Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə35/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   120

Bilgi Toplumu ve İletişim: Bilginin Yayılması Sürecinde… (67-80)
73
ortaya çıkmaktadır. Bu işlenme sonucunda da
farklı amaçlara hizmet edebilecek niteliklere
sahip bilgi çeşitleri elde edilmekte, bu bilgiler
insan hayatına ve sorunlarına farklı yönlerde
kolaylaştırıcı ve geliştirici etkilerde bulunmak-
tadır. Bu da, bilgi konusu ele alınırken farklı
ayrımlara gidilmesini beraberinde getirmekte-
dir. Bilgi çeşitlerinin ortaya konmasında farklı
ayrımlara gidilmesinin bir başka nedeni olarak
da, bilgi ayırımı yapılırken konuya farklı et-
menler doğrultusunda yaklaşılması gösterilebi-
lir. Bu çalışmada bilgi ile ilgili ayrıma gidilir-
ken diğer çalışmaların ışığı altında bilgi çeşitle-
ri olarak genel bilgi, yerel bilgi, beceri bilgisi,
önermesel bilgi ve bilimsel bilgi kavramları
üzerinde durularak, bunların açıklanmasına
gayret edilmektedir.
İlk olarak, genel bilgi kültürler üstü evrensel
geçerliliğe sahip olan bir bilgidir. Başka bir
ifadeyle her yerde ve her zaman geçerliliği olan
bilgidir. Ancak, bir çok konuda bir yerde ge-
çerliliği bulunan bilginin bir başka yerde geçer-
liliği bulunmayabilir (Tekeli 2002: 39). İşte
geçerliliği bulunduğu yere göre değişen bu
bilgi türü de yerel bilgidir. Yani eğer bir bilgi
türü her yerde geçerliliğini yitirmeyip koruyor-
sa bu genel bilgi, bulunduğu yere göre geçerli-
lik özelliği gösteriyorsa bu ise yerel bilgidir.
Üçüncü bilgi türü olan“know-how” yani beceri
anlamındaki bilgi, belli kabiliyet ve becerilere
sahip olmakla ilgili bilgidir. Örneğin; bisiklete
binildiğinde pedal çevirmek, dengeyi korumak
gibi. Önermesel bilgi ise, isminden de anlaşıla-
cağı üzere, bir önerme tarafından dile getirilen
olgunun bilgisine sahip olmak demektir. Dün-
ya’nın güneş etrafındaki yörüngesinin eliptik
olduğuna ilişkin bilgi, bakırın ısıtıldığında
genişlediğine ilişkin bilgi gibi (Irzık 2002: 54).
Son olarak bilimsel bilgi ise, her an
yanlışlanmaya açık olan, yanlışlanan bilginin
yerini daha yeterli olan yeni bir bilimsel bilgi-
nin aldığı, bu yenilenen bilginin yine evrensel-
lik, yine hayatın tamamına yol gösterebilme
iddiasının olduğu (Tekeli 2002: 25), farklı
yapılarda ve farklı dünya görüşlerine sahip
kişilerin farklı  şekillerde katkıda bulunduğu,
tarihsel süreç içerisinde eskisinin üzerine ekle-
nerek daima kendini yenileyebilen ve kümüla-
tif bir özelliğe sahip olan bilgidir.
4. BİLGİNİN YAYILMASI VE İLETİŞİM
Bilginin toplumsallığı üzerinde düşünmeye
başlayınca onun toplumda gösterdiği dağılımın
da hesaba katılması gerekir. Kültürel mekân ve
bilgi her yerde eşdeğer ve benzer şekilde da-
ğılmamıştır. Bilgilerin dağılımını toplumun
yaşadığı coğrafyası, sınıfsal yapısı, etnik yapısı
ve kurumsal düzenlemeleri farklılaştırmaktadır.
Bir insanın zihninde kilitlenmiş bilgi en dağıl-
mamış bilgidir. Ne kadar çok kişiyle paylaşıl-
mış olursa bilgi o derece dağılmış olur (Tekeli
2002: 23) ve bilgi ne kadar çok kişiyle paylaşı-
lırsa o derece toplumsal bir yaygınlığa sahip
olacağından topluma mâl olacak, toplumsal
hale gelecektir.
Kişisel bilgilerin toplumsal bilgi haline gelmesi
için ise iletişim gereklidir (Tekeli 2002: 26).
Çünkü bir insanın her zaman ve her konuda
bilgi sahibi olabilmesi ve bilgiye ulaşabilmesi
mümkün değildir. İnsanın bilgiye ulaşabilmesi
veya elde ettiği bilgiyi diğer insanlara aktara-
bilmesi için diğer insanlarla iletişim içerisine
germesi gerekir (8). İletişim sayesinde insanlar
arasında bilgi aktarımı mümkün olabilmekte ve
bilgi toplum genelinde yaygınlık kazanarak
toplumsal hale gelebilmektedir. Onun için
bilginin yayılması sürecinde iletişimin büyük
rolü ve önemi bulunmaktadır.
Bir toplumun sahip olduğu iletişim altyapısı ne
kadar güçlü ise bilginin yayılması ve toplumsal
hale gelmesi de o derece kolay olacağından,
bilginin yayılması sürecinde iletişim ve iletişim
altyapısı da çok önemli bir rol üstlenmektedir.
Erkan’ın da (1998a: 97) belirttiği gibi, kurulan
iletişim ağı sayesinde bilgiye ulaşım, aşırı
düzeylerde hızlanmakta ve kolaylaşmaktadır.
Bunun sağlanması için bir “iletişim ağı alt
yapısı” gerekli olup, söz konusu bu ağ, araştır-
ma merkezlerine, data banklara bağlı olmakta-
dır. Oluşturulan bu altyapının yaygınlık ka-
zanması ve toplumun tüm kesimlerine hitap
edebilmesi durumunda ise bilgi teknolojilerinin
sayılarında meydana gelen artışla beraber fiyat-
larında yaşanan düşüş sonucu, bilginin yayıl-
ması ve büyük kitlelere iletilmesi daha ucuz
hale gelmektedir.
Bilgi teknolojisinin ucuz olması bilginin ulusal
sınırlar dışına giderek daha kolay ulaşmasını
sağlamakta, bu nedenle de üretim küreselleş-


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
74
mekte; yerleşik kültürel topluluklar arasındaki
sınırları, televizyon, radyo, fax ve elektronik
posta gibi hızlı haberleşme yolları çökertmek-
tedir (Fukuyama 2000: 13). Bilgisayar ve ileti-
şim teknolojisinde yaşanan hızlı gelişme, üre-
tim için her türlü bilgi akışının hızlanmasını ve
kolaylaşmasını sağladığı gibi, zaman ve mekan
(ulaşım) kullanımında getirdiği avantajlarla,
üretimde etkinliğin ve verimliliğin artmasına
yol açmakta, böylece, bilgi toplumunun tekno-
lojik alt yapı donanımının önemli bir bölümü-
nü, iletişim donanımı oluşturmaktadır (Erkan
1998a: 81) ve bu iletişim donanımı bilgi top-
lumu için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Çünkü bilgi toplumunun temelini bilgi oluş-
turmakta ve bilgi, toplumda yaygınlık kazandı-
ğı sürece bir öneme sahip olmaktadır.
Zaten, bilginin yaygınlaşması, daha kolay erişi-
lebilir olması, bilgi çağının en önemli özelliği-
dir (9) (Gülgöz 2002: 193). Tüketicinin sahip
olduğu gelir seviyesi ile, sanayi toplumunda
maddi mal ve hizmetlere ulaşım, önemli dere-
cede sınırlandırılırken; bilgi-iletişim sistemle-
rinin özelliği sebebiyle, bilgi toplumunun temel
ürünü olan bilginin dağıtım ve paylaşımı, kitle-
lerle, daha yoğun, daha kolay ve daha ucuza
açılabilmektedir. Örneğin, TV sahibi bilgi
toplumu tüketicisi, kolaylıkla oturduğu yerden
birçok eğlence programına ulaşabilmektedir.
Aynı şekilde bir bilgisayarla bilişim ağına bağlı
olan kişi, bilgiden faydalanma sürecine daha
kolay ve ucuz katılabilmektedir (Erkan 1998a:
115). Yani bilgi toplumunda bilgiyi elde ede-
bilmek için çok fazla para ve zaman harcamaya
gerek kalmamıştır. Çok kısa bir zaman dilimi
içerisinde ve çok düşük bir maliyetle insanlar
çeşitli iletişim araç ve yöntemlerini kullanarak
bilgiye kolay bir şekilde ulaşabilmektedirler.
Bu anlamda kitle iletişim araçları ve internet
ise hayati bir görev ifa etmektedir.
4.1. Bilginin Yayılmasında Kitle İletişim
Araçları
İletişimin tek kanaldan veya çok kanaldan
birlikte yapılması durumunda iletişimin niteli-
ğinde önemli farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Modern araçlar kullanılarak gerçekleştirilen
iletişim genellikle tek ya da az sayıda kanaldan
gerçekleşir. Bu türden iletişimler genelde
feedback’sizdir. Bu iletişimde paylaşılanlar, bir
tecrübeden ziyade, semboller üzerindedir, do-
layısıyla kodlanmıştır. İnsanlar arasında kuru-
lan doğal ilişkilerde iletişim genellikle çok
kanallıdır ve feedback’lidir. İlişki içerisine
giren taraflar arasında uzaklık arttıkça ilişkinin
tek kanal üzerinden ve feedback’siz olarak
kurulma eğilimi artar ve dolayısıyla iletişimin
etkinliği azalır(10) (Tekeli 2002: 26). Fakat
kitle iletişimde aynı anda çok büyük kitlelere
ulaşabilme imkanı söz konusu olduğundan bu
imkan sayesinde kitle iletişim araçları farklı
yerlerde bulunan ve çok farklı ilgi alanlarına
sahip kişilere sunmuş olduğu çeşitlilik olanak-
larıyla hitap edebilmekte, bilginin yayılmasın-
da çok büyük bir önem arz etmektedir.
Kişiler ilgi alanları doğrultusunda kitle iletişim
araçlarında yer alan programlar ya da konular
içerisinden tercihte bulunmakta, kitle iletişim
aracından o yönde bilgilenmektedir. Burada
program ya da konu türlerinin eşit veya birbiri-
ne yakın düzeyde kitle iletişim araçlarında yer
almaması gibi bir durum söz konusu olabilir.
Bunun nedeni kitle iletişim araçlarının yayın
politikası ve o kişinin tercih ettiği program ya
da konu türünün az izlenme düzeyine sahip
olmasıdır. Yine de günümüzde çok farklı nite-
liklerde yayın yapan, yazılar çıkaran hatta
sadece belli programlar ya da konular üzerine
yayınlarını, yazılarını odaklayan -örneğin haber
televizyonları, ekonomi gazeteleri gibi- kitle
iletişim araçlarının mevcut olması bu sorunu
büyük oranda ortadan kaldırmaktadır.
Bunun yanı sıra, kitle iletişimde kaynak, tek bir
insan olmayıp, resmi bir örgüttür. “Gönderen”
konumundaki genelde profesyonel bir iletişim-
cidir. İleti tek değildir, çeşitlidir ve önceden
mümkün değildir. Ancak imal edilerek tek tipe
indirilir, çoğaltılması her zaman herhangi bir
yolla gerçekleştirilir. Bir çalışma ürünü olup
değişken değerli bir ürün hatta sembolik olarak
kullanılan değerdir. Gönderici ve alıcı arasında
tek yönlü ve genelde etkileşimli bir ilişki söz
konusudur. Kişisel ve ahlâki olmayan ve sayı-
labilir niteliktedir. Gönderici tarafından genel-
likle bireyler üzerindeki neticelerde ahlâki
sorumluluk alınmaz ve mesajın yapılması para
ve ilgi için ticaret şeklindedir (Mcquail 1994:
35). Bunun neticesi olarak, kitle iletişim araçla-
rı bilgi yayarken gerek ulusal gerekse uluslara-
rası düzeydeki gelişmelere ilişkin, sahipliği
altında bulunduğu kişi ya da kurumların istek
ve anlayışları doğrultusunda yanlı tutum takı-


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə