böyle münasebetsizlikleri yapmaması için ustasının kont
rolünde kaldığını bazı tanıklardan öğreniyoruz.
Mimik ve benzetmeci hareketler orta-oyununda öteki
seyirlik oyunlardan çok daha önemli bir yer tutar; tem
sil araçlarının perde ve perde gerisindeki sûretler olması
Karagözde kendiliğinden hayâl çağrışımlarına imkân ver
mektedir; bunu orta-oyununda aktörler mimikleri ve ben
zetmeci hareketleriyle sağlayacaklardır.
Kavuklu ile Pi-
şekâr'ın konuşmaları sırasında, Kavuklu’nun, bazı da öte
ki kişilerden birinin, oyunun yapısındaki bu «gerçek-dışı»
niteliğe bir türlü akıl erdiremedikleri,
bunu saçma bul
dukları yollu karşılıkları ile, orta-oyununun bu ayırdedicl
özelliğinden «komik» bir etki çıkarıldığı olur.
Bir örnek
görelim: bir oyunda Kavuklu ve Pişekâr, birlikte gâh
yayan, gâh tramvayla
uzun bir yol alıyorlarmış taklidi
yaparlar meydanda; sonunda Kavuklu dayanamaz: «Ulan!
bir saatte şurasını dört döndük, olduğumuz yerden bir ka
rış bile ayrılmadık. Yoksa eğleniyor musun?» der.
Orta-oyununda, mimiklerden başka, şüphesiz bu sa
natın gelişimindeki daha önceki aşamalardan, örneğin
hokkabazlıkla birlikte yürütüldüğü dönemden miras kal
mış öğeler olarak el, ayak hünerleri de önemli bir yer tu
tar. Ahmed Rasim, Kavuklu'nun bu hünerlerinden bir bö
lüğünü şöyle sıralıyor: «Kavuğu, düşürmeden başının bir
hareketiyle sol kolu üzerine atabilmek,
biniş eteklerini
savurup toplamak, pabuç sektirmek, vücut şiddetle sen
deleyerek düşmek muhakkak göründüğü halde birdenbi
re toplanıvermek... Kavuklu Hamdl öyle pabuç sürer, öyle
6
ürçerdi ki gülmemek mümkün değildi.»
Soru 9 4 : Orta-oyununun konularında v e tiple
rindeki özellikler nelerdir?
Orta-oyunu fasıllarının listeleri ile karagözünkiler
228
karşılaştıranca görülür ki pek çoğu
karagözle ortaktır.
İçlerinde, tuluatın malı olanlar da vardır; çünkü orta-oyu
nu bu seyirlik halk oyunu türiyle yakınlığı olan bir oyun
du, ve gelişiminin son aşamasında onunla alışverişi daha
da çoğaldı. Bütüniyle orta-oyununa özgü oyunlar var
mıdır? Bu soru incelenmemiştir. Karagöz metinlerine ba
karak pek az sayıda orta-oyunu
metni bize ulaşmıştır;
çünkü orta-oyununun (yapısı ve tekniği gereğince) metin
lerini bir tek sanatçının yazıya geçirmesi mümkün değil
dir. Son orta-oyuncularının sağlığında ve oyun henüz
canlı iken, ses makineleri
ve film gibi bugünkü teknik
araçlar yoktu; bu yüzden de onların tam metinleri tesbit
edilememiştir, ve incelemeler
çok az metne dayanmak
zorunluğundadır; bu metinler de sanatçılardan birinin ya
da ötekinin anılarından, belleklerinde kalmış (çok tekrar
ın m ış , tutunmuş, ezberlenmiş) parçalardan ibaret kal
mıştır.
Metin And’ın incelemelerinde belirttiği önemli nokta
lardan biri «fasıl» bölümünde konuların Karagöz oyunla
rıma baka gerçekçi kalma zorunluğudur. Cin, peri, ejder
ha, v.b. gibi öğeleri olan metinlere orta-oyununda yer ve
rilemeyeceği açfk bir şeydir. Bundan başka, tekerleme de
orta-oyununda Karagözdekinden daha önemli bir yer tu
tar. Karagözde tekerleme «muhavere» bölümünde geçer;
ve zorunlu değildir; muhavere ya tekerleme olur, veya baş
ka bir konu üzerine döner.
Orta-oyununda ise, baştaki
«konuşma» dan sonra «tekerleme» nin ayrı bir bölüm ola
rak söylenmesi bir kural gibidir.
Fasıl dışındaki bölüm
ler bakımından, yine Karagözden bir farkı da hayâl oyu
nunun ciddî anlam.na, temsil ve «remiz» yönlerine dik
kati çeken şiirlerin (semâ’î ve perde gazelinin) karşılıkları
ile, kişilerin gelişini haber veren türkülerin bulunmama
sıdır; bunların yerini, sözsüz olarak zurna ile çifte nâranın
ezgileri tutar.
229
Kişilere gelince, orta-oyununda, gölge tiyatrosunda
ki Karagöz’ün yerini Kavuklu, Hacivad'ınkini de Pişekâr
alır; bu iki kişi, oyun içinde birbirlerine hep kendi gerçek
isimleri ile (örneğin, Hamdi, İsmail, v.b.) seslenirler. —
Pişekâr'ın rolü, Hacivad'ınkinden çok daha önemlidir, şu
anlamda ki, o aynı zamanda, oyun boyunca da bir çeşit
«rejisörlük» görevini sürdürür. — Pişekâr Kavuklu ile çe
kişir, alaya alındığı olur, ama, Kavuklu’nun ona saldırma
ları Karagözünkü kadar ileri varmaz; Kavuklu’dan dayak
yemesi söz konusu olmaz. — Öteki kişiler, aşağı yukarı
karagöz oyunundakilerin karşılıklarıdır:
Zenneler (kadın
kılığında erkek oyuncular), taklitler, çelebiler, v.b. Bebe
Ruhi karşılığı olan rolü gerçekten kanbur, ya da cüce bir
aktör oynar; bu tipin, bazı oyunlarda Kavuklu-arkası de
nilen kişi olduğu görülüyor; ama
Kavıuklu-arkası, bazı
hallerde, Kavuklu’nun çıraklığını yapan
(Kavuklu-adayı)
bir aktör de olur.
Soru 9 5 : Orta-oyununun geçmişi, oluşumu ve
gelişimi üzerine neler biliyoruz?
Yukarda tekniğini, konularını, kişi tiplerini nitelen
direrek tanımlamaya çalıştığımız orta-oyununun
birçok
yönleriyle Karagöz oyununa benzemesinden, ve onun or
ta-oyunu adiyle ancak XIX’uncu yüzyılın ilk yarısından
beri gösterilmiş olmasından, bu konu üzerinde inceleme
ler yapanlar orta-oyununun bu tarihlerde. Karagözün can
lı aktörlerle oynanan bir oyun şekline uygulanması sonu
cu olarak çıktığı kanısına varmışlardır. Metin And, bu ve
rilerle yetinerek bu sanat türünün çıkışına bu kadar ya
kın bir tarih gösterilmesinin yanlış bir görüş olduğu üze
rinde durur; çünkü, en eskilerinden
başlayarak mim
oyuncuları, maskaralar, çengiler ve şenliklerdeki eğlen-
230
Dostları ilə paylaş: |