önemsiz Tanrıları teskin etmek ve kendilerine rehberlik edecek makarna
bilgisine erişmek umuduyla insan kurban etmeye başladılar. Bu kumar
kaybedilmeye mahkûmdu, Cortezin gelişi sadece çöküşü hızlandırdı. Bazı
bilginler Montezuma’nın ordularını bitiren şeyin çiçek hastalığı olduğunu
söylerler, ancak bu doğru değildir. Cortez çiçek hastalığı değil, küçük
bir kutu Spagetti konservesi getirmişti. Kendilerinin spagetti konservesi
sahibi olmadığını ancak o zaman fark eden Montezuma, utanç içinde
birliklerine kendi kılıçları üzerine atlamaları emrini verdi. Nüfusun yüzde
doksan yedisi, makama aydınlanmasına ulaşamamış olmanın çaresizliği ve
acıklı utancıyla intihar etti. Diğer yüzde üç utanmaz korkaklardı. İtibardan
uzak kalmak istemeyen Cortez, hak etmiş olsa da olmasa da bu kıtayı
İspanya adına fethettiğini ilan etti, altınları topladı ve ülkesine döndü.
Aslında büyük Aztek İmparatorluğunu ele geçiren bir kutu konservedir.
Kuzeye doğru hareket edip Kuzey Amerika kıtasına ulaştığımızda
O’nun dokunmuş olduğu Yerli Amerikan halklan ile karşılaşıyoruz. Onun
etkisinin en göz kamaştırıcı kanıtı titrek kavak ağacıdır. Bu ağacın adı
Ojibwa (Chippewa olarak da bilinir) dilindeki titrekava kelimesinden
gelmektedir. Bu kelime “büyük ve dümdüz uzanan makarnalar veren,
rüzgârda tıpkı Uçan Yüce Varlığın Makarnâvi Uzantıları gibi hışırdayan
Tanrıların makarna ağacı” anlamına gelir (önemsiz bir ek bilgi: Ojibwalar
uzun ifâdeleri basit kelimelere indirmekte çok başarılıydılar). Tanrıların ağacı
tarafından ortaya konan bu gerçek, titrek kavak ağacının iç kabuğu kesilip
çıkarılarak ince şerider halinde kesildikten sonra kaynatıldığında makama
benzeri bir yemeğe dönüşmesi bilgisiyle kendi kendini kanıdamaktadır.
Dövülüp kurutulmuş geyik etiyle servis edildiğinde tadına doyum
olmaz. Bu öğün spagetti ve köfteye çok benzer. Bazı bilginler bunun
yakınsak Evrim olduğunu iddia etse de, bizler bunun FSM tarafından
tasarlandığım biliyoruz. Erken dönem koloni kültürü, makarna da dahil
olmak üzere FSM’nin bahşettiği hediyelerden ilham almıştır. Bunu
Yankee Doodle adlı çocuk şarkısında açıkça görebiliriz: “Yankee Doodle
şapkasına tüy takınca, dedi bu aslında makarna.” “Makarna”. .. sadece
kafiye olsun diye tesadüfen mi kullanılmış? Olacak iş değil! Bu tarihî
bir gerçektir. DEvrimci Charles Kraft herkesin bisküvi ve reçel yemesini
isteyen İngilizlerden hıncını almak isteyen kolonicilere kutularca Kraft
makarnası ve peynir temin etmeye başladı. Makarna, erken dönem
kolonicilerin Kral George’a yemek tabaklan üzerinden nanik yapmalarının
bir yoluydu. Uçan Spagetti Canavarı Yerli Amerikan kültüründe izini
-17İ-
Uç-fcn SvtMe-tti
bırakmakla kalmamış, Amerikan DEvriminin demokrasi adına tiranlık
rejimine sıkı bir darbe indirmesine de yardım etmiştir. Şimdi bir diğer
İngiliz kolonisi olan Avustralya’yla devam edebiliriz.
Avustralya nispeten yeni keşfedilmiş bir kıtadır. İnsanlık tarihinin çok
yakın dönemlerine kadar Avrupalılar tarafından dokunulmamıştır. FSM’nin
Makarnâvi Uzantılarının rehberliğinin en açık örneği kangurudur. Bu çevik
marsupiyeller (keseli memeli) Yüce Varlığa şahidik etmiş ve aydınlanma
yolunda gayrederini sürdürmektedirler. Küçük kanguru yavruları FSM
gibi uçmanın Tanrısallığa giden yoldaki ilk adım olduğunun farkına
varırlar. Bu yüzden, mümkün olan en uzun süreyi havada geçirmek
için zıplar dururlar. Günlerini dalgın dalgın zıplayarak ve en sonunda
uçmayı başarıp Yüce Varlık gibi havada süzülerek Tanrısallığa ulaşmayı
hedefleyerek geçirirler. Bir grup kadim aşmış kanguru (ve bir de tigger,
üst tarafiı kauçuk, alt tarafı yaylardan yapılmış kedi benzeri bir canlı) bu
misyonu başardılar ve meditasyon halinde FSM gibi göğe yükseldiler.
Bu büyük ruhanî başarı, bir tigger önderliğinde uçmakta olan bir grup
kanguru görünce hemen fotoğraf makinelerine sarılan bir grup Japon
turist tarafından hemen berbat edilmiştir. Kanguruları imanları için
ödüllendirmeye karar veren FSM turisderin Japonya’ya döner dönmez
Godzilla tarafından yenmesini sağladı. Bu ödül/cezanın istenmeyen bir
sonucu olarak filmler de mahvoldu ve insanlık bir tigger önderliğinde
uçmakta olan kanguruların fotoğraflarından mahrum laldı. Avustralya’da
bunun dışında O’nun eserlerine dair ikinci dereceden kanıdar mevcuttur.
Söz konusu kanıdar içinde en kayda değer olanı, genel olarak yaşamdan
yoksun olan Avustralya’nın orta kısım taşrasındaki ağaçların her birinin
“telli kabuk” olarak anılmasıdır. Bu, baş aşağı uçan FSM’yi andıracak
biçimde oluşmalarını ima eder, laf aramızda Avustralya’ya “aşağı mahalle”
denmesinin sebebi de budur.
Bir yandan Avustralya FSM için ikinci dereceden kanıdarla dolup
taşarken, daha sağlam kanıtlar için tek yapmanız gereken kuzeye yönelmektir.
Çin dünyadaki en eski fosilleşmiş eriştelerin bulunduğu yerdir. Arkeoloji
camiası baş aşağı halde duran ve son dört bin yıl içerisinde fosilleşmiş olan
bir tas erişte bulmuştur ki bu dünyanın en eski eriştesi anlamına gelir.
Aslında Güney Yangtze bölgesinde S.T.Ö. 8000 yılına tarihlenen yedi tas
dolusu erişte bulunduğuna dair raporlar vardır ancak bunlar yağmalanmış
ve “ekstra çıtır kızarmış erişte” adıyla South Park, Colorado’daki City
Wok lokantasında 3.95$ ara vergiler karşılığında öğle yemeği bekleyen
-172-
A
müşterilere satılmıştır. Kalan eriştelerin tamamı dokuz yaşındaki iğrenç
tavırlar sergileyen sinirli bir çocuk tarafından yenip yutulmuştur. Bu
sebepten bulguların gerçekliği doğrulanamamaktadır. Burada bir kez
daha görüyoruz ki antikaların yağmalanması bunların bilim camiası için
toptan ve sonsuza kadar kaybolması demektir. Asya’daki diğer kanıdar
ortalıktaki makarna çeşideridir. Sadece birkaç örnek vermek gerekirse
Çin’deki chow mein makarnası adıyla kısa ve çıtır, Tayland’daki orijinal
Thai dolgusu erişte ve Japonya’daki suda yüzer halde sunulan Ramen
eriştesini sayabiliriz. Yani makarna Asya beslenme rejiminin önemli bir
parçasıdır. Şimdi de son kıta olan Antarktika’ya gidiyoruz.
Antarktika, lanedi kıta, Hıristiyanlıktaki Cehennem’in Pastafaryan
karşılığı olan bir kıtadır. Bira Volkanı binyıllar önce donmuş, striptizciler
kalın kaba parkalar ve kar pantolonları giyiyorlar ve her taraf kar ve
buzla kaplı. Tek yerli sakinleri O’nun lanededikleridir. Kendisini terk
eden penguenleri sürgüne yollamıştır. Tıknaz ve dayanıklı penguenler
doğrudan orijinal cücenin soyundan gelir. Cüce kendisini kısa yarattığı
için sinirlendiği FSM’ye yüksek sesle ve saygısızca küfretti. Buna karşılık
olarak kinci FSM, reddedilmiş olanı dünyanın en soğuk yerine sürdü ve
bu yoz varlığı bir penguene dönüştürdü. Penguen Tanrısal olan her şeyin
tam zıddıdır. Kanadarı vardır, ama uçamaz. Ellerinin yerinde yüzgeçler
olduğu için makarnaları tutamaz. Balıktan başka bir şey yemez, ama
balıktan yapılan köfteler berbattır. Yüce Varlık üzerinde makarna yapmaya
uygun hiçbir şeyin yetişmediği bir kara parçası oluşturdu; penguenlerin
erişte ya da benzeri bir şey yapabileceği sadece karides benzeri kabuklular
vardır ve tadan berbattır. Bu sebeplerden Antarktika reddedilmiş canlıların
kıtasıdır. Bu hatadan ders alan Yüce Varlığın bundan sonra ilk yarattığı
şey bir bodurdu. Bodur volkandan sarhoş olunca oldukça komik bir hâle
geldi, striptizcilere aynı anda hem küfrediyor hem de asılıyordu. FSM
eğlence şamata için bodurların kalmasina karar verdi. O kadar şamataya
daldı ki, yapılacaklar listesindeki bir sonraki madde olan “penguen yiyen
köpekbalıkları yaratma’ yı unuttu.
Yani, sayıca ve kalitede üstün bu kanıdardan gördüğümüz gibi,
dünyadaki her şeyi Uçan Spagetti Canavarının yarattığı ve tarih boyunca
Evrimi etkilediği şüphenin gölgesinden çok uzaktadır. Burada gösterildiği
gibi Makarnâvi Uzantıları dünya çapındaki her kıta ve medeniyete
dokunmuştur. Bu kanıdar, Yüce Varlık konusundaki arkeolojik kanıtların
peşinde dünya etrafında dolanıp duran yelkenli Korsan Gemilerindeki
-173-
Dostları ilə paylaş: |