140
Sonuç olarak, stratejik ve taktik sevi
yede gerçekleĢtirilen yumuĢak
güç
uygulamalarının ve farklı kültürler arasında kurulan iletiĢimin temel
unsurunun kültürel istihbarat olduğunu söylemek mümkündür
. Sistem analizi
yaklaĢımıyla elde edilebilecek olan kültürel istihbaratın, ayrı bir uzmanlı
k
alanı olarak Ġstihbarat disiplini içerisinde yer almasının uygun olacağı
değerlendirilmektedir.
6.
KÜLTÜREL ĠSTĠHBARAT UYGULAMA ÖRNEKLERĠ
a.
GiriĢ
YumuĢak güç uygulamasının üç temel kaynağından birisi olan
kültürün,
geçmiĢten günümüze kadar uzanan bir süreçte,
stratejik seviyede
devletlerin, taktik
seviyede ise orduların davranıĢlarını
nasıl etkiled
i
ğini ortaya
koyan örnekleri gözlemlemek
mümkündür. Örneğin, askeri stratejist Niccolo
Machiavelli,
1513 yılında yazdığı ancak 1532 yılında basılabilen
ünlü eseri
Prens‟te
,
halk desteğinden sıkça bahsetmiĢ, bir prensin baĢarılı olabilmesi
için tüm gayretlerini halkın üzerine inĢa etmenin gerekliliğini vurgulamıĢtır
(Machievelli, 2009:60). Ona göre güçlü bir prens, öncelikle halka ve sadakate
güvenmelidir.
Machievelli‟nin bu
söylemi,
yumuĢak güç yaklaĢımının
ilk
örneği sayılabilir.
Kültürün savaĢın merkezinde yer aldığına iliĢkin görüĢler
, Karl Von
Clausewitz‟in çalıĢmalarında
da
vurgulanmaktadır.
Prusya ordusunda görev
yapan ve 1812-
13 yıllarında Fransızlara karĢı düzensiz bir savaĢ için Prusya
ordusunu hazırlayan Clausewitz, Napolyon komutasındaki Fransızların savaĢ
stratejileri üzerine
önemli araĢtırmalar yapmıĢtır. Almanlar kadar iyi teçhiz
edilmemiĢ ve eğitimli orduya sahip olmayan Fransızların en
önemli
geliĢme
saha
sının
Fransız toplumu ve kültürü olduğunu tespit eden Clausewitz,
Fransızların temel motive kaynağının
milliyetçilik duygu
su olduğunu
gözlemlemiĢtir. Clausewitz„e göre bir düĢmanı tanımak için, klasik ask
eri
faktörlerin ötesinde,
onun davranıĢını yönlendiren
faktörleri de bilmek
önemlidir. Bu faktörler, tarih, inançlar,
ideolojiler, sosyal yapıdaki demo
grafik
değiĢimler ile çevresel ve fiziksel kaynaklar
olarak sınıflandırılabilir
.
Clausewitz eserlerinde kültür
kavramına açıkça yer vermese de,
toplum, ordu
141
ve hükümet odaklı çalıĢmaların baĢarının sağlanması adına önemli olduğunu
ileri sürmüĢtür (Salmoni ve Holmes
-Eber, 2008:5-6).
Bir baĢka ifadeyle
Clausewitz‟in bu söylem
lerinden
akıllı gü
ç
kullanımını öngördüğü
değerlendirilebilir.
Kültürün öğrenilmesi ve bunun uygulamaya geçirilmesine iliĢkin, 1‟nci
Dünya savaĢında Ġngiliz Albay T.E.
Lawrence
‟in uygulamaları bir diğer
örnek
olarak gösterilebilir. Lawrence'i
n Arap kültürünü en ince ayrıntısına kadar
analiz ederek zafiyet noktalarını tespit ettiği ve bu sayede Arapları
Osmanlı‟ya karĢı kıĢkırtma becerisini gösterdiği ifade e
dilebilir. Lawrence
tarafından gösterilen bu çabanın, Osmanlı Devleti açısından stratejik etkiler
yarattığı söylenebilir. Lawrence, Arapların coğrafi, kabile yapısı, din, sosyal
gelenekler, dil ve yaĢam standartları hakkında istihbarat elde etmiĢ ve bu
istihbaratı Osmanlı‟ya karĢı kullanmıĢtır (McFate, 2009:107).
Günümüzde kültürel istihbarat uygulamaları genel olarak ABD temelli
ça
lıĢmalar
a
dayanmaktadır. Soğuk savaĢ zamanında iki süper güç
,
birbirlerini askeri ve politik olarak tanımaya çalıĢmıĢ
,
tehdit algılamalarını
bu
yönde düzenlemiĢlerdir. ABD Ulusal Ġstihbarat Ajansı
eski
BaĢkanı
Tümgeneral (E) Keith Alexander, ordu içerisind
eki vizyon darlığına dikkat
çekerek, askeri tedbirleri,
düĢman olarak gördükleri Sovyetler Birliğine göre
geliĢtirdiklerini,
d
üĢmanı ve bu düĢmana karĢı nasıl savaĢılması gerektiğini
bildiklerini
ifade etmiĢtir. Bununla birlikte
kültürel istihbarat
a olan ihtiyacı
dikkate almayarak önemli bir hata yaptıklarını belirtmiĢtir
(Anderson, 2004).
Kültürel istihbarat
ın elde edilmesi aĢamasında
özel kuvvetlerin rolünün
önemli olduğunu söylemek mümkündür.
Özel kuvvetler, küçük gruplar
halinde kültürel farkındalık konusunda eğitilerek Gayri Nizami harp içerisinde
bu görevi baĢarıyla yerine getirebilecek imkan ve kabiliyete sahip birliklerdir.
Afganistan‟a düzenlenen Sürekli Özgürlük Harekâtında özel kuvvetlerin
kültürel istihbarat
ı kullanarak ilk baĢarıyı eld
e ettikleri söylenebilir (Spencer
ve Balasevicius, 2009:41).
Ancak ilk baĢarının ardından
meydana gelen
geliĢmeler
,
bu konudaki eksikliği ortaya çıkarmıĢtır.
ABD özel kuvvetlerine ait
birlikler,
El Kaide ve Taliban‟a karĢı direnen
güçler
le yakın iĢbirliği
içerisinde
Kabil ve Kandahar‟ı ele geçirmiĢlerdir. Bu baĢarıyı elde edebilmek için askeri
142
istihbarat
ın yanı sıra
yerel halkı ve direniĢçilerin özelliklerini anlamaya yönelik
etkin bir kültürel istihbarat
a da ihtiyaç duymuĢlardır. Askeri operasyonların
“kalpleri ve zihinleri kazanmak“ stratejisine odaklanması ile birlikte
kültürel
istihbarat
ın
daha fazla önem
taĢıdığını söylemek mümkündür
(Briceno,
2010:44).
ABD‟den önce 1979 yılında Afganistan‟ı iĢgal e
den Sovyet ordusunun,
Afgan kültürünü tanımadan gerçekleĢtirdiği harekâtın ardından, Sovyet
Tümgenerali Ruslan S.
Aushev‟in Ģu sözleri kültürel faktörlere yönelik
farkındalığın önemini açıkça ortaya koymaktadır
:
“
A
fganistan‟a ilk girdiğimizde
insanlar bizi büyük bir sevinçle
karĢılamıĢlardı.
Bir
yıl sonra % 40‟ı, beĢ
yıl sonra
% 60‟ı
, ç
ekilmeye baĢladığımızda
ise
% 90‟ı
bizden nefret ediyordu.
Ve sonunda anladık
ki biz insanlarla savaĢıyorduk“
(Hoffman, 2010:82).
Kültürel istihbarat
üretmeye yönelik çalıĢmalar ve bu yönde geliĢtirilen
oluĢumlar
,
asimetrik savaĢların içerisinde sıklıkla yer al
an ABD merkezli
olmuĢtur. Belirtilen çalıĢmalar
, daha çok
ABD‟nin içerisinde yer aldığı
Vietnam, Afganistan ve Irak gibi
büyük çaplı
harekâtlardan elde edilen geri
beslemeler ve öğrenilmiĢ
dersler
dikkate alınarak gerçekleĢtirilmiĢtir
. Kültürel
istihbarat
ın üretilmesine iliĢkin ABD tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmalar
takip eden maddelerde
açıklanmıĢtır.
b.
Sivil Operasyonlar ve Devrimci
GeliĢtirme Desteği
(Civilian
Operations and Revolutionary Development Support (CORDS)
27
ABD, Vietnam'da geleneksel ve gayri nizami olmak üzere
savaĢın
iki yüzü
ile karĢılaĢmıĢtır
. Geleneksel askeri güce
karĢı sağlanan baĢarı,
ayaklananlara karĢı aynı oranda elde edilememiĢtir
. ABD
tarafından
hem
taktik hem de stratejik seviyede kültür
el faktörlerin dikkate alınmaması,
toplumu yönetme inisiyatifinin
Viet Cong‟lar
a
geçmesine neden olmuĢtur. Bu
durumun anlaĢılması üzerine Vietnam Askeri Yardım Komutanlığı
(Military
Assistance Command-Vietnam (MAC-V)) bünyesinde
“Sivil Operasyonlar ve
27
Yabancı literatürde
CORDS (Civilian Operations and Revolutionary Development Support)
olarak geçen kavram,
SODGD (Sivil Operasyonlar ve Devrimci GeliĢtirme Desteği)
Ģeklinde
tercüme edilerek kullanılmıĢtır.
Dostları ilə paylaş: |