görmeleri imkânı kademeli olarak ortadan kaldırıldı ve
Türk okulları kapatıldı. Devlet okullarında Türkçe
Dersleri ise üçte bire düşürüldü.
1948 yılında Bulgaristan’da Bakanlar kurulunca
Rodoplar, Pirin ve Stranca bölgeleri için 38nolu
kararname ile yürürlüğe girmiş olan bu karar. Bu
bölgede yaşayan insanların hayat seviyelerini
yükseltmek ve onları refaha kavuşturmak amaçlanmış.
Sadece hedef kitle olarak Türkleri seçmişler, bundan
da Bulgarlaşmayı kabul edenler yararlanması ön-
görülmüştür. Esas amaç halkı maddi yönden zorlamak
ve zafiyete düşürmek suretiyle Bulgarlaştırma yönünde
yürütülen propaganda kampanyalarını etkili kılmaktır.
10.08.1950 tarihinde Bulgaristan (29.05.1989 tarihli
Jivkov beyanatına benzer bir tarzda) Türkiye ye 3 ay
içinde 250.000 Türkü kabul etmesini isteyen bir nota
vermiştir. Bulgaristan Hükümeti, çok sayıda Türkü
ülkeden atmakla Türk sayısını azaltma yoluna gitmiştir.
Türkiye ile Bulgaristan arasında karşılıklı verilen
notalardan sonra 1951 yılında Bakanlar Kurulu 865,
1096 ve 1526nolu kararnameler ile en fazla Türklerin
yaşadığı Kırcaali, Hasköy, Şumnu, Rusçuk ve Varna
illerinde il olarak halk belediyelerinin çalışmalarını
yeniden düzenlemeleri öngörülmüştür.
1951 yılında başka bir kararname ise Türklere kendi
dillerinde eğitim yapmaya müsaade etmiş dergi,
gazete ve kitap çıkarma haklarını tanımış. Parti
yetkilileri bu suretle, Türklere komünist ideolojisinin
aşılanmasının ve benimsetilmesinin kolaylaşacağını
düşünmüşlerdir, bundan dolayı da izin verilmiş. Türk
asıllı öğretmenleri radyo, basın gibi yerlerde görevli
olanları pedagoji okulları ile özel kurslarda eğiterek
komünist ilke ve ülkülerini Türk azınlığına nakletmek
ve benimsetmek üzere hazırlanmışlardır. Aynı amaçla
sıkı kontrol altında yeni ışık, Eylülcü çocuk gazeteleri
81
ve Yeni Hayat dergisi yayınlamışlardır. Sınırlı da olsa
verilen bu haklar Türk Milli şuurunun, Türkler ara-
sındaki dayanışmanın gelişmesini sağlamıştır. 1950 -51
yılları arasında 154.393 kişi Türkiye’ye göç etmiştir.
Burada göç edenlerin çoğunluğunu yine Bulgaristan
Aydınları oluşturmaktadır. Türkiye’ye gelen
soydaşlarımızla bir anket yapılmış ve bu anket so-
runlarına göre, göçmenlerin %11,1 kendi arzusuyla,
%85,3 Bulgaristan’da yaşamasının imkânsız
olduğundan ve %3 göçe zorlandıklarından dolayı Tür-
kiye’ye geldiklerini açıklamışlardır. İşte % 88,3 Bulga-
ristan’da baskı ve zulümlerden kurtulmak üzere
yaşadı, doğdu büyüdüğü toprakları terk ederek
Türkiye’ye göç etmek mecburiyetinde kalmışlar.
1956y. nüfus sayımlarında Pomak Türklerini ilk defa
Bulgar olarak kayda geçmişlerdir. Bulgaristan da
Komünist rejimi başlangıcından bu yana hiç bir yerde
resmi nüfus Türkleri bir milyondan fazla
göstermemiştir. 1956 yılında BKP Merkez komitesinin
nisan plenumunda Jivkov' un iş başına getirilmesinden
sonra Bulgaristan’da Türklere karşı yürüttüğü politika
değiştirilmemiştir. Bulgaristan Anayasasında verilen
haklar hiç bir zaman uygulanmadığı gibi, şimdi ise
verilen hürriyetler yavaş, yavaş kısıtlanarak
kaldırılmıştır. Bu çerçevede, öncelikle okullarda Türkçe
eğitim kısıtlanmış Türk okulları gün geçtikçe
azaltılmaya başlanmış ve böylece tamamen
kapatılmaya kadar gitmiş. Türkçe gazete, dergi ve
kitapların basını durdurulmuştur. 1959 yılından itibaren
Türklerin eğitim imkânları tamamen ortadan kaldırıldı.
Böylece "tek Uluslu Bulgar Devleti" yaratma
politikasının planları yapıldı buna karşı çıkanlar ölüme
veya hapse mahkûm edilmeye başlandı. 1959 yılından
itibaren Türklerin kendi dilleriyle eğitim yapabilmeleri
imkânı tamamen ortadan kaldırıldı. Bulgar KP MK
82
Politbürosunun 1969 yılında yayınladığı 549 sayılı
"Terörle dil, din, milliyet değiştirme" kararı ile bütün
azınlıkların isim ve dinlerini değiştirme kampanyası
başlatılmış oldu.
1964 yılında Bulgaristan idarecileri tehlike olarak gör-
dükleri türkleri bir an önce Bulgaristan toplumu içinde
eritmek gayesini gütmüşlerdir. Amaçları Türkiye’nin
propagandasının etkisinde kalmamaları cehaletten
süratle kurtulmaları ve ilerici birer vatandaş olmaları
için; Bulgarca konuşmaları, bulgar adlarını kabul
etmeleri ve bulgar geleneklerine göre yaşamaları
gerektiği tarzında yoğun propaganda kampanyaları
yürütmüşlerdir. 1964 yılında alınan bu karar
doğrultusunda ve bunu sıkı bir uygulamaya
koyulmasına rağmen, Türkleri eritmek, inançlarından
vazgeçirmek koparmak ve birlik ve beraberlini yok
etmek mümkün olmadı.
10.04.1968 tarihlerinde Varna’da Parti aktifinin
önünde Bulgaristan KP MK'nın sekreteri Venelin Kotsev
konuşmasında bu endişeyi dile getirmiştir. Ve şunları
söylemiştir: “2000’li yıllarda Bulgarlar azınlık durumuna
düşecektir, bunun için önlemler almak gerekir.” Bu
nedenle Bulgaristan'daki türklerin nüfusunu azaltmak
için, yöneticiler ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır.
1969 yılında Priobştavane /bütünleşme/ birleşme
kararı alınmış ve tatbikata konulmuş. Karara göre eğer
azınlıkları kendi başlarına bırakılırsa istenilen birlik
sağlanmayacak, sosyalizm ile komünizm zedelenecek
ve bu ilerici sistemin getirdiği haklardan eşit olarak
faydalanılamayacaktır. Bu yüzden en kısa zamanda
her kez Bulgarlaşmayı kabul edecek ve komünizmin
sağladığı bütün hürriyetlerden istifade ederek arzu
ettiği gibi yaşayacaktır. Amaçları Bulgaristan’da tek
Millet bir Bulgar Slav topluluğu yaratmaktı. Bu karar
83
Dostları ilə paylaş: |