41
Günümüzde kullanım amacını anlamamıza yardımcı herhangi bir buluntu ve bilgi
bulunmamaktadır. Fakat doğal bir oluşum olmadığı açıktır. Özellikle bulunduğu yer tam
olarak mendireğin karşısında olmasından dolayı mendirek ile bağlantı bir yapı olma
olasılığı göstermesine rağmen bunu ispatlayacak veri sunmamaktadır. Antik yazarlardan
Vitruvius’un bahsettiği gibi limanın girişinin her iki yanında da makineler yardımı ile
zincirlerin gerilebileceği kuleler olmalıdır
149
. Myndos limanının girişinde sağ tarafta
kalan ana kayaya oyularak düzleştirilmiş bu platform konum olarak tam mendirek ve
ucunda bulunan kulenin karşısında yer almaktadır (Resim 35). Bu sebep ile burada
bulunan düzleştirilmiş alanın Vitruvius’un da sözünü ettiği şekilde ikinci kulenin alanı
olma olasılığını arttırmaktadır. Ayrıca ana kayaya oyularak yapılmış ve merdiven
izlenimini uyandıran basamaklar da buranın doğal bir alan olmadığı konusunda bizi
desteklemektedir (Resim 36).
8.3- SARNIÇ (?)
Bu yapı limanın giriş kısmında Tavşan adası tarafında günümüzde deniz
seviyesinden yaklaşık olarak 1 m. yukarıda bulunmaktadır. Yapının, duvar izolasyon
biçimi göz önünde tutularak buranın su yalıtımına sahip bir yapı olması gerekmektedir.
Günümüze sadece dış duvarları dışında herhangi bir buluntu ulaşmamıştır. Yapı yalıtımı
nedeni ile iki şekilde yorumlanabilir. Ya içindeki suyu dışarı sızdırmamak ya da
dışarıdaki deniz suyundan içerideki malzemeyi korumak amacı ile duvarlar yalıtımlı
yapılmıştır.
Yapı genişliği yaklaşık 1.50 m, uzunluğu yaklaşık 3.30 metredir. Gözlenen
yüksekliği 1.70 metredir. Duvar kalınlığı yanlarda 65 cm, arkada ise 55 cm
görülmektedir. Oldukça küçük bir parçası ele geçmiştir (Resim 37). Duvarda ve tabanda
kırmızı harç izleri gözlemlenmektedir. Taban, kısmen ana kayanın ve dolgu
malzemenin üzerine harçla düzensiz taşların karıştırılması ile oluşturulmuştur (Resim
38).
149
Vitruvius, Mimarlık Üzerine On Kitap, çev. Suna Güven, Ankara, 1990, s. 115.
42
8.4- TİCARİ YAPI (?)
Tavşan adası üzerinde Sarnıç yapısının batısında hemen yanında bulunan
yapıdır. Sarnıç yapısına nispeten daha büyük oranda ayaktadır. Yapı, duvar izolasyon
biçimi göz önünde tutulduğunda sarnıç yapısında taşıdığı fonksiyonun aynısını
taşımaktadır. Fakat bu yapıya özellikle ticari yapı dememizin sebebi ayrımın burada
daha iyi anlaşılabilmesi içindir. Sarnıçta belirttiğimiz gibi bu yapı da sarnıç olabileceği
gibi ticaretle ilgili bir yapı da olabilir. Bu yapı, Sarnıç yapısına oranla daha büyük
oranda günümüze ulaşmasına rağmen ön kısmı tamamen yok olmuştur. Doğu duvarının
uzunluğu 4.60 m. iken batı duvarının uzunluğu 2.30 metredir. Tabanın gözlenen
uzunluğu yaklaşık 8.75 metredir. Gözlenen en yüksek yükseklik doğudaki duvar ile arka
duvarın birleştiği yerde yaklaşık 2.05 metredir (Resim 39).
Yapının ön kısmının yok olması sayesinde katmanlaşmayı daha net gözlemek
mümkün olmuştur. Bu neticede de bir suyla birebir bağlantılı bir yapının hem taban
hem de duvar izolasyonunun nasıl yapıldığı hakkında çok önemli veriler sunmaktadır.
Kısmen dolgu zemin üzerine Sarnıç yapısında olduğu gibi harçla karıştırılmış taşlar
döşenmiştir. Bu taşların üzerine yaklaşık 1-2 cm kalınlığında kırmızı harç, onun da
üzerine genelde 31 x 31 cm ölçülerinde fakat yer yer 15 x 31cm ölçülerinde pişmiş
toprak plakalar döşenmiştir. Bu plakaların üzerleri ise tekrar yaklaşık 2 cm kalınlığında
kırmızı renkli harç ile kaplanmıştır. Bu tabakanın üzerine bir sıra daha 47 x 27 cm
ebatlarında tuğla plakalar döşenmiştir. Ve en son olarak kalınlığı yaklaşık 6 cm olan
kırmızı harç ile taban oluşturulmuştur (Resim 40). Duvarlar ise harçla karışık irili ufaklı
taşlardan yapılmıştır. Arkada duvarın kalınlığı toprak altında kalmasından dolayı
gözlenememesine rağmen doğudaki duvarın kalınlığı yaklaşık 1.10 metredir.
Tabanın en alttaki döşeme şekli Sarnıç yapısı ile benzerlik gösterir. Fakat Sarnıç
yapısında, buradaki yapıda ana kaya üzerinde gözlemlenen ilk katmandan sonraki
katmanlar gözlenememektedir.
Limanın girişinde Tavşan Adası’nın kuzeyinde geç dönemde bulunan bu yapılar
limana giren ticari gemilerle bağlantılı emporium benzeri yapılar olabileceği gibi, gelen
gemilerin tatlı su ihtiyaçlarını karşılayacak sarnıçlar da olabilir.
43
8.5- OSMANLI LİMAN YAPISI
Bölgede sualtında kalmış en büyük yapıdır. Toplam boyutları yaklaşık olarak
17.00 x 7.30 metredir. 3 ayrı odanın birleşmesi ile oluşmuş bir yapı gibi görünümü
vermektedir. Tabanı tamamen suların altında kalmasına rağmen yer yer duvarları suyun
hemen üzerinde gözlenebilmektedir (Resim 41). Yapının su üstünde kalan kısımları geç
dönemi işaret etmektedir. Temelleri suyun ve kumun altında kalmasından dolayı
görülememektedir. Bu sebeple tam olarak hangi dönemde yapıldığını söyleyemememize
rağmen gözlemlenen duvar parçalarından Osmanlı sonrası Cumhuriyet dönemine kadar
işlevini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
8.6- İSKELE
Bu yapı limanın yaklaşık orta noktasında karadan denize doğru uzanan bir
yapıdır. Uydu fotoğrafından da oldukça net bir şekilde gözlemlenebilen yapı ilk bakışta
bir mendirek formunu anımsatmaktadır (Resim 42). Fakat üzerine daha ayrıntılı kesin
konuşmak için sualtında da bir araştırma gerçekleştirmek gerekmektedir. Yapının
uzunluğu yaklaşık 40 metre, genişliği 9 metredir (Resim 43). İskeleden hemen 1-2
metre uzakta denizin içinde 9 adet yan yana uzanmış büyük blok dikkat çekmektedir.
Bu blokların bittiği alandan itibaren derinlik birden artmaktadır. Tamamen su altında
kalan yapının üst yapı taşları diğer kent yapılarında olduğu gibi modern yapılarda yapı
taşı olarak kullanılmış olması muhtemeldir.
Bulunduğu konum ve sahip olduğu şekil bakımından ilk bakışta akla Kartaca
limanında olduğu gibi iç liman ve dış liman kavramını akla getirmektedir. Fakat tam
karşısına denk gelen kıyıda herhangi bir yapılaşmanın olmaması ve diğer kıyı ile
arasında kalan yaklaşık olarak 145 metrelik açıklık, buranın limanı bölmek amacı ile
kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebep ile buranın limanı ikiye bölen bir mendirek
veya dalgakıran değil de bir iskele yapısı olduğunu düşünmekteyiz.
Dostları ilə paylaş: |