47
9- SONUÇ
Bugüne kadar katıldığım kazı ve yüzey araştırmaları sırasında limanların her
zaman son planda kaldığı gerçeği ile bizzat karşılaştım. 2005 yılından beri kazılarına ve
yüzey araştırmalarına katıldığım Myndos Antik kentinde de böyle bir olayın
söz konusu
olmaması için kazı başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ile birlikte Myndos antik kentinin
limanını yüksek lisans tezi olarak çalışmayı uygun bulduk. Daha önceden kentin limanı
hakkında yapılan tezde bulunan genel bilgilerin bile hatalı olması yeni bir tezin
gerekliliğini ortaya çıkardı
157
. Öncelikle bu konuda genel bilgileri düzeltmek amacı ile
fazlaca kentin araştırma tarihine değinmeden sadece konumuz çerçevesinde limanın
araştırma tarihçesine değindik. Bunu da antik yazarlar ve modern kaynaklar olarak iki
başlık altında inceledik. Bugüne kadar yapılmış olan araştırmalardan
elde ettiğimiz
verileri örtüştürerek kentin son tarihçesini yazmaya çalıştık.
Daha sonra günümüze kadar yapılan liman araştırmalarını bir başlık altında
toplamayı uygun bulduk. Çünkü yapılan çalışmaların birçoğu son 10 yılı kapsamadığı
için bu dönem içinde gerçekleşen araştırmalar ve kazıları da burada göstererek
günümüze kadar kesintisiz nasıl bir gelişim izlediğini ve daha çok nerelerde çalışıldığını
vurguladık. Böylece daha sonra bu konu hakkında araştırma yapacak olan
meslektaşlarımıza liman arkeolojisinin 2000’lerde bitmediğini halen artarak devam
ettiğini anlatmak istedik. Verdiğimiz dipnotlar ile konu hakkında genel bilgiye daha
kolay ulaşmaları için yardımcı olmaya çalıştık.
Tüm limanlar temelde aynı işlevi gördüklerinin fakat temelde hemen her limanın
birçok farklı özelliği olduğunun farkına vardık. Bu farklılıklarının
bir grup
oluşturabileceğini düşünerek zor da olsa bir gruplandırma çalışması yapmayı başardık.
Limanları öncelikle kendi içinde bulundukları yere göre ve işlevlerine göre iki ana
gruba ayırdık. Birinci grubu ise önce nehir limanları ve deniz limanları olarak iki alt
başlığa, nehir limanlarında doğal liman gözlenmemesinden dolayı da deniz limanlarını
kendi altında doğal ve yapay olarak iki başlığa ayırdık. İkinci ana başlığımızı ise askeri,
ticari ve özel limanlar olmak üzere üç ayrı başlığa ayırdık.
157
Çakıroğlu Zeynep Işıl , Eskiçağ Karia limanları ve Myndos Limanı, Konya, 2002 (Yayınlanmamış
Yüksek Linsans Tezi).
48
Limanları gruplama çalışmamızdan
sonra her limanda en çok
karşılaşabileceğimiz yapılardan, liman yapıları başlığı altında bahsettik.
Yarattığımız grupları göz önünde bulundurarak rahatlıkla söyleyebilmekteyiz ki
Myndos Antik Kenti limanı kesinlikle bulunduğu yer itibari ile Deniz Limanları
grubundan, Doğal Limanlar alt grubuna girmektedir. Bu hususta bizi sıkıntıya
düşürecek herhangi bir sorun ile karşılaşmamıza rağmen fonksiyonunu belirleme
aşamasında biraz güçlük yaşanmıştır. Özellikle kentin liman havzasının konturları
günümüz kıyı konturları ile örtüşmemesinden ve kıyı şeridinde tahribatın oldukça fazla
ölçüde yaşanmasından dolayı bu ayrımı tam olarak yapamamaktayız.
Fakat eldeki
veriler ışığında kesin olarak bir şey söyleyemememize rağmen yorum yapılabilecek
yeterlilikte bilgiye sahibiz. Bizim yorumumuz burası Kartaca limanı gibi tek limana
sahip fakat kendi içinde Kartaca örneğinin aksine yapılaşmadan bölümlenmiş bir yapıya
sahiptir.
2007 yılı araştırmaları Bakanlık tarafından askıya alınmasa idi bu bölgede
planladığımız çalışma gerçekleşecek ve muhtemelen tezin bu kısmı yorum olarak
kalmaktan çıkarak kesin bir sonuç kazanabilecekti.
Limanda ve çevresinde bulunan yapılarla ilgili çalışmalar neticesinde en az 9
adet kesin olarak bir yapı diyebileceğimiz kalıntıya rastlanmıştır. Aslında
daha birçok
yapı olabileceğini düşündüğümüz kalıntı mevcuttur fakat sayıyı 9 adet ile sınırlandırma
sebebimiz diğerlerinin tam yapı formu vermemesinden kaynaklanmaktadır. Bu
çalışmamızda bu yapıların birçoğunun sualtında kalmasından ve de karada gözlemlenen
yapıların büyük oranda tahrip olmuş olmasından fonksiyonları ile ilgili net bilgiler
verememekteyiz. Bu yapılardan, limanın giriş kısmındaki yapıyı mendirek olarak,
Tavşan Adası’nın kuzeyinde limanın iç kısmında kalan kırmızı harçlı yapıları Ticari
Yapı ve Sarnıç yapısı olarak, Tavşan Adası ile ana kara arasındaki surları aynı zamanda
döneminin dalgakıranı olarak, limanın orta kısmında anakaraya bağlı olan yapıyı iskele
yapısı olarak, liman girişindeki Kocadağ üzerinde mendireğin hemen arkasındaki yapıyı
Ayazma Yapısı olarak, liman havzasının en kuzeyinde limanın iç kısmında bulunan
yapıyı Pir-i Reis’in bahsettiği tatlı su kaynağı ile örtüştürerek su ihtiyacını karşılayan bir
su kaynağı olarak tanımlamaya çalıştık. Bunların dışında Tavşan Adası ile anakara
49
arasında geç dönem dalgakıranın hemen arkasında bulunan yapıyı duvar
sistemi nedeni
ile Osmanlı Yapısı olarak adlandırdık.
Tüm yaptığımız araştırmalar sonucunda limanda bulunan en erken yapı, Tavşan
Adası ile anakara arasındaki klasik döneme tarihlenen surlar olmakla beraber, en geç
yapı ise surların hemen arkasında kalan binalardır. Geç dönem yapıları hakkında kesin
bir dönem verememekle birlikte yapılan sözlü tartışmalar esnasında Osmanlı sonrası
Cumhuriyet dönemine işaret ettiği
konusunda hemfikir olunmuştur
158
. Bu sebep ile çok
net bir şekilde söyleyebiliriz ki limanda özellikle bu rıhtım yapısı klasik dönemden
itibaren yakın geçmişe kadar bir kullanım görmüştür. Fakat sözü edildiği gibi büyük bir
depremden sonra kentin terk edilip edilmediğini ileride kentin genelinde ve sualtında
yapılan araştırmalar gösterecektir.
158
Çalışmamız sırasında özellikle Myndos limanında bulunan yapıların dönemlerinin belirlemesi
konusunda Bizans ve Osmanlı konularında uzman kişilerin fikirleri alınmıştır.
Fikirlerini bizimle
paylaşan Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğr. Gör. Dr. Ayşın Özügül
ve Öğr. Gör. Dr. Doğan Yavaş’a teşekkür ederim.