Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə25/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   89

 
69 
kanıtlar bulmuşlardır.
143
 Bu araştırmaya göre; özellikle köşe yazılarında Bush aleyhine 
eleştirel yazılar gözlemlenmiştir. Son savaş evresinde ise Amerikan siyasi çevreleri, 
olay  üzerinde  siyasi  kontrole sahip  olduğu kadar  haber akışı  üzerinde  de  hâkimiyet 
kurmuştur.
144
 Bu dönemde medyanın  gözü kulağı  savaş alanına çevrilmiştir. “Kim 
kazanacak? Müttefik güçler başarılı olabilecek mi? Yaralı ve ölü sayıları kaç? Savaş 
neye  benzeyecek?  Strateji  nedir?  Hangi  silahlar  kullanılıyor?  Kara  savaşı  ne  zaman 
başlayacak?”  gibi  sorular  ön  plana  çıkmıştır.  Hallin  ve  Gitlin’in  Amerikan 
medyasındaki  araştırmalarına  göre;  medyadaki  çerçevelerin,  Amerikan  askerlerinin 
başarısına,  teknolojik  üstünlüklerine  ve  kahramanlık  hikâyeleri  üzerine  kurulduğu 
belirlenmiştir.  Bu  araştırmadan  çıkan  bir  başka  sonuç  da  Körfez  Savaşı  yalnızca  bir 
yarış değil “bizim takım” ile “onlarınki” arasındaki yarış olmaktadır. Bir gazetecinin 
belirttiği gibi, savaş dönemlerinde siyasetle ilgilenilmediği, önemli olanın “babamın 
ya  da  oğlumun  eve  sağ  dönüp  dönmeyeceği”  sorusu  olmuştur.
145
  Savaş,  medyada 
müttefik güçlerin bakış açısıyla ve onların çerçeveleri ile yer almıştır. 
 
3.
  Çatışmanın iyi ve kötü tarafları kimlerdir?    
 
Bu  bölüm,  gazetecilerin  haberlerinde,  çatışmanın  tarafları  üzerinde  nasıl  bir  yargıda 
bulunulacağına  karar  verilme  aşamasıdır.
146
  Bu  sorunun  cevabının  belirlenmesinde 
her medya kuruluşunun içinde bulunduğu kültür önemli rol oynamaktadır. 
 
                                                 
143
 G. Wolfsfeld, Media andPolitical Conflict, Londra. Cambridge Press, 2004, s. 178 
144
A.g.e. s. 182 
145
 A.g.e. s. 183 
146
 A.g.e. s. 49 


 
70 
Amerikalılar  için  “özgürlük”,  “demokrasi”  gibi  çerçevelerin  büyük  önemi 
bulunmaktadır.  Ayrıca,  “kurban”  çerçevesi  de  siyasi  çatışmalarla  ilgili  “iyi”  haberin 
vazgeçilmez unsurudur.  Bir  genel  yöntem olarak suçlunun belirlenmesi için kurban 
üzerinde odaklanılmaktadır. Bir kez kurbanın kim olduğu belirlendiğinde “saldırgan” 
da  belli  olacaktır.  Wolfsfeld,  bazı  çatışmalarda  çatışan  her  iki  tarafın  da  kurban 
olduğunu  belirtirken,  medyanın  böyle  durumlarda  “anlamsız  şiddet”  çerçevesini 
kullandığını  vurgulamaktadır.
147
  Bir  çatışmada  şiddet  ne  kadar  fazla  olursa,  şiddet 
uygulayan tarafın her adımı hukuk ve düzene karşı bir tehdit olarak sunulmaktadır.  
 
Böylece, bir çatışmada hukuk ve düzeni kurmaya yönelik her çaba ya da her müdahale 
medya  tarafından  da  desteklenmiş  olacaktır.  Ayrıca  Körfez  Savaşı'nda,  Irak'ın 
Amerika  ve  müttefiklere  karşı  oluşturduğu,  “meydan  okuyan”,  “işgalci”  gibi  resmi 
çerçeveleri,  Amerikan  haberlerinde  yer  almayıp,  görmezden  gelinmiştir.  Aşağıdaki 
alıntı  da  çatışmalarda  zayıf  tarafın  çerçevelerinin,  medya  tarafından  nasıl  görmezden 
gelindiğine  örnek  oluşturmaktadır:  “Körfez  Savaşı’nda  ölü  ve  yaralıların  sayısının 
200.000’in  üzerinde  olduğu  tahmin  edilmektedir.  Bir  kurum  olarak  savaşı 
sorgulamamaları, savaş muhabirlerinin ortak özelliklerinin başında gelmektedir. Bu 
nedenle  çoğu  kez  savaşın  kurbanlarına,  çatışmaların  ortasında  kalan  sivillere  pek 
değinmezler.”
148
  
 
 
                                                 
147
 A.g.e., s.53 
148
  Zeynep  şcan,  Medyada  Ulusal  Bakış  Açıları,  Le  Monde,  New  York  Times  ve  The  Guardian 
gazetelerinde 2003 Irak Savaşı, 
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2004, s. 120. 


 
71 
Körfez  Savaşı’nda,  Irak’taki  süt  fabrikasının  bombalanması,  ardından,  Amiriya 
sığınağında  yüzlerce  sivilin  ölmesi  ve  Irak’a  ait  1000  askeri  aracın  bombalanması  ile, 
Amerikan hükümeti kendisini medya karşısında savunma durumunda bulmuştur. Bu 
üç  olayın  görüntüleri,  bir  anda  müttefiklerin  çerçevelerinden  farklı  haberlerin 
oluşturulmasına  neden  olmuştur.  Ancak;  yine  de  Amerikan  medyası  savaşın  gerçek 
yüzünü göstermemiş, haberlerin Amerikan bakış açısıyla verilmesine devam etmiştir. 
Pentagon’dan  ve  Beyaz  Saray’dan  yapılan  açıklamalar  ile  akıllı  füzelerin  nokta 
vuruşlarla  Irak  askeri  tesislerini  vurma  görüntüleri  CNN  aracılığı  ile  tüm  dünya 
televizyonlarında yer almıştır. Burada eksik olan unsurlar, sivil halkın verdiği kayıplar, 
özellikle Amiriya sığınağında yaklaşık 400 sivilin yaşamını kaybetmesi ve ölü ve yaralı 
görüntülerinin yer almamasıdır.
149
 
 
Körfez 
Savaşı'nda 
medyanın 
rolü 
“Yöneticinin 
Rızası” 
kuramıyla 
yorumlandığında,  Irak  karşısında  müttefik  güçler  arasında  siyasi  kararlılık 
bulunduğunu ve medyanın da resmi bakış açılarının dışına çıkmadığı görülmektedir. Öte 
yandan Afganistan Savaşı, uluslararası iletişimde söz sahibi, egemen ve güçlü devletlerin 
medya kuruluşları dışında bir yayın kuruluşu olan El-Cezire tarafından verildiği için, bu 
savaştaki  bakış  açısı  çok  farklı  olmuştur.  Uluslararası  politikalarda  savaşa  muhalif 
ülkelerin sayısı artmış ve belki de savaş bu yüzden kısa sürede sona erdirilmiştir.
150
   
 
Ulusal çıkarlar, devlet politikalarında ve buna bağlı olarak basın yayın kuruluşlarında 
çok  farklı  biçimlerde  ifade  edilebilmektedirler.  Basın  yayın  kuruluşları,  genellikle 
resmi  görüşleri  temel  alarak  ve  kimi  zaman  da  sahip  oldukları  ideolojik  çerçeve 
                                                 
149
 A. g. tez, s. 123. 
150
 A. g. tez, s. 138. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə