DUYU ÖTESİ ALGI DÜNYASINA GİRİŞ
bloke edip kapatmaktır. Yalnız hedefe ulaşmak için, hedefle
nen olayın, durumun kendi açımızdan kesinlikle istenen ve
doğru olan amaç olduğuna emin olmalıyız, kendi kendimize
tasdik etmeliyiz. Hedefi bir kez önümüze koyduğumuzda,
artık hiçbir şekilde şüphe veya tereddüte kapılmamalıyız.
Çünkü şüphe normal ve paranormal iradenin ortaya konul
masının önündeki başlıca engeldir, hedefe ulaşmaktan alıkoy
an baş etken durumundadır.
Konsantrasyon - İnanç
“Ruhun duyuşu, kulak ya da zihinle sınırlı değildir.”
KONFÜÇYÜS
Algıların, belleğin, düşünme faaliyetlerinin maksimum
seviyede kullanılabilmesi için konsantrasyonun üst düzeye
çıkarılmasının gerekli olduğunu biliyoruz. İnsan hangi işi
yaparsa yapsın, o işe dört elle sarılırsa ve tüm istek ve
düşüncelerini o konu üzerinde toplayarak odaklanırsa, yaptığı
işin başarıya ulaşması o derece yakın olur. Konsantrasyonun
istenilen düzeye gelmesi, çeşitli zihinsel egzersizler yardımı ile
öğrenilir. Dikkati dağıtan faktörlere algımızı kapatmayı
başarabilmek, parapsikolojide olduğu gibi, günlük hayatta da
bizlere önemli kazanımlar elde etmenin önünü açar.
Konsantrasyon, günümüz insanının ortak problemidir.
Çoğu kişi konsantrasyonunu sağlamakta ve korumakta büyük
zorluklar çekmektedir. Konsantrasyon temel olarak beyin dal
gaları ile ilgilidir. Beynimiz sürekli olarak çeşitli dalgalar yay
maktadır. Bunlardan 8 ila 12 Hz. arası beyin dalgalarına "alfa
dalgalan" denmekte olup, beynimiz alfa dalga ortamındayken
konsantrasyon kalitesi en üst düzeye çıkmaktadır.
Konsantrasyonumuzu kaybettiğimiz durumlarda, zihni
miz
bir şeyden diğerine kayar, endişeler zihnimizi dağıtır, dış
etkenler farkında olmadan bizi ilgilendiğimiz olaydan
103
PARANORMAL FENOMEN
kopartır. Doğal olarak ilgilendiğimiz olay veya konu sıkıcı
veya zor gelmeye başlıyor. Çoğu insan, düşüncelerinin ne
kadar kontrolsüz olduğunun farkımnda bile değildir. Araba
kullanırken, yürürken, hatta çalışırken çoğunlukla zihnimiz
bir düşünceden diğerine sıçrayıp durur. Bazen kendimizi ilk
düşünmeye başladığımız şeyden ne kadar uzaklaşmış olduğu
muzu anlayarak hayret ederken buluruz. Son geldiğimiz nok
tadan geriye ilk
düşüncenin izini sürersek, beş dakika gibi kısa
sürede ne kadar bağlantısız, birbirinden ilgisiz, kopuk, önem
siz ve asıl konuyla alakasız şeyler düşündüğümüzü anlayabil
iriz. Duyu ötesi algı gelişimi için düşüncelerimizi kon
trolümüze almayı, yaptığımız iş üzerinde sabırla odaklanmayı
öğrenmek zorundayız. Şüphesiz bu hiç de kolay olmayacaktır.
Ancak hedeflediğimiz bir olay üzerinde konsantre olmaya
çalışırken, düşüncemiz her kaydığında tekrar ve tekrar,
gerekirse onlarca, yüzlerce kez ana konumuza dönmeliyiz.
Şunu unutmayalım ki, düşüncelerimiz bizim efendilerimiz
değil, hizmetçilerimizdirler.
Konsantrasyonu etkileyen baş faktör motivasyonumuz-
dur. Motivasyon ise, bir işi yapmanın iyi, önemli ve gerçekçi
bir nedeni olduğuna inanmaktan geçer. Onun içindir ki
sevdiğimiz, ilgi duyduğumuz konulara daha kolay ve uzun
süre odaklanabiliyoruz. Konsantrasyon çalışmalarının başında
düşüncelerin odak noktası için doğru bir seçim yapılmasında
fayda vardır. Konsantrasyonun sağlanmasında zorluk derece
si, konuya olan ilgi derecesi ile doğrudan bağlantılıdır.
Konsantrasyon sağlamakta güçlük çektiğimiz durumlar
da, hele ki bu durumumuz süreklilik arz etmeye başladıysa,
bazı fizyolojik nedenlerin olabileceğini dikkate almalıyız.
Vücutta su kaybı, toksin miktarında artış, Mono Sodym
Glutamate ve Aspartame gibi çeşni ve tatlandırıcılar, kon
santrasyonu azaltan durumlara sebebiyet verirler. B vitamini,
demir, Omega 3+E içeren maddeler ve bedenin dinlendirilme-
si, konsantrasyon seviyesinde büyük artış meydana getirir.
104