76
Başgöz’ün halk edebiyatı yayınlarının ilk ve devamlı konusu, halk
edebiyatı araştırmalarında en büyük katkısı, Kars-Erzurum-Ardahan-Sivas
çevresinde canlı bir gelenek bulup gözlemlediği halk hikâyeciliği olmuştur. Bu
konuda İngilizce ilk yayını 1952’de, henüz daha Türkiye’de iken, doktora
çalışmasındaki bir metinden Wolfram Eberhard’ın alıp çevirdiği ve Journal Of
American Folklore’da çıkan bir yazısıdır; konusu halk şairlerinin hayat
hikâyelerinde rastlanan anlatı öğeleridir. 1960’lı yıllarda Amerika’ya geldikten
sonra bunu halk hikâyelerinde düş motifi, İran Azerbaycan’ında anlatım
geleneği ve Türk halk şiirinde aşk konularında yazıları izledi.
Bu ilk çalışmalardan sonra makalenin ilerleyen bölümlerinde Başgöz’ün daha
sonraki çalışmaları hakkında şu bilgiler verilmektedir:
Başgöz 1960’lı yıllarda ABD’deki folklor araştırmalarının getirdiği
yenilikleri özümserken bu her iki yoldan da etkilenmiş, ama katkılarının en
büyük kısmını ve en önemlilerini özellikle ikinci yolda, halk hikâyesinin icrası
diyebileceğimiz (ya da bazen canlı gösteri-performans diye anılan) alanda
yapmıştır.
60
Yazarın bu makalede bahsettiği iki yol ise kısaca şunlardır: Birincisi
hikâyenin içeriğini ve yapısını konu alan morfolojidir. Bu yol Rus formalistlerinden
Vlademir Propp tarafından folklor araştırmaları için geliştirilmiştir. İkinci yol ise
paragrafta değinildiği gibi hikâyeyi anlatanın gösterdiği performans- canlı gösteri-
üzerinde duran yoldur.
60
Mahir Şaul, “İlhan Başgöz’ün Halk Edebiyatı Araştırmalarına Katkısı”, Milli Folklor, 2010,
C.11,S.85, s.19-25.
77
İlhan Başgöz’ün Eserleri
İlhan Başgöz de Boratav gibi üretken bir bilim adamı olarak çok sayıda eser
vermiştir. Verdiği eserler ve bu eserlerin yayımlandıkları tarihler aşağıdaki
şekildedir:
Türkçe kitaplar:
Türk halk edebiyatı antolojisi (1968) Manilerimizden (1960)
Türkiye Cumhuriyetinde Milli Eğitim ve Atatürk, Howard E. Wilson ile
birlikte (1968) Bu kitabın İlhan Başgöz tarafından genişletilmiş yeni baskısı ise;
Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk (1995)
Karacaoğlan (1978-1992) Âşık Ali İzzet Özkan (1979-1994)
Folklor Yazıları (1986)
Yunus Emre, Araştırma ve Güldeste (1989)
Türk Bilmeceleri, Andreas Tietze ile birlikte (1992-1999)
Nasreddin Hoca Geçmişten Günümüze Bir Konular Analizi (1996)
Hocanın Türkçe yayımlanan bu çalışmalarından başka yabancı dillerde
yayımlanan çok sayıda kitabı ve makalesi de bulunmaktadır. Bu çalışmaları arasında
en önemli olanları ise Boratav ile birlikte kaleme aldıkları Nasreddin Hoca: Ben Asla
Ölmeyeceğim (Never Shall I Die) (1999) İndiana Üniversitesi Yayınları ve aynı
eserin Fransızca baskısı: Moi, Hoca Nasreddin, Jamais Je Ne Mourrai (2001).
Andreas Tietze ile birlikte kaleme aldıkları Türk Bilmeceleri Külliyatı (A Corpus Of
Turkish Riddles) California Berkeley üniversitesi yayınları (1973). Mark Glazer ile
78
birlikte hazırlanmış Türk Folkloru Çalışmaları, İndiana Üniversitesi Türk
Araştırmaları Dizisi (1978) sayılabilir.
61
61
Gönül Pultar- Serpil Aygün Cengiz, Kardeşliğe Bin Selam; İlhan Başgöz Söyleşileri, İstanbul,
2003, s.229–240.
IV. İKİ HALKBİLİMCİNİN ESERLERİNİN
KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ
Bu başlık altında incelenecek eserler üç gruba ayrılmıştır; bunlardan ilki, iki
halkbilimcinin benzer ya da aynı konularda verdikleri eserlerin karşılaştırmalı olarak
incelenmesi, ikincisi ise farklı konularda verdikleri eserlerin incelenmesinden
oluşmaktadır. Bunun haricinde iki bilim adamının halkbilimini konu alan eserleri
dışında verdikleri yapıtları da ayrıca incelenecektir.
1. İKİ HALKBİLİMCİNİN BENZER KONULARDA VERDİKLERİ
ESERLERİN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ
a. İki Halkbilimcinin Folklor (Halkbilimi) Hakkındaki Eserleri Ve
Düşünceleri
Bu alt başlıkta iki halkbilimcinin folklor (halkbilimi) hakkında çeşitli
kaynaklarda belirttikleri görüşleri üzerinde durulacaktır. Bu kaynaklar folklor
yazıları ve folklor ve edebiyat başlıkları altında sıralanabilir. Bölümde
halkbilimcilerin kalemlerinden halkbiliminin nasıl bir bilim olduğu, bu bilim dalının
diğer bilim dalları ve edebiyat ile olan ilişkisi aktarılacaktır. Yine iki bilimcinin Bu
değerlendirmelerindeki yorum farklılıkları da dikkate alınacaktır. Ayrıca gene iki
bilimcinin kalemlerinden dünyada ve ülkemizde halkbiliminin durumu, bu bilimin
gelecekte dünyada ve ülkemizde nasıl olması gerektiği hakkındaki görüşleri de başlık
altında açıklanacaktır.
80
i. İlhan Başgöz’ün Eserleri
İlhan Başgöz, Folklor Yazıları adlı eserinin Halk Edebiyatı ve Folklor adını
taşıyan alt başlıkta folklor edebiyat ilişkisini şu şekilde değerlendirmiştir. Çeşitli
dergilerde folklor hakkında yazdığı makaleleri topladığı Folklor Yazıları adlı eserinin
Karacaoğlan mı, Pir Sultan mı halkın dilinden konuşuyor, halk mı onların dilinden?
adlı alt başlığı altında ise şu değerlendirmeler yer almaktadır:
Edebiyatımızda birbirinden ayrı, ama birbiri ile sıkı etki alışverişi içinde
olan iki geleneği halk şiiri dengelemiştir. Bunlardan biri âşık şiirini (saz şiiri),
öteki yaratıcıları belirsiz olan halk türkülerini içine alır. Saz şiirini, âşık denen
sanatçılar yaratmıştır, kişinin sanat yaratması olarak ortaya çıkar; bu yanları
ile, yaratıcıları belli olmayan halk türkülerinden ayrılırlar. Ama onlar da, halk
türküleri gibi, sözlü yaratıldıklarından, yazı ile değil, dilde ve telde
yayıldıklarından, yayıldıkça değişmelere uğrar, çeşitlemeler halinde yaşarlar.
Çok sevilip çok yayılan şiirlerde, bu çeşitlemeler ve değişmeler geniş
boyutlara ulaşır. O kadar ki, şiir bir aşığın adını taşısa da, orada, sözgelimi
“Karacaoğlan mı, Pir Sultan mı halkın dilinden konuşuyor, halk mı onların
dilinden kendisini anlatıyor” bilinmez olur. İki geleneği, bu yüzden, yazılı
edebiyata karşı sözlü edebiyat diye anmak yanlış olmaz.
62
Makalenin ilerleyen bölümlerinde halk türküsü ve âşık şiirinin nasıl ortaya
çıktığını açıklamaktadır. Başgöz’e göre eski Türk geleneği olan konargöçer hayattan
yerleşik hayata geçiş halk edebiyatımızda bir dönüm noktası olmuştur:
62
İlhan Başgöz, Folklor Yazıları, İstanbul, 1986, s. 252.
Dostları ilə paylaş: |