bütün insani sanatlardan daha yüksek bir ölçüde amacın gerçekleşmesini sağlar.
Çünkü insani yetenek, bildiğimiz gibi doğaya öykünmedir”
413
…
Bu ifadeleri; onun, sanata soylu bir görev yüklediğini imliyor. Sanat eseri,
mükemmelliğe öykünerek yaratmış olan doğanın yarım bıraktığı işi -aynı
kusursuzluğu hedefleyerek- tamamlamak için vardır.
Düşünürün yazınsal etkinliğinin ikinci evresinde yazdığı ve etik üzerine kaleme
alınmış üç yapıtından (Nikomakhos’a etik ve Büyük etik ile birlikte) biri olan
“Eudemos’a etik”, yedi kitaptan oluşur.
Birinci kitapta Aristoteles’in şu ifadesi yer alıyor: “Delos’ta tanrıya düşüncesini
açan biri Leto tapınağı girişine iyi, güzel ve hoşun hepsinin ayrı ayrı alındığında aynı
özellikleri taşıyan şeyler olmadığı anlamına gelen şu dizeleri yazdırmış:“en güzel şey
en adil olandır, en iyi şey sağlıklı olmak, en hoş şey ise kişinin arzuladığı şeye
kavuşması”; Ne ki biz buna katılmıyoruz, çünkü herşeyin en güzeli ve en iyisi olan
mutluluk en hoş şeydir”
414
…
Üçüncü kitapta ise şöyle diyor: “...Haz düşkünlüğü çok anlamda kullanılsa da
şu açık: kimi hazlarla ve acılarla ilgilidir ve bunlara göre bellli bir tutum takınan
kimseler hem kendi aralarında hem de başka insanlarla farklılık gösterirler... Aynı
hazlar karşısında duyarsızlıktan ötürü devinimsiz kalan kişilere kimileyin duyarsız
derler, kimileri de onlara başka adlar verir... Güldürü ozanlarının yabani diye söz
ettikleri kişiler, hoş şeylerden ölçülü ve zorunlu olanları bile tatmıyor. Madem ölçülü
kişi hazlarla ilgili, arzularla da ilgili olması zorunlu. Öyleyse hangileriyle ilgili,
413
Aristoteles 2003, 23-25
414
Aristoteles 1999b, 11
118
bunları ele almak gerekiyor; çünkü ölçülü kişi ne bütün arzularla ilgili olarak
ölçülüdür ne de bütün hoş şeylerle ilgili olarak. Bilinegelen, iki duyumla; tat alma ve
dokunma duyumlarıyla ilgili olduğu ama aslında dokunma duyusuyla. Nitekim cinsel
arzulardan bağımsız olarak güzel şeylere bakmaktan haz almakla ya da çirkin şeylere
bakarken acı duymakla, uyumlu ya da uyumsuz sesleri dinlemekle, ayrıca iyi ya da
kötü kokudan kaynaklanan koku alma duyarlığıyla ilgili değildir ölçülü kişi... Biri
güzel bir heykele, bir ata, bir insana bakarken ya da şarkı dinlerken herhalde yeme
içme isteği ya da cinsel arzu duymasa gerek. Güzel şeyleri seyretmekle, güzel
şarkıları dinlemekle haz düşkünü olunmaz”
415
…
Yedinci kitapta ise dostluktan söz ederken diyor ki: “...Öyle görünüyor ki;
hepimiz kendimize ait iyileri dostlarla paylaşıyoruz, her birimiz üstümüze düştüğü
ölçüde ve olabildiğince en iyi biçimde yapıyoruz bunu. Ne ki; kimi beden hazzını,
kimi sanat eserinin temaşasını, kimi de felsefeyi paylaşıyor”
416
…
Aristoteles, “Politika” kitabının 2, 3, 7 ve 8. kitaplarını bu dönemde
yazmıştı
417
.
Yedinci kitapta; onun, çocuk ve gençlerin eğitimine ilişkin görüşleri yer alır.
Kitabın son bölümünde diyor ki: “...Yasanın kendilerine ayıp şeyler yapma
ayrıcalığını tanıdığı tanrıların sunaklarından başka hiçbir yerde yakışıksız eylemleri
gösteren heykel ya da resim, herhangibir şeyin bulunmamasını sağlamak,
yöneticilerin ödevi olmalıdır”
418
…
415
Aristoteles 1999b, 119-121
416
Aristoteles a.g.e., 219
417
Copleston 1997b, 12
418
Aristoteles 1993, 230
119
Sekizinci kitapta ise; müzik eğitimi ve müziğin verdiği hazlar üzerine yorum
yaparken şöyle söylüyor: “...Ritm ve melodilerde gerçeğe -öfke ve yumuşaklığın
ayrıca cesaret ve ılımlılığın ve bunların karşıtlarının, giderek bütün ahlak
niteliklerinin gerçekliklerine- yakın bir benzerlik vardır. Dinlenilen müziğin bizde
sahiden duygusal bir değişiklik yaratması, bunun bir belirtisidir. Gerçeğe benzeyen
şeylerde haz (ya da acı) duyma alışkanlığı olmak, gerçek karşısında da aynı
yatkınlığı olmaya çok yakındır. Şunu demek istiyorum ki; bir adam, görünüşünün
hoşuna gitmesinden başka bir neden olmaksızın bir kimsenin heykeline bakmaktan
haz duyuyorsa, o anda benzerini seyrettiği şeklin aslına bakmaktan da zorunlu olarak
haz duyacaktır. Evet, duyumlarla algılanan, dokunulan ya da tadılan nesnelerin
manevi niteliklere herhangibir benzerlik göstermedikleri doğrudur fakat müzikte
ahlâki nitelikler vardır. İşittiğimiz melodiler bunları temsil eder. Bunlar
dinleyenlerinde farklı tepkiler yaratırlar, hepsi aynı yönde etkilenmez”
419
…
Filozofun; varlık öğretisi, tanrı bilimi, kuvve-fiil öğretisi, dört neden kuramı,
bilimler sınıflaması, bilim anlayışı gibi konuları irdelediği ve ondört kitaptan oluşan
“Metafizik”
420
çalışmasının Kitap A, Kitap B, Kitap K 1-8, Kitap M 9-10 ve Kitap N
kısımları da onun yazınsal faaliyetinin ikinci dönemine aittir
421
. Yunanca harfler
veya sayılarla gösterilen kitaplardan oluşan bu eserine, Aristoteles muhtemelen “İlk
felsefe” (peri tes protes philosophias) adını vermişti. “Metafizik” (meta ta physika)
deyimi, Aristoteles’in bilinen ilk yayımcısı olan Rodos’lu Andronikos tarafından,
Aristoteles’in eserlerinin düzenlenişi gözönüne alınarak kullanılmıştır
422
.
419
Aristoteles 1993, 241
420
Aristoteles 1996, 10
421
Copleston 1997b, 12
422
Aristoteles 1996, 9
120
Dostları ilə paylaş: |