T. C. İStanbul üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih ana biLİm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/122
tarix16.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#10591
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   122

 
Bu metinde geçen boy adlarından Burtas, Suvar, Bulgarlar, Arlar 
(Udmurtlar), Çeremişler (eski Mariler) ve Slavyanları ayırt etmek mümkündür. 
Melik Yosif zamanında yani X. yüzyılın ortalarında, Hazar Kağanlığı, her ne kadar 
önceki ihtişamı  hızlı bir şekilde kaybolmuşsa da, hala önemli bir devletti. Melik 
Yosif, devletinin kuzey sınırlarını  şu  şekilde çizmektedir: “Kuzeyde, Hazar 
Kağanlığı’nın bünyesinde Burtaslar, Bulgarlar, Suvarlar, Erziya (Ariasu), 
Çeremişler, Vyatiçler, Severyanlar ve muhtemelen diğer Slav kabilelerinin 
kastedildiği Slavyanlar”
129

Yukarda saydığımız bir takım olgulara rağmen, İtil Bulgarlarının İslamiyetin 
kabulünden sonra Hazarlara bağımlılığı ancak şekilden ibaretti. Melik Yosif 
zamanında Kağanlığın sınırları süratli bir şekilde küçülmeye başlamıştı. İtil’in doğu 
taraflarında Oğuzlar bağımsızlıklarını ilan etmiş; kuzeyde ise İtil Bulgarları 
Hazarların hâkimiyetini sembolik olarak tanımaya başlamıştı
130
. S. A. Pletneva’ya 
göre X. yüzyılın ortalarına doğru Hazar Devleti yalnızca Kağan’ın tasavvuruyla 
önemli bir gücü ifade ediyordu. Hazar Kağanı Yosif Kordoba Halifesi III. 
Abdurrahman’ın saray mensubu Hasday İbn  Şafrut’a gönderdiği mektupta 
Kağanlığa haraç ödeyen çeşitli halklara (Bulgarlar ve Suvarlar dâhil) dair detaylı bir 
şekilde yazıyorsa, aslında devletin eski sınırlarını yani eski büyüklüğünü 
kastediyordu
131
. Bu konuda ünlü Tatar tarihçisi R. G. Fahrutdinov’un 
değerlendirmesi açıklayıcı niteliktedir:  
 
“İtil Bulgarlarının Hazar Kağanlığı’na bağlılığı, 922 yılında İtil Bulgar Devleti’nin 
resmi olarak İslamiyeti kabul etmesine kadar güçlü olmuştu. İslamiyetin resmi olarak kabul 
edilmesinden sonra İtil Bulgar Devleti Hazar Kağanlığı’nın kontrolünden çıkma ve bir çok 
sorunu kendi başına halletme gücüne kavuşmuştu. İtil Bulgar Devleti ekonomik olarak ise 
Hazarlara tabi değildi. Henüz Hazar Kağanlığı’nın varlığını koruduğu dönemde Bulgar batı 
ile doğu arasındaki transit ticaretin bağımsız bir Ortaçağ merkeziydi. Hazar Kağanlığı’nın 
yıkılmasından sonra İtil Bulgar Devleti orta ve aşağı  İtil’de yegane feodal devlet 
olmuştur”
132

 
                                                 
129
Artamanov, Hazar Tarihi, s.495. 
130
A. e., s.496. 
131
S. A. Pletneva, Hazarı, Moskova, İzd. Nauka, 1986, s.70. 
132
Fahrutdinov, Oçerki, s.42. 
 
115


İtil Bulgarları Hazar Kağanlığı’nın boyunduruğundan kurtulmak için askeri 
tahkimler ve kaleler yaptırmışlardı. Aynı zamanda Hazar tüccarlarına Bulgar 
topraklarında gümrük vergisi ödemeden ticaret yapmaları yasaklandı. Bir süre sonra 
da Hazarlara ödenen geleneksel vergiyi ödememeye başladılar ve tamamen 
bağımsız hale geldiler
133
.  İtil Bulgarlarının Hazarların kontrolünden çıkarak 
tamamen bağımsız olması Kiev Knezi Svyatoslav İgoreviç’in (942-972) 965 yılında 
Hazarlara yaptığı seferle ilişkilendirilmektedir
134
. Svyatoslav’ın Hazarlar üzerine 
sefer yapmasının haklı gerekçeleri vardı. Onun döneminde bile Kiev Rusyası 
Hazarlara haraç ödemekteydi. Özellikle doğu Slavları Hazarlara vergi ödüyorlardı. 
Svyatoslav onları Hazar hâkimiyetinden kurtararak kendi idaresi altına almak 
istiyordu
135
. Bundan başka Kiev’den İtil Nehri ve Hazar Denizi üzerinden Asya’ya 
giden ticari yol Rus tüccarları için zahmetli olmasının yanı  sıra, Hazarların Rus 
tüccarları yağmalamaları ve katletmeleri yüzünden oldukça tehlikeliydi
136
. Ruslar 
964 yılında gemiler yaparak Hazarlara saldırdılar. Sefer mükemmelen planlanmıştı. 
Ruslar, uygun bir anı gözleyerek kıyıya çıktılar, yağma yapmadan gerekli iaşeyi 
temin edip tekrar gemilerine döndüler ve Bulgar, Burtas ve Hazarların ani bir 
saldırısına maruz kalmadan İtil boyunca ilerlediler
137
. Svyatoslav 965 yılında  İtil 
Nehri’ne geldi. İtil Bulgar yerleşimlerinin arasından geçerek nehrin aşağısına Hazar 
başkenti  İtil  şehrine doğru ilerledi. Svyatoslav’ın Hazar seferi Rus kroniklerince 
şöyle ifade edilmektedir:  
 
                                                 
133
İstoriya Tatarstana, Kazan, İzd. Tarih, 2005, s.50. 
134
Bkz.:İstoriya Tatarskoy ASSR Tom I (S Drevneyşih Vremen Do Velikoy Oktyabrskoy 
Sotsialistiçeskoy Revolyutsii), Tatknigoizdat, Kazan, 1955, s.67; B. D. Grekov, İzbrannıe Trudı
T. II, İzd. AN SSSR, Moskova, 1959, s. 531; İstoriya Tatarskoy ASSR (S Drevneyşih Vremen Do 
Naşih Dney), Tatknigoizdat, Kazan, 1968, s.50; Smirnov, Voljskie Bulgarı, s.31-32; aynı yazar, 
“Voljskaya Bolgariya”, Stepi Evrazii v Epohu Srednevekovya, Arheologii SSSR, Otv. Red. S. A. 
Pletneva, Moskova, İzd. Nauka, 1981, s.208;  Fahrutdinov,  Oçerki, s.4; İstoriya Rossii S 
Drevneyşih Vremen Do Kontsa XVII Veka, Otv. Red. A. N. Saharov, A. P. Novoseltsev, 
Moskova, İzd. Ast, 1996, s.90; Ahmet Taşağıl, “İdil Bulgar Hanlığı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam 
Ansiklopedisi, C.XXI, İstanbul, 2000, s.473; Raşitov, İstoriya Tatarskogo Naroda, s.55; İstoriya 
Tatarstana, 2005, s.50. 
135
B. D. Grekov, Kievskaya Rus, Moskova, İzd. Mnisterstva Prosveşeniya RSFSR, 1949, s.456. 
136
İ. A. Zaiçkin, İ. N. Poçkaev, Russkaya  İstoriya Populyarnıy Oçerk IX – Seredina XVIII v.
Moskova, İzd. Mısl, 1992, s.39. 
137
L. N. Gumilev, Eski Ruslar ve Bozkır Halkları, C.I, Çev. D. Ahsen Batur, İstanbul, Selenge 
Yayınları, 2006, s.252. 
 
116


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə