Uç-fcn
S-pn^e-tti
CsfcnfcVfrn
finito universo e mondi”nin de bulunduğu kitaplarının büyük
bir kısmını bu dönemde tamamladı. Bu kitapta yıldızların bizim
güneşimizle aynı olduğunu, evrenin sonsuz olduğunu ve her evrende
akıllı varlıkların yaşadığını iddia ederek, dünyanın ilk bilimkurgu
geek’i olduğunu gösterdi.
Hâlâ Fransa’dayken Bruno müthiş hafızasıyla ün kazandı. Her
ne kadar bilgi edinme yeteneği, yoğun okuma alışkanlıklarının
doğrudan bir uzantısı olsa da, hayatının bu noktasında kitapları
bırakıp Fransa’nın geri kalanı gibi tutkusuz bir bıkkınlığa sürük
lenmesi onun için çok daha hayırlı olurdu. Onun yerine Bruno
İngiltere’ye gitmeye karar verdi.
1583 yılında Oxford’da öğretmenlik yapmak istedi, ama
oradaki insanlar Bruno’nun ben her şeyi bilirimci tavırlarından
hoşlanmadılar. Reddedildi. Birkaç başka İngiliz okuluna daha
iş başvurusunda bulununca, “İyi bir ilk izlenim uyandırmak için
sadece tek bir şansın vardır” deyişinin anlamını acı bir şekilde
öğrendi.
Sonraki birkaç sene, Bruno’nun İngiltere’deki katoliklere karşı
casusluk yaptığına inanılıyor. Katolik rahibi kılığına girip, katolik
lere günah çıkarttırıyor, itiraflarını İngilizlere rapor ediyor, onlar
da zamanın kanunlarına göre katolikleri idam ediyorlardı. Bruno
kâfir olmasa bile, büyük bir başbelası olduğunu ve şöyle bir güzel
yakılmaya ihtiyacı olduğunu kanıtlamıştı.
1585’te Bruno Paris’e döndü. Bir sene geçmeden Parislileri gıcık
etmişti bile, böylece ününün henüz bilinmediği Almanya’ya geçti.
1588’de Prag’a giderken, Bruno’nun gittiği her ülkeden kaçtığı artık
ayyuka çıkmıştı.
1591’de Sibirya’ya kaçmak 8 ve İtalya’ya dönmek seçenekleriyle
karşı karşıya kalınca Bruno aptalca bir şekilde Padua’da öğretmenlik
yapma teklifini kabul etti. Ama talihsiz bir şekilde9 istediği profesörlük
kürsüsünü Galileo Galilei’ye kapurdı.. Böylece Venedik’e gitti ve orada
sinirlendirdiği biri -bu sonuncusu olacaka- onu engizisyona ihbar etti.
8- O tarihte Sibirya onun adının henüz duyulmadığı tek yerdi.
9 - Onun için talihsiz ama muhtemelen geri kalan herkes için talihli bir şekilde.
-1 1 0 -
Bruno 22 Mayıs 1592’de tutuklandı. Roma’da yargılanana kadar
altı yıl geçmesi gerekti. Engizisyoncu Kardinal Robert Bellarmine
ona hâlâ inançlarının arkasında durup durmadığını sorduğunda,
Bruno’nun, “Papa komik bir şapka takıyor mu?” diye cevap
verdiğine inanılıyor.
Ve böylece 17 Şubat 1600’de diline bir çivi çakıldı, bir direğe
bağlandı ve kâfir olduğu gerekçesiyle yakıldı.
Tek yapması gereken çenesini tutmaktı.
Sıkı ders olmuş, orası kesin.
Charles Darvvin
Evrim ’in K üçük Tüyler Ü rpertici A şçısı
Charles Danvin Haziran 1837’de doğal seçilimi inceleyen, ku
surlarla dolu da olsa büyük ün kazanmış eseri Türlerin Kökeni’nden
yirmi yıl önce din ve bilim hakkındaki görüşleri uzlaştırmak için
yapılmış ilk denemelerden biri olarak anılan bir kitap yayımlamıştı.
Bu kitap Spagetti Sosunun Kökeni’ydi.
Gençlik Yılları
Danvin altı çocuktan beşincisi ve muhtemelen biraz özürlü
olarak İngiltere’nin Shrewsbury kasabasında doğup büyüdü. Varlıklı
bir doktor olan Robert Danvin ile mutfakta harikalar yarattığı
söylenen Susannah Darwin’in oğluydu. Ailedeki bu ikilik Danvin’in
hayatı boyunca etkili olacak, doğal bilimlerde uzmanlaşması için
üzerindeki baskı ve İngiliz aşçılığını geliştirmek için duyduğu
(asla gerçekleştiremeyeceği) daha evcil istek zıt düşecekti. Danvin
1825’te Edinburgh Üniversitesi’ne girdi, okulda hiç aşçılık dersi
olmadığını öğrendiğinde hayretler içinde kaldı. Babası tarafından
tıp okumaya ikna edilen hüzünlü, genç Danvin kaldığı pansiyon
dairesinde kendisi için görkemli akşam yemekleri pişirme yoluna
gitti. Okuldaki ikinci yılında çeşitli doğabilim cemiyetlerine katıldı,
kısa bir süre için İskoçya’nın Firth of Forth sahillerinde keşif yapma,
istiridye soslu linguini ve zebra çizgili midye çeşnili makarna gibi
- 1 1 1 -
U .^ n $yfrqe.tti C'frnfrVfrn
ilginç yemeklerde kullanmak üzere
deniz kabuklan toplama firsau buldu.
Okul arkadaşları “küçük tüyler
ürpertici aşçının”10 bu deneyimlerinin
bir gün Batı düşünce tarihindeki
en büyük devrimlerden birinin
çıkış noktası olacağını bilemezlerdi.
Darwin ilk bilimsel makalesini
E dinburgh’da yazıp Plinian
Cemiyeti’ne sundu. Bu makalede
istiridye kabuklarında bulunan siyah
sporlann aslında vatoz asalaklannın
yumurtaları olduğunu açıklıyordu.
Darwin akıllıca bir şekilde bu
sporların Tanrı’nın en mütevazı
yaratıklarının bile ortak bir amaç
biraraya gelebileceğinin 11 kanıtı
olarak Uçan Spagetti Canavarı tarafından oraya yerleştirilmiş olduğu
sonucuna varmıştı. Demekten kahkahalar eşliğinde kovuldu ve kısa bir
süre sonra babası onu Edinburgh’dan Cambridge Üniversitesi’ne aldırdı.
Cambridge’e varınca, babası genç Charles’ı eğer dişini sıkıp kendini
tamamen bilim çalışmalarına adamazsa, süzgecini ve diğer mutfak gereçlerini
elinden almakla tehdit etti. Ama genç adam kusursuz yemeğe ulaşma
hayallerinin peşinden gitmeye çok kararlıydı. En sonunda babasını, aileyi
terk edip Fransa’ya gitmekle tehdit edince, iki Darwin gizlice Paris’teki
Saint Sulpice kilisesinde12 buluştular ve burada genç Darwin’in teoloji
okumasına karar verildi. Bu akla yatkın bir anlaşmaydı, çünkü papazlar
iyi para alıyordu ve İngiliz doğabilimcilerinin çoğu papazdı. Charles’ın o
günlerde babasına, “Eğer Tanrı’mn mutfağının harikalarını keşfetmem
mümkün değilse, en azından O’nun yaratısının harikalanm keşfetmeme
izin ver.” dediğine inanılıyor.
10- Phineas E Comflower’ın Evet, Danvinin Soslarını Bilirim adlı otobiyografisinden alıntı.
11- Bu durumda yetişkin vatoz asalakları, vatoz kanı emmek için duydukları şiddetli
arzuyu tatmin ederken, istiridyeler “bebek bakıcısı” işlevi görüyordu.
12- The Da Vinci Code, Doubleday Books, 2003
-112-
Dostları ilə paylaş: |