Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı Bobby Henderson



Yüklə 3,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə34/42
tarix01.07.2018
ölçüsü3,91 Mb.
#52846
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   42

camiaları  (kimya,  biyoloji,  jeoloji ve  psikoloji  hariç)  arasında gelişen 
yakın ilişkiler daha önce detaylı olarak kayıt altına alındı ve zaten yoğun 
denetimlerden geçiyor.
Yaradılış Hikâyesi
Bilim ve din arasında her zaman bir gerilim vardı. Ironik biçimde bu 
gerilim göründüğü kadanyia önemsiz konularda yoğunlaşıyordu. Galile’nin 
dünyanın güneşin etrafında döndüğü iddiası yüzünden yargılanmasının 
tek sebebi Eski Ahit’teki anlamı kesin olmayan bir ifâdeydi. Büyük beyinler 
ve  tutkulu  adamlar bugün  çoktan  unutulmuş  olan  incir  çekirdeğini 
doldurmayacak bir ifade yüzünden birbirine girmişti.
Bugün de kendimizi benzer bir çatışma içerisinde görüyoruz. Ortaya 
çıkışımızın hikâyesine odaklanıyoruz.  Çarpışmanın merkezi yine daha 
geniş  bir  öykünün  nispeten  önemsiz bir tarafı.  Bu kez çarpışmanın 
merkezindeki konu Yaradılış öyküsü, insan Yaradılış öyküsünün gerçekten 
bize yaratıcı tarafından verilen hediyeyle ilgili olduğuna inanabilir.  Bu, 
yaratılma hediyesiydi,  hatta daha da önemlisi özgür irade hediyesiydi. 
Bizler yaratıldık ve  ilgili  sorumluluklarımızla beraber hayatı  kendi 
koşullarımızda deneyimlememize izin verildi.
Yaradılış öyküsünün neticede belirli inanışların başkalarına dayaolmasının 
terbiyesizce bir hareket olduğu basit mesajına indirgenebileceğim düşünmek 
kolaydır. Bu kadar basit bir yorum ortaya çıkışımızın öyküsünün çekimini 
ihmal etmektedir. Çatışmanın odak noktası haline gelen şey tam olarak 
ortaya çıkışımızın  öyküsüdür.  Kaynağımızın  ne olduğu sorusunun  en 
baştan  beri var olan  çekiciliği,  bizi  mantık ve  açıklamanın  ötesinde 
yollara götürmektedir.
Hıristiyanlık,  Musevilik,  İslam ve  diğer  dinlerin  kutsal  metinleri 
güçlü ve zayıf, zengin ve fakir arasındaki ilişkilere dair sayısız hikâye ve 
birbirimize  nasıl  davranmamız gerektiği  konusunda yol  gösteren  net 
tavsiyeler içerir. Kutsal metinlerin her birinde açıkça ifade edilmiş olan 
bu basit idealler yerine, çok daha karmaşık ve önemli olan ortaya çıkış 
öykümüze odaklanıyoruz.
-163-


U
ç
-
m v
 
Svfraetti C't^n^Vt^n
Yaratıcının Matematiği
Yaratıcı üzerinde çalışabilmemizin tek yolu yaradılışı çalışmaktır. Evren 
bir araya getirildiklerinde sersemletici etkileşimler içine giren basit nesnelerin 
bir koleksiyonundan ibarettir.  Bu küçük parçalar üzerinde çalışabiliyor 
ve bunlar hakkında belirli bir fikir ve kavrayış geliştirebiliyoruz ancak 
bütünü anlama kudretinden yoksunuz.  Örneğin  biz  “Arz”  dediğimiz 
bu fanusta öylece dururken,  üzerimize evrenin kavrayışımızın ötesinde 
ölçeklerdeki  uzaklıklarında milyonlarca yıl  önce  cereyan  eden  olaylar 
sonucu ortaya çıkmış olan ışıklar geliyor. Aynı zamanda vücudumuzdaki 
hücrelerin içinde proteinlerin moleküler harekeden, doğrusal olmayan 
ve  bir  araya geldiğinde yaşamı  mümkün  kılan  istikrarlı ve güvenilir 
mekanizmalar oluşturan kaotik salmımlar sergiliyor. Bu karmaşıklık bir 
yaratıcının varlığını gösteriyor.
Etrafımızdaki her şey yaratılmıştır ve biz yaratılışı “evren” veya daha 
formel  bir biçimde  UO  olarak gösteriyoruz.  UO’ın yaradılış  sürecini 
başlatanın UO  içindeki  her  şeye gücü yeter ve her  şeyi  anlar.  Bizim 
içimizdeki ve ötemizdeki her şey UO’ın içindedir ve dolayısıyla yaratıcının 
kavrayışı ve kudreti  dahilindedir. Aynı zamanda CO  olarak gösterilen 
yaratıcı yaradılışın  da ayrılmaz  bir unsurudur.  Bu  ikisi  birbirinden 
ayrılmaz, aksine Büyük Tasarımın bütünlüğünü oluştururlar. Bir araya 
geldiklerinde CO ve UO’ın bu bütünlüğünü GO olarak gösteriyoruz.
GO nerden çıktı? UO içinde oluşan incelikli etkileşimler CO’ın varlığına 
işarettir.  CO €  GO olduğundan,  GO’ın niceliği UO’ın niceliğine eşit ya 
da ondan büyüktür.  GO’ın karmaşık yapısını açıklamak için C1  olarak 
gösterilen bir yaratıcının olması gerektiğini çıkarıyoruz. C l’in varlığı da, 
GO’ın C1 U1 ’in GO’a eşit olması mümkündür, ancak şart değildir. Yani 
bunu da GO Ç U1 olarak gösterebiliriz. Artık tümevarım hipotezimiz için 
gereken temele sahibiz: U l’i C1 başlatmıştır. Bu iki kümenin birleşimini, 
yani 
ClUUl’i 
Gl  olarak gösteriyoruz.  G l’in  niceliği,  Cl  tarafından 
yaratılan U l’in niceliğine eşit ya da ondan büyük olduğundan,  G l’in 
karmaşık ve çetrefilli yapısını açıklayacak bir C2 olması gerekir.
Bu yöntemle ilerlersek G2’nin varlığı sonucuna ulaşmak durumundayız. 
Aynı mantığı uygulamaya devam etmek, sayılabilir bir Gi’nin varlığına 
işaret eder ki,  burada Gi  Ç  Gi+1  olur ve her Gi  için bir yaratıcı  Ci 
vardır. Lekesiz tümevarım hipotezinin formel gösterimi ve ispatını egzersiz
-164-


a
olması için okuyucuya bırakıyoruz.
Son  olarak,  Gi’nin  bu şekilde  oluşturulması  aşağıdaki gibi  çarpıcı 
bir dizi sonuca yol açar:
G o  
= limriG,
n —
>00.  j= 0
Bu sonuçları  burada araştırmayacağız.  Bu araştırmayı,  bu yeni ve 
etkileyici  alanda çok büyük bir ilerleme  sağlayacağı  umuduyla daha 
sonra tamamlanmak üzere bırakıyoruz.
Sonuç
Bu makalede yaradılışın matematiğini inceledik ve tek bir çıkarıma 
vardık ki bu da lekesiz tümevarım hipotezi. Matematiksel analiz gücünün 
varlığı kutsal ve kâfir  arasındaki  farkları  ortaya çıkarmamızı  sağlıyor. 
Bu örnekte  etrafımızdaki  dünyanın  güzelliği ve  karmaşıklığının,  C0 
dediğimiz bir yaraucının var olduğuna işaret ettiğini söyleyen tek dinî 
gerçeğin içeriğini inceledik.
Bu tek örnekle matematiksel analizin tam bir dinî eğitimin vazgeçilmez 
bir unsuru olduğunu görüyoruz ve dinî müfredata daha fazla matematik 
içeriğj eklenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu gereklidir, çünkü dinî çalışmaların 
uygulanması karmaşık ideallerin muğlak etkileşimlerle iletişim halinde 
olmasını gerektirir. Dinî iletişim sonsuz sevgi ve sonsuz evrenin doğasını 
tartışmamızı ve paylaşmamızı ister.  Bunu yaparken matematiğin dilini 
kullanmadan kutsal olanın tam görünümünü aktarmak ve paylaşmak 
mümkün değildir.
Basitçe  söylemek  gerekirse,  dinî  iletişimin  doğasının  gizli  bir 
Büyük  Tasarımın  tüm  alameti  farikalarına  sahip  olması,  kendi 
kendini kanıtlamasıdır. Neredeyse tüm insan düşüncelerinin yoğun 
ve karmaşık etkileşimlerinin altında saklı bir zekâ vardır ve bu sadece 
gizli, özden gelen bir matematiksel yapının varlığıyla açıklanabilir.
-165-


Yüklə 3,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə