Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə34/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   120

Bilgi Toplumu ve İletişim: Bilginin Yayılması Sürecinde… (67-80)
71
da sanayiye dayalı büyük dünya savaşları yeri-
ne bilgi hakimiyetine dayanan mücadeleler ve
bununla bağlantılı olarak soğuk savaş dönemi
başlamıştır. Yönetim anlayışı bilgiye dayalı
hale gelmiş, yöneticilik profesyonel bir meslek
halini almıştır.
2. BİLGİ TOPLUMUNUN KAVRAMSAL
ÇERÇEVESİ VE ÖZELLİKLERİ
Bilgi toplumu dendiğinde doğru ve nitelikli
enformasyona herkes tarafından özgürce ve
ucuza erişilebildiği ve söz konusu enformasyo-
nun bilgiye dönüştürülebildiği, en azından
böyle bir fırsatın var olduğu bir toplum anla-
şılmaktadır (Irzık 2002: 61). 20. yüzyılın ikinci
yarısında ve bilhassa son on yılında sık sık dile
getirilen bir kavram olan bilgi toplumu (4)
(Tekman 2002: 265), bilginin egemen durumda
olduğu, toplumsal yapı ve süreçlerin bilgi üze-
rine kurulduğu ve artık her alanda bilginin güç
sayıldığı bir toplum olduğundan, bu toplumda
bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde yaşanan
müthiş gelişmeler, sınırları ortadan kaldırmış
ve dünyayı küçük bir yer durumuna getirmiştir.
Yaşanan bu gelişmeler sayesinde artık insan ön
plana çıkmış ve bireysellik diğer toplum yapı-
larına nazaran daha da artmıştır.
Bilgi toplumunda üretim süreçlerinde bilgi
başat bir rol oynadığı için bilgi işçiliği kavramı
ortaya çıkmış, artık insanlar sanayi toplumunda
olduğu gibi bir imalathaneye ya da işletmeye
kapanan kişiler olmaktan çıkıp, bilginin işlen-
diği ve yayıldığı, bilgi üretiminin yapıldığı bir
sektörde faaliyet göstermeye başlamışlardır.
Üretim sektöründe olduğu kadar hizmet sektö-
ründe ve diğer sektörlerde de bilgisayar ve
bilişim teknolojileri sayesinde üretimin yapısı
ve niteliği değişmiş ve insanlar oturdukları
yerden, evlerinden veya bulundukları herhangi
bir yerden işlerini bu bilgisayar ve bilişim
teknolojileri sayesinde kolayca ve çok kısa bir
süre içerisinde yürütebilme imkanına sahip
olmuştur.
Yaşanan bu hızlı gelişmeler bilginin elde edil-
mesi ve depolanması konusunda insanlar ara-
sında müthiş bir rekabet ortaya çıkarmış, bilgi-
yi elinde bulunduran kişi o bilgiye sahip olma
derecesi kadar güçlü hale gelmiştir. Sahip ol-
duğu bu gücü kaybetmemek ya da bulunduğu
konumdan daha güçlü hale gelmek için kişinin
sürekli bilgiyi yenilemeye ve depolamaya ihti-
yacı vardır ve bunu gerçekleştirme gayreti
içerisine girmiştir.
Bu anlamda, bilgisayarlar ortaya çıkış sebeple-
rini çoktan aşmış, hayatın her alanına etkide
bulunur hale gelmiştir (Gülgöz 2002: 190).
Neredeyse, bilgisayarın icat edilmesi matbaa
ile, internetin bulunuşu ateş ile karşılaştırılmak-
tadır (Tekman 2002: 265). Çünkü bilgisayar ve
internet bilgi toplumunun temelini oluşturan
yapı taşlarından bir tanesi olup, daha önce
görülmemiş bir bilgi depolanmasına ve bilgi
akışına olanak sağlamaktadır. Bu açıdan bakıl-
dığında bilgi toplumunda bilginin toplumsal
hale gelmesi ve yaygınlaşarak herkes tarafın-
dan kullanılması durumu söz konusudur.
Sahip olduğu bilgi potansiyelini ziyan etmesi
gibi bir durumun söz konusu olmayacağı
(Drucker 1994: 286) bilgi toplumunda, devamlı
üretilebilen, iletişim ağları içerisinde taşınabi-
len, bölünebilen, paylaşılabilen bilgi sahip
olduğu bu özellikleri ile emek, sermaye ve
toprağı ikame etmektedir(5) (Erkan 2000: 208).
Bu açıdan bir dereceye kadar her sosyal kurum
bir bilgi sistemidir (Aydın 1996: 3) ve merke-
ziyetçi ve otoriter devletlerin çöküşüne benzer
bir çöküşü merkeziyetçi ve otoriter kurumlar
yaşamaktadırlar: Dünyanın giderek artan kar-
maşasında bilgi gerekliliğiyle baş edememiş-
lerdir. Endüstri toplumundan yüksek teknoloji-
ye, bilgi temelli üretime geçiş esnasında hiye-
rarşilerin yıkılmaya başlaması tesadüf olmayıp
(Fukuyama 2000: 157-158), bunun nedeni artık
yeni toplumsal yapıda bilginin egemen olması
ve toplumsal bir boyut kazanmasıdır. Buna
ayak uyduran, bilgiyi iyi şekilde kullanan ku-
rumlar hayatta kalmış, diğerleri ise bilgi top-
lumunun temel yapısına ve sahip olduğu özel-
liklere ayak uyduramayarak yok olmuşlar ve
yok olmaya devam etmektedirler.
Bu anlamda, bilgi toplumuna ilişkin yukarıda
yapılan açıklamaları da göz önünde bulundura-
rak bilgi toplumunun kendine ait niteliklerini
sıralamakta yarar vardır. Bu düşünceden hare-
ketle, Fındıkçı’nın (1996: 48-50) birçok kayna-
ğı incelemesi neticesinde bilgi toplumunun
özelliklerine (6) ilişkin geliştirmiş olduğu gö-
rüşlerini özetleyerek şu şekilde sıralamak
mümkündür:


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
72
- Yaşandığı dönemlere damgasını vuran tarım
ve sanayi devrimlerinin ardından günümüzde
bilgi devriminin neticeleri yaşanmaktadır.
- Bilgi toplumunda, en önemli ve temel kaynak
bilgidir.
- Bilgi toplumunda, toplumsal hayatın en
önemli özelliklerinden birisi, hızlı bilgi artışı,
hızlı değişme ve hızlı gelişmedir.
- Bilgi toplumunda yeni iş alanlarının başında,
bilgi üretimi, depolanması ve pazarlaması gel-
mektedir.
- İş dünyasında bilgi çalışanları giderek çoğal-
maktadır.
- Hızla artan bilgi birikimi; bilgide seçiciliğe
neden olacaktır.
- Yüksek teknolojide meydana gelen ilerleme,
insanların yaşadıkları yer küre ile daha çok
ilgilenmelerine neden olacaktır.
- Siyaset de bilgi toplumunda büyük oranda
bilgiye dayanacaktır.
- Eğitim ve öğretimde devamlılık yerleşecek;
yaşamın başlangıcından bitimine kadar aktif
öğrenme gereksinimi ön planda olacaktır.
- Eğitim sürecinin temeli, öğrenmeyi öğrenmek
ve bireysel öğrenme olacaktır.
- Gerek kişisel, gerek toplumsal iş hayatında
geleneksellik, ilkelerden taviz vermeme ve en
önemlisi rutin, hoş karşılanmayacak ve önemi-
ni yitirecektir.
- Diplomaların eski sahip olduğu önem kalma-
yacak, bunun yanı sıra devamlı yeni bilgiler
öğrenebilmek ve bu bilgileri uygulamak, yeni
projeler geliştirmek, çalışan kişiler arasında en
önemli tercih sebebi olabilecektir.
- Her türlü etkinlikte insan unsuru bugünkün-
den daha da fazla önemli olacaktır.
- Teknolojik ilerlemeler, bilgi üreten yeni sis-
temlerin geliştirilmesine neden olacak, diğer
taraftan büyük bir hızla artış gösteren bilgi
birikimini saklamak ve gerekli olduğunda bun-
lara ulaşmaya yönelik çalışmalar, önemli bir
uğraş alanı oluşturacaktır.
- Çok işlevli, gelişmiş bilgisayarlar, çeşitli
yayın olanakları, bilgi iletimi ve haberleşmeyi
daha da kolaylaştıracak ve dünya bu alanda
gerçekten küçülecektir.
3. BİLGİ KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ
Devamlı üretilebilmesi ve artış göstermesi;
iletişim ağları içinde taşınabilir; bölünebilir ve
paylaşılabilir olması ile emek, sermaye ve
toprağı ikame edebilmesi, bilgi toplumunda
bilginin temel nitelikleri olarak özetlenebilir
(Erkan 1998a: 96-97). Bu özellikleri itibariyle,
bilgi toplumunun özünü, çekirdeğini ve dina-
mosunu teknoloji ile birlikte bilgi oluşturur
(Dura 1990: 99). Ancak, bilgi, para gibi kişinin
dışında olan bir şey değildir. Bilgi, bir kitabın,
bir veri bankasının, bir yazılım programının
içerisinde yer alan ve o bulunduğu yerde kalan
bir şey de değildir. Oralarda bulunanlar sadece
enformasyondur. Bilgi daima insanın içindedir,
bir insan tarafından öğretilir ve öğrenilir, doğru
yahut yanlış kullanılır (Drucker 1994: 292). Bu
nedenle, bilginin öznesi insandır ve bilgi insa-
nın sahip olduğu kapasiteler tarafından üretil-
mektedir. İnsanın sahip olduğu bu yetenek,
onun kendi dışındaki dünyayla yani tabiat ve
diğer insanlarla ilişki içerisine girmesine ve bu
ilişkilerini kontrol altına almasına imkan ver-
mektedir. İnsanlar dış dünya ile ilişkilerini
duyuları aracılığıyla kurmaktadır. Bu yönden
bir anlamda hayvanlardan farkı yoktur. Ancak
insanların sahip olduğu zihinsel kapasiteler bu
duyumları bilgiye çevirmektedir. İşte insanı
hayvanlardan farklı kılan özellik de budur
(Tekeli 2002: 17). İnsan sahip olduğu bu özel-
lik sayesinde mevcut bilgisini daha da artırma
ve çeşitlendirme imkanına sahip olabilmekte ve
bu bilgiyi diğer nesillere aktarabilmektedir.
Bu açıdan bilgi, öğrenme kabiliyeti bulunan ve
tarihin ilk yıllarından bu tarafa çevresi ile de-
vamlı etkileşim içinde olan insanın, yeni
“şey”ler öğrenmesi için önemli bir etkendir (7)
(Fındıkçı 1996: 38). Bu bağlamda, insanın
fiziki varlığı, maddi kaynakların varlığına, bu
kaynakları ortak kullanım nesneleri haline
getirmekte kullandığımız enerjiye ve söz konu-
su bu işlemi bilgili hale getiren ve geliştiren
bilgiye dayalıdır (Aydın 1996: 20). Aynı şekil-
de, her şeyden önce, bilen özne ile bilinen şey
arasında iki terimli bir ilişki olan bilgi, öznenin
varlığını varsayar ve öznesiz bilginin olması da
mümkün değildir (Irzık 2002: 54). Çünkü “bil-
gi” dendiğinde bir öznenin varlığına işaret eden
“bilme” fiilinden hareket edilmektedir (Erzan
2002: 287). Bilme fiili mevcut enformasyonun
insan zihninde işlenmesi sürecinin neticesinde


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə