554
a r a l ı k 1 1
ÖZET
ABD’nin Irak’tan güçlerini çekmesi,
Irak’ın geleceğine yönelik
soru işaretlerini tam
anlamıyla ortadan kaldırabilmiş değildir. ABD,
çekilme sonrasında Irak’ta güçlü bir diplomatik
misyona ve aynı zamanda “eğitim ve koruma”
amacıyla önemli bir askeri varlığa sahip ola-
caktır. Üstelik ABD’nin Irak’a yakın ülkelerde-
ki askeri varlığını yakın zamanda artırması da
ABD’ye ihtiyaç halinde Irak’ta operasyonel bir
kabiliyet imkânı tanımıştır. Bununla birlikte BM
Anlaşmasının VII. Bölümü kapsamından henüz
çıkarılmayan Irak’ın egemenliğini kısıtlayan un-
surlar hala geçerliliğini sürdürmektedir.
İşgal sürecinde Irak’ta etkin olan siyasi güçler,
bölge ülkeleri ve uluslararası aktörler, istikrarlı
bir düzenin kurulmasını sağlayamamıştır. Öte
yandan Irak’ın mevcut siyasi yapısı ve işgal süre-
cinde hazırlanan anayasası sorunlar yumağının
merkezinde durmakta, etnik-sekter bölünmüş-
lük ülkenin geleceğini tehdit etmekte, federal
bölgeler sorunu tartışmaya ve çatışmaya zemin
hazırlamaktadır. Siyasi yapının ulusal uzlaşıdan
ziyade etnik-sekter kimlik düzleminde kurul-
ması, derin gerginlikleri mümkün kılmakta
ve çatışmalara zemin hazırlamaktadır. Bölün-
müşlük üzerine kurulu mevcut siyasi yapı, bazı
Iraklı guruplar ve bölgesel-küresel aktörler için
kısa vadeli kazanımlar sağlasa da, orta ve uzun
vadede Irak’taki siyasi istikrarsızlığı kronik hale
getirmektedir.
Bu çalışmada, Amerikan işgali ve sonrasında
ortaya çıkan siyasi sorunların, güvenlik zaafiyet-
lerinin ve etnik-sekter güç mücadelesinin üze-
rinde durulmakta ve bu eksende Amerikan güç-
lerinin tamamen çekilmesiyle başlayacak yeni
süreçte Irak’ı bekleyen tehditler analiz edilmek-
tedir. Çalışma işgalin Irak’ta nasıl bir siyasi yapı
bıraktığı sorusuna cevap vermeye çalışmakta,
özellikle federalizm bağlamında gündeme gelen
Irak’ın birliği, siyasi bölünmüşlüğü ve kamplaş-
malar sebebiyle meydana gelecek güvenlik so-
runlarını incelemektedir. Son bölümde ise çekil-
me sonrasında Irak’ta ortaya çıkacak jeopolitik
boşluk, uluslararası aktörlerin oluşacak boşluğu
kendi lehlerine doldurma çabaları ve Irak’ın bu
aktörlerle ilişkileri üzerinde durulmaktadır.
SETA ANALİZ
Çekilme Sonrası Irak’ta
Düzen Arayışı
İşgalin başından bugüne kadar Irak, iki tane Amerikan yönetimi, iki tane Amerika
kontrolünde Irak yönetimi ve iki tane de uluslararası toplum ve Amerika etkisindeki
Irak hükümeti tarafından yönetilmiştir.
FURKAN TORLAK, UFUK ULUTAŞ
abd’nin ırak’tan çekilmesi
555
a b d ’ n i n ı r a k ’ t a n ç e k i l m e s i
abd’nin ırak’tan çekilmesi
ARALIK 2011 -
2011 yılı Aralık ayı itibariyle Irak’taki son Amerikan birliklerinin ülkeden çekilmesi
süreci tamamlandı. 2003 yılında Irak’ı işgal eden ABD, 2009 yılında Irak hükümetiyle SOFA anlaş-
masını imzalamış ve bu anlaşma gereği 2011 yılı sonu itibariyle Irak’taki tüm askeri birliklerini
çekmeyi taahhüt etmişti. İşgal süreci, Irak topraklarını uluslararası ve bölgesel rekabet ve çatışma
alanına çevirmişti. Bu nedenle 2011 yılının sonu itibariyle Amerikan Ordusunun Irak’tan çekil-
mesiyle birlikte hem Irak hem de bölge için yeni bir süreç başladı. Amerikan güçlerinin çekilmesi
ile ortaya çıkacak yeni durum, Irak’ta farklı kesimler için çelişik duygular yarattı ve özellikle bazı
kesimlerin kaygılarını arttırdı.
556
a r a l ı k 1 1
GİRİŞ
2003 Irak Savaşı, ABD’nin Vietnam
Savaşı’ndan bu yana düzenlediği en büyük as-
keri operasyon olarak tarihteki yerini almıştır.
Amerikan müdahalesi ve ardından senelerce sü-
ren işgal, Ortadoğu’nun bugünü ve geleceğinde
önemli etkiler bırakacak bir dönemin başlangı-
cı olmuştur. Dokuz seneye yaklaşan işgal süre-
ci boyunca hem Iraklı gruplar ve işgal güçleri
arasındaki hem de farklı Iraklı grupların kendi
aralarındaki silahlı çatışmalar ve güç mücade-
lesi, büyük sivil kayıplarına sebep olmuş (bkz.
Tablo 1) ve ülkedeki etnik ve mezhepsel fay hat-
larını harekete geçirerek siyasi kamplaşmalara
yol açmıştır. Aynı zamanda bu işgal süreci, Irak
topraklarını uluslararası ve bölgesel rekabet ve
çatışma alanına çevirmiştir.
Irak işgali Amerikan kamuoyunu da uzun yıllar
meşgul etmiş, meşruiyeti ve mali külfeti tartı-
şılmış ve 2009 yılındaki başkanlık seçimlerin-
de başkan adaylarının seçim kampanyalarının
önemli bir gündem maddesi olmuştur. George
W. Bush’un başkanlığının son senesinde imza-
lanan SFA ve SOFA anlaşmaları ile Amerikan
birliklerinin çekilmesi takvime bağlanmıştır.
2011 yılının sonu itibariyle Amerikan Ordusu-
nun Irak’tan çekilmesiyle birlikte hem Irak için
hem de bölge için yeni bir süreç başlamaktadır.
Amerikan güçlerinin çekilmesi ile ortaya çıka-
cak yeni durum, Irak’ta farklı kesimler için farklı
ve çelişik duygular yaratmakta ve özellikle bazı
kesimlerin kaygılarını artırmaktadır.
Bu çalışmada, Amerikan işgali ve sonrasında or-
taya çıkan siyasi sorunların, güvenlik zaafiyetle-
rinin ve etnik-sekter güç mücadelesinin üzerinde
durulacak ve bu eksende Amerikan güçlerinin
tamamen çekilmesiyle başlayacak yeni süreçte
Irak’ı bekleyen tehditler analiz edilecektir. İşga-
lin Irak’ta nasıl bir siyasi yapı bıraktığı sorusuna
cevap verildikten sonra özellikle federalizm bağ-
lamında gündeme gelen Irak’ın birliği, siyasi bö-
lünmüşlüğü ve kamplaşmalar sebebiyle meyda-
na gelen güvenlik sorunları incelenecektir. Son
bölümde ise çekilme sonrasında Irak’ta ortaya
çıkacak jeopolitik boşluk, uluslararası aktörlerin
oluşacak boşluğu doldurma çabaları ve Irak’ın
bu aktörlerle ilişkileri üzerinde durulacaktır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
ABD’nin Irak’tan güç-
lerini çekmesi süreci, Irak’ın ulusal egemenliği-
ne ilişkin soru işaretlerini tam anlamıyla orta-
dan kaldırabilmiş değildir. Irak’taki diplomatik
misyonunu kuvvetlendiren ABD, aynı zaman-
da ülkede “eğitim ve koruma” amacıyla önemli
bir askeri varlığa da sahip olmaya devam ede-
cektir. Üstelik ABD’nin Irak’a yakın ülkeler-
deki askeri varlığını işgal sürecinde artırmış
olması da ABD’ye ihtiyaç halinde operasyonel
bir kabiliyet imkânı sağlamaktadır. Ayrıca BM
Anlaşması’nın VII. Bölümü kapsamından he-
nüz çıkarılmayan Irak’ın egemenliğini kısıtla-
yan koşullar hala geçerliliğini sürdürmektedir.
Irak’ın egemenlik sorununa çözüm bulabilmesi
için diplomatik bir hamle başlatması gerekmek-
tedir. Bu doğrultuda Irak öncelikle Kuveyt’le
sorunlarını diplomatik bir şekilde sonuçlan-
dırmalıdır. Yine Irak bölgesel düzeyde harekete
geçmeli, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı,
Bağlantısızlar Hareketi gibi kurumlardan ulus-
lararası barışı tehdit etmediğine dair kararlar
çıkartmalıdır. Irak’ın bu noktada Uluslararası
Adalet Divanı’na görüş için başvurması, BM
Genel Kurulu nezdinde de faaliyetler yürütme-
si VII. Bölüm sorununu aşmasında yardımcı
olacaktır.
“
Irak’ın mevcut durumu aşa-
bilmesi için devlet yapısında köklü
reforma gitmesi, devlet-toplum ara-
sında ve toplumun kendi içerisinde
güven tesis edilmesi, ulusal uzlaşma
sürecinde ciddi adımların atılması
gerekmektedir.