Para problem değİL, SİZSİNİZ


BAŞTAN SAVMA İŞ YAPAN İNSANLAR



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/38
tarix26.05.2023
ölçüsü0,56 Mb.
#113140
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   38
pdfcoffee.com para-problem-deil-sizsiniz-pdf-free

BAŞTAN SAVMA İŞ YAPAN İNSANLAR
Görevlerini yerine getirmeyen veya çok baştan savma işler yaptıklarından onların
başladıkları işleri tamamlamaları için başkasını işe almanız gerektiği insanlar
tanıdınız mı? Bunun nasıl yanlarına kar kaldığını merak ettiniz mi? Bunun
cevabı; eğer birisinin iyi, kötü ve çirkin dahil, yapacakları her şeyi alıp kabul
etmeye gönüllü olmazsanız o zaman kazıklanırsınız.
Bir zamanlar bir temizlikçi kadınım vardı. O tanıdığım birisiydi, bir arkadaş. Bir
gün çok çalıştıktan sonra eve geldim. Kapıdan girerken çocuğum kucağımdaydı
ve tükenmiş haldeydim. Ev pislik içindeydi.
Ben; “Bugün temizlik yaptın sanıyordum.” dedim.
O da “Yaptım, bana 80 dolar vereceksin.” dedi.
Ben de “Ne için? Bu yerde görebildiğim tek şey mutfak tezgahının temiz
olduğu ve muslukların parladığı ama geri kalan her şey berbat. Halıların
süpürülmesi gerek. Mutfağın yerleri temizlenmemiş.” dedim.
O da “İyi de bana borcun var.” dedi.
Ben de “Sana nasıl borcum olur? Hiçbir şey yapmamışsın. 80 doları
hakkettiğini düşünmene sebep olan nedir?” dedim.
O da “Çünkü ediyorum.” dedi.
Ben de “Arkadaşım olduğunu zannetmiştim. Hiçbir şeyi temizlemediğin halde
onu hakettiğini düşündüğün için beni 80 dolar kazıklayacak mısın? Bu nasıl
arkadaşlık?” dedim.
O da “Bu sadece iş. Kişisel alma.” dedi.


Hiç size bunu yapan birisi oldu mu? 
Bu sadece iş.
Siz de mi bunu sevmediniz; 
Bu
sadece iş!
Bu, onlar size istedikleri her şeyi yapabilirler ve seçtikleri kadar ahlaksız
olabilirler ve siz buna katlanmak zorundasınız ve alındığınız için hatalısınız
demektir. Bu sadece iş. Kişisel değil. Evet, bu kişisel! Birisi sizi kazıkladığında bu
kişiseldir.
Hiç bu şekilde sizden faydalanıldı mı? Ayağa kalkıp kendi büyüklüğünüz olmaya
ve onlara; “Hayır. Buna katlanmıyorum.” demeye gönüllü müsünüz?
Başkalarında Sadece İyiyi mi Görmelisiniz?
Birisinin gerçekten nerede durduğunu algılamamak, bilmemek, olmamak ve alıp
kabul etmemek için kendinizin ne kadarını kapatmanız gerekiyor? Az mı yoksa
çok mu? Çok. Bazı insanlar buna inanmak istemiyorlar. Onlara başkalarında
sadece iyiyi görmeleri gerektiği öğretilmiş ama eğer ne olduğunu göremezsiniz
nasıl buna uygun davranacaksınız?
Siz uygun olanı yaparsınız, çünkü sizin farkındalığınız var. Siz bilirsiniz; 
Tamam,
hava ceketimi giyecek kadar soğuk.
Siz tamamen farkında olduğunuzda bütün
bilgiyi alırsınız. Eğer dışarı çıkıp size göz kulak olması için doğayı bekliyorsanız
havanın soğuyacağını görmeye gönüllü değilsinizdir. Yağmur yağacağını görmeye
gönüllü değilsinizdir. Sırılsıklam mı oldunuz? Üşüdünüz mü? Evet.
Hayatlarımızda, ne olacağını algılamadığımız durumlarda olasılıklara karşı
çıplağızdır.
Konu Farkında Olmaktır
Konu farkında olmaktır. Doğada yaptığınız gibi kendinize alıp kabul etme izni
vermek demek, algınızı kesmemek ve tüm kanıtlara rağmen; 
Tamam, bu birlikte
çalışmak için iyi birisi,
diye karar vermemektir. Eğer birisinin dürüst olduğuna
karar verirseniz ve size yalan söylerlerse bunu fark edecek misiniz? Yoksa; 
Hayır,
bana yalan söylemiş olamaz,
mı diyeceksiniz? Siz sonunda; 
Ne oldu biliyor musun?
O dürüst değil!
diyene kadar o bunu on kez yapabilir. Ve sonrasında o doğru bir
şey söylese bile bir şey fark etmez, onu duyamazsınız. Siz hala farkında
değilsinizdir.
Sizlerin, başkalarından neleri alıp kabul edeceğinizi tanımladığınız standartlarınız


var. Eğer standartları kaldırırsanız ve kendinize onlardan her şeyi alıp kabul etme
izni verirseniz o zaman içeri girmeden önce yargıya sahip olmanız gerekmez.
Şöyle diyebilirsiniz; 
Tamam, öyleyse benim önümdeki kişi kim? Neler oluyor? Onlar
ne yapıyorlar?
Eğer size yalan söylüyorlarsa; 
Oh, bu yalandı. Tamam, ilginç. Merak ediyorum,
acaba söyleyecekleri başka yalanlar var mı?
Onların ne hakkında yalan
söylediklerini fark etmeye başlayabilirsiniz. Ve sonra fark edersiniz; 
Oh, öyleyse
eğer ben bunu yaparsam onlar bütün paramı alana kadar bana yalan söyleyecekler
ama burada, hayatın diğer alanında onlar dürüstler. Tamam, harika. Onların
anlaşmasının bu kısmını alacağım ama o kısmını almayacağım.
Bütün Bilgiyi Almaya Gönüllü müsünüz?
Eğer DVD oynatıcısı satan bir dükkana giderseniz ve belli bir modeli sorarsanız
ve tezgahtar size; “Oh hayır, artık o model bizde yok. Onun modası geçti.” derse
size gerçeği mi söylüyor? Eğer doğada olduğunuzdaki gibi bütün bilgiyi almaya
gönüllüyseniz size doğruyu söylemediğini bileceksiniz.
Gerçekte olan şey, dükkanda o model yok ve tezgahtar size onlarda olan modeli
satmak istiyor. Bir şey alana kadar sizin o dükkandan çıkmanızı istemiyor. Size;
“Sizin için o modeli bulabilirim.” bile demeyecektir. Stokta ne varsa sizin onu
almanızı istiyor. Eğer bütün bilgiyi almaya gönüllü olursanız o zaman ne olup
bittiğini bilirsiniz ve siz de; 
Tamam, burası benim gerçekten iş yapmak isteyeceğim
bir yer değil. Bana aradığım şeyi vermeyecekler. Bana hizmet etmekle
ilgilenmiyorlar. Sadece benim paramı almakla ilgileniyorlar,
diyebilirsiniz.
Bir şey almaya gittiğinizde neye bakıyorsunuz? Sizinle ilgilenecek bir tezgahtar
mı arıyorsunuz? İçeri girdiğinizde birisi size gerçekten arkadaşça; “Merhaba. Sizi
görmek ne güzel. Nasılsınız?” diyorsa size göz kulak olacak mıdır? Gerçekçi mi
davranıyor? Hayır. Ama ya siz içeri girdiğinizde birisi size; “Merhaba. Sizin için
ne yapabilirim?” diyorsa? Eğer size bu soruyu soruyorlarsa sizinle ilgileniyor
olabilirler.
Size Tanrı Ünvanını Kim Verdi?
Birisi ahlaksızca, acımasızca, kötü, kaba, bölücü, haince bir şey yaptığında fark


etmezseniz sorumluluğu kendi üzerinize alırsınız. Siz; 
Eğer bunu farklı yapmış
olsaydım o yaptığı şeyi yapmazdı. Bir şeyi yanlış yapmış olmalıyım. Benim sorunum
ne? 
diye düşünürsünüz.
Siz, kendinizin acımasızca, kaba şeyler yapmayacağınızı fark etmeye gönüllü
değilsiniz. Yapmaya kalkabilirdiniz ama bunu seçmezdiniz. Suçu kendi üzerinize
alıyorsunuz. Neden suçu üstleniyorsunuz? Neden başkalarının kötü ve kaba
olma seçimlerinizden siz sorumlusunuz? Bütün dünyadan siz mi sorumlusunuz?
Size Tanrı ünvanını kim verdi?
Ben de kesinlikle bu bakış açısına sahiptim. 
Eğer ben Tanrı olsaydım burası doğru
işlerdi.
Ancak bu bakış açısına sahip olduğunuzda her zaman nasıla bakmak
zorundasınız; eğer siz farklı bir şey yapsaydınız diğer kişi farklı bir seçim yapmış
olurdu. Hayır. Bazı insanlar sadece böyle şeyler yapmaktan hoşlanırlar. Lütfen,
bazı insanların sadece kötü olmaktan hoşlandığını talep ederek sahip çıkar ve
kabul eder misiniz?
Kendinizi Yargıladığınızda Farkında Oluyor musunuz?
Başkalarının yaptığı ya da yapmadıkları şeyler için kendinizi suçladığınızda kimi
yargılıyorsunuz? Kendinizi. Ve eğer kendinizi yargılıyorsanız farkında oluyor
musunuz? Onların bunu sevdikleri için kötü olmayı seçtiklerini görebiliyor
musunuz? Hayır. Siz yeterince denemediğinizi varsayıyorsunuz; eğer daha iyisini
yapsaydınız onlar kaba olmazlardı.
Birisi paranızı çaldığında, bu siz onlara izin verdiğiniz için mi oluyor? Bu, siz
yeterince tetikte olmadığınız için ya da onları yeterince kontrol etmediğiniz için
mi oluyor yoksa onlar çalmayı sevdikleri için mi? Çalmayı seven birisi çalmayı
sever. Eğer başkalarının seçimlerinden sorumlu olmadığınız gerçeği konusunda
netleşirseniz o zaman onlar yapmadan önce onların ne yapacaklarını
görebilirsiniz.
Sadece; 
Tamam, onlar bunu seçecekler. İlginç bakış açısı,
dersiniz. Ve sonra onlar
bunu yaptıklarında siz; 
Ne oldu biliyor musun? Yeter. Artık seninle bu oyunu
oynamak istemiyorum. Şimdi gidebilirsin yoksa ben gideceğim,
dersiniz.


Bunu düzeltmeye çalışmazsınız. Var olan bir arkadaşlık ya da iş ilişkisini, eğer
bunu doğru anlasaydınız veya bir şeyi daha iyi yapsaydınız ya da kendinizi
değiştirseydiniz onlar bunu idrak edecek ve birdenbire sizin neden bahsettiğinizi
anlayacaklar diye devam ettirmeye çalışmazsınız. Bu olmayacak.

Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə