72
içerisinde ülkenin ulusal çıkarlarını tanımlarlar. Ulusal çıkarlar tarih, ideoloji ve
ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre tanımlanabilir. Ulusal çıkarları tanımlamada
ağırlıkları değişmekle birlikte bu unsurlar birbirinden bağımsız değildir ve birbirlerini
etkilemektedir. Tarihi ağır basan bir ulusal çıkar tanımlamasında ülkenin, milletin
geçmiş deneyimleri, diğer devletlerle olan münasebetleri, dostlukları, düşmanlıkları
ulusal çıkarı belirleyen en önemli kıstasları oluşturmaktadır. Uluslararası olaylarda
ülkenin nasıl bir politika takip etmesi gerektiği, karşı karşıya olunan devletin, milletin
tarihine, kendileriyle ilişkilerine yapılan referanslarla oluşturulmaya çalışılır.
deolojiyi referans alan ulusal çıkar tanımlamaları ise ülkenin benimsemiş olduğu
ideoloji çerçevesinde olayları ele alıp değerlendirmekte, ulusal çıkarları belirlerken
ağırlıklı olarak ideolojiden referans almaktadırlar. Buna göre ülkenin sahip olduğu
ideolojinin temel dinamikleri üzerinden söz konusu olaya veya olaylara yaklaşılmaya
çalışılmaktadır.
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak da ulusal çıkarların öncelikleri ve önem
verilen konular farklılık göstermektedir. Ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş
ülkelerde daha çok elde edilmiş olan hakların, refahın ve ülkenin ekonomik
çıkarlarının korunması, ulusal güvenliğin sağlanması ön plana çıkarken; gelişmekte
olan ülkelerde süratli ekonomik kalkınma, ulusal bütünlük ve birlik, yabancı
etkilerden kurtulma, ulusal prestij gibi hususlar ulusal çıkar değerlendirmelerinde ön
plana çıkmaktadır. Genel itibariyle ulusal çıkarlar, şu kavramlar çerçevesinde ele
alınmaktadır: Güvenlik, beka sorunu, güç dengesi, savaş, ekonomi, kültür,
73
emperyalizm, adalet, barış, özgürlük v.b.dir. Her devletin izlemiş olduğu uluslararası
politikaya göre farklılaşan ulusal çıkar ifade biçimleri bulunmaktadır.
Bu bölümün ikinci kısmında Türkiye’nin yurt dışına asker gönderme kararı aldığı
belli dönemlerde, yazılı basının Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından bu karara
yaklaşımları araştırılmıştır. Araştırmada Kore Savaşı’nda Hürriyet ve Milliyet
gazetelerinde toplam 51 haber ve 6 köşe yazısı, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Hürriyet ve
Milliyet gazetelerinde toplam 27 haber ve 10 köşe yazısı, Körfez Savaşı’nda Sabah ve
Türkiye gazetelerinde toplam 88 haber ve 30 köşe yazısı, Bosna Savaşı’nda Hürriyet
ve Sabah gazetelerinde toplam 51 haber ve 10 köşe yazısı, Kosova Savaşı’nda
Hürriyet ve Sabah gazetelerinde toplam 40 haber ve 1 köşe yazısı, Afganistan
Savaşı’nda Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde toplam 38 haber ve 53 köşe yazısı
taranmıştır. Konu ile ilgili olan haber ve köşe yazıları değerlendirmeye alınmış, ham
veriler oluşturulan kategorilere uygun olarak değerlendirilerek gerekli düzenleme
yapılmıştır. Gazetelerin sayfa düzenleri ve haberlerin kapladığı alan vb. gibi nicel
veriler incelemenin kapsamı dışında bırakılmıştır. Burada sadece basının söz konusu
savaşlar aracılığıyla ulusal çıkarları kamuoyuna nasıl sunduğu araştırılmıştır. Haber
ve yorumların okuyucular tarafından nasıl alımlandığına bakılmamıştır. Araştırmada
bazı savaşlarda, oluşturulan kategorilerden birinin veya ikisinin pek ele alınmadığı,
tespit edilmiştir. Bu amaçla gazetelerde üzerinde durulmayan kategori adı geçen
savaşlarda ele alınmamıştır. Örneğin incelenen süre içerisinde Kosova Savaşı’nda ve
Afganistan Savaşı’nda tarihsel bağlantılar kurulmamıştır.
74
B. TAR HSEL B R SÜREÇ Ç NDE TÜRK YE’DE YAZILI BASINDA
ULUSAL ÇIKARLARIN FADE ED L Ş B Ç MLER
1. Yazılı Basında Kore Savaşı ve Ulusal Çıkarlar
kinci Dünya Savaşı sırasında Kore yarımadası Japon işgali altında kalmıştı. Savaş
sona erdiğinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliği (SSCB) arasında varılan bir anlaşma uyarınca, yarımada 38. paralelin kuzeyi
ve güneyi şeklinde yapay biçimde bölünerek, işgalci Japon birliklerinin kuzeyde
kalanları SSCB, güneyde kalanları ise ABD ordusu tarafından teslim alındı. Bu arada,
Kore yarımadasının siyasal geleceği konusunda ABD ve SSCB arasında yürütülen
görüşmeler sonuçsuz kaldı. SSCB işgalindeki kuzeyde sosyalist, ABD işgalindeki
güneyde ise kapitalist bir devlet kuruldu. Aynı coğrafi birim üzerinde, birbirine düş-
man iki farklı ideolojiyi benimseyerek kurulan Kore Demokratik Cumhuriyeti (Kuzey
Kore) ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) arasında 25 Haziran 1950'de çatışma
başladı. Savaşın patlak vermesinin hemen ardından, ABD'nin girişimleriyle Birleşmiş
Milletler (BM) Güvenlik Konseyi olağanüstü toplanarak üye ülkeleri, Kuzey Kore'yi
durdurmak için BM tarafından yürütülecek faaliyetlere katılmaya çağırdı. BM Gü-
venlik Konseyinin daimi 5 üyesinden biri olarak veto yetkisini elinde bulunduran
SSCB, bu kararın alındığı sırada, Çin’in BM’de Pekin tarafından temsil edilmemesini
protesto etmek maksadıyla Konsey toplantılarını boykot etmekteydi. Dolayısıyla,
“Barış çin Birleşme” adlı bu kararın alınmasına engel olamadı. 27 Haziran’da ABD
birlikleri Güney Kore’ye çıktılar. BM’de yapılan çağrıya uygun olarak 15 ülke
Kore’ye asker gönderdi. BM’nin Kore’ye asker gönderme kararı alması üzerine,
Dostları ilə paylaş: |