemoglobinli tozlar haline gelirler. Retiküloendotelyal
sistemden dalak, karaciğer, kemik iliği eritrositlerin nihai tahribinde rol oynarlar. Dalağın
tahrip işinde rol oynadığı münakaşalıdır. Eritrositlerin ömrü splenektomiden sonra
değişmemektedir. Eritrositlerin periferik dolaşımda maruz kaldığı yıpranmalarla zamanla
mukavemetlerini kaybettikleri mutlaktır. Normal olarak erişkinde 1 günde 50 cm
3
kan tahrip
edilmektedir. Eritrositlerin tahribini içinde bulunduğu hemoglobinin geçirdiği safhaları takip
ederek anlayabiliriz (1, 4,12).
HEMOGLOBİN
MOL. Ağırlığı 167000 olup protein tabiatında bir oksijen taşıyıcısıdır. 1 gr. Hb 1,36
cm 3 oksijen ile birleşebilir. Bu bağlama kapasitesi stabil değildir.
Kolayca oksijeni geri
verebilir. Hb Oksijen alış verişi muhitteki oksijen miktarına ve vücudun sarfiyatına bağlıdır.
Kandaki oksijen miktarı %20 cm
3
dür. Arter kanında %95 venöz kanda ise %75 oranında
oksijen bulunur.
Hemoglobin bir kromoproteindir. Globin (kükürtlü protein) 2 kıymetli demir (ferro) ve
pyrol halkasından yapılı bir protoporfirin kompleksinin birleşmesinden husule gelir.
Protoporfirin organizmada kemik iliğinde sentez edilir.
9
Hemoglobinin
parçalanmasından sonra demir ayrılır ve hidroliz neticesinde bilirubin
hemoglobin metabolizmasının son ürünüdür. Hemoglobinin demir ihtiva eden diğer parçası
hemosiderin denilen bir pigment olup depo demiri vazifesini görür. Dalak, karaciğer ve
böbreklerde hücre içinde toplanan hemoglobinin protoporfirin halkası oksidasyon ile açılır.
Ve açıkta kalan demir globülinle birleşerek yeşil renkli pigment olan
VERDOHEMOGLOBİN’in husule getirir(3,5).
Buradan
ayrılan demir ise plazmaya geçecektir. Globin ise teşekkül eden bilirubinle
bir müddet yapışık kalır. Ve bu şekilde plazmanın albümin kısmıyla birleşir. Karaciğer
hücreleri bilirubini proteinden ayırır ve safra kanalları ile itrah ederler. Normal olarak plazma
(%0.15–0.50 mg) bilirubin vardır. Retiküloendotelyal sistemden gelen bu bilirubin Diazo ile
indirekt reaksiyon verir(alkolle muameleden sonra). Bu indirekt reaksiyon veren bilirubin
globin ile birleşik olup idrar ile çıkmaz. Safra kanallarıyla itrah edilir. Safra yolu ile barsağa
dökülen bu bilirubin bakterilerin tesiriyle redüksiyona uğrar, Sterkobilinojen haline
çevrilir(2,5).
Feçeste: Sterkobilin ve Ürobilin
İdrarda: Ürobilin ve Ürobilinojen bulunur
Ürobilinin bir kısmı tekrar barsaktan rezorbe edilir.
Hemoglobinin
parçalanmasından meydana gelen bilirubinin yanı sıra idrarın renkli
maddesi ÜROKROM’da vardır. Kanın hemoliz olduğu hallerde idrarla çıkan ürokrom miktarı
arttığından idrarın rengi koyulaşır. Şu halde hemoglobin metabolizmasının son mahsulleri,
bize eritrosit tahribinin genişlediği hakkında bilgi verir. Tahrip fazla olduğu zaman bilirubin
miktarı arter ve plazmada %1–5 mg. olur. Deri ve sklera sarı bir renk alır(Subikter). Feçeste
sterkobilin ürobilin idrarda ürobilin ve ürobilinojen miktarları artır. Retikülo endotelyal
sistem hücrelerinden hemosiderin halinde demir toplanır.
Normal olarak günde 100 – 150 mg. Ürobilin itrah olunur.
120 mg. Ürobilin 3 gr. Demir kaybına muadildir.
Kandaki retikülositleri sayarak hergün kemik iliğinden kana dökülen hücre sayısını
hesaplayabiliriz. Bu miktar 200 milyar hücreye ve 6 gr.
hemoglobine eş değer olarak
hesaplanmıştır. Bu hesaba göre eritrositlerin ömürleri 110 gün civarındadır. Nakledilen kanın
aglütinasyon testleri ile AZOT 15 izotopu ile insan eritrositlerinin ömrü 120–125 gün olarak
hesaplanmıştır.
Klinikte eritrositlerin tahribine ait semptomları şöylece özetleyebiliriz.