A
Yüzen Hayvan Koleksiyonu” üzerinde çalışıyorlardı, bu projeyi
de Nuh’un tasarladığı dev gemide gerçekleştireceklerdi. O gün
gökyüzünün kapakları açıldı. Ve tam kırk gün ve kırk gece dünyaya
yağmur yağdı, gemi yüzdü ama leş gibi de koktu.
Bir süre Korsanlarla savaştılar, sonra gemi nihayet Ararat dağında
karaya çıktı ve sular çekildiğinde Nuh ve ailesinin eve geri yürümesi
çok uzun sürecekti. Ve kimse ünikorn çiftinin nerede olduğunu
bilmiyordu, ama Nuh’un oğlu Ham’i geminin arka tarafında bir
kamarada, gözle görünür bir şekilde boynuzu andıran bir kürdanla
dişini karıştırırken buldular.
Scrapple Kulesi
Oğullan da Nuh gibi gerçek girişimcilerdi. Ve yayıldılar, Ham
güney ülkelerine gidip Hamit’leri kurdu, Cheese orta ülkelere
gidip Cheeseit’leri ve Omel de kuzeyde Omletleri kurdu. Gittikleri
yerlerde yerel halkı doyurmak için aile lokantaları açtılar.
Zaman zaman gerçek bir başbelasına dönüşebilen ve her za
man ekstradan para kazanmanın yollarına bakan Ham, yemekler
den arda kalan domuz burunları ve talaşla yapılabilecek
bir yiyecek
keşfetmeyi kafaya koydu. Bu rezilliğe “scrapple” adını verdi. Ve bu
yiyeceğin pazarlamasında Nemrut’tan yardım aldı. Söylemeye gerek
yok, pek alıcı bulamadı. Ve lokantanın arkasındaki scrapple yığınları
güneşin altında sefil bir kule oluşturdular.
Yiyecek olarak satamadıkları için, Nemrut buna Scrapple Kulesi
adını verip yakınından geçenlerden para toplamayı önerdi. “Dünya
aptallarla dolu,” dedi Ham’e ve Ham de bu görüşe katıldı.
Kısa bir süre sonra FSM gökkubbede kötü bir koku olduğunu
farketti. Uçarak aşağıya indi ve dedi ki: “Şu şeyin berbat kokusu
cennete kadar geliyor. Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” Nemrut hızla
düşünüp cevap verdi: “Bunu sizin büyüklüğünüzü övmek için inşa
ettik.” Ama FSM yutmadı. “Size verimli olup dünyayı doldurmanızı
söylediğimi sanıyordum,” dedi Nemrut’a. “Ve sineklerle değil, in
sanlarla.” Nemrut’un buna verecek cevabı yoktu, ve FSM dedi ki:
“Çabuk yıkın.”
-10 1-
Uç-t\,n £-pfoqe.tti
Scrapple Kulesi turistlerden beklediği ilgiyi görmediği için Nemrut
FSM’nin isteğine boyun eğdi. Ne yazık ki tüm bu süreçte çok fada
scrapple gazına maruz kaldı ve çalçene bir gerizekâlıya dönüştü.
Mosey
Ve lokanta işleri iyi gitti ve halk doyasıya yemek yedi ve nüfusları
arttı ve lokantada o kadar çok aşçı çalışmaya başladı ki, işletmeci
Phil otoritesine karşı bir ayaklanma çıkmasından korktu.
Ve daha fazla aşçı alınmamasını emretti, ama Mosey adında
yerinde duramayan ve ağzı iyi laf yapan bir delikanlı, “Fırat
Nehri’nin bu tarafındaki en iyi papirüsü” pişirebildiğini iddia
ederek işe alınmayı başardı.
Mosey gerçekten de çok iyi papirüs pişiriyordu, fritözün başında
adeta bir sanatçıydı, ama uzun mesai saatlerinden ve kötü mua
meleden bıktı ve bir gün müdürün odasına girdi, önlüğünü yere
attı ve “Dokuzdan beşe çalışmaktan bıktım. İşi bırakıp Korsan
olacağım,” dedi.
Bu FSM’nin dikkatini çekti ve Mosey’i izlemeye başladı.
Yıllar sonra Phil’in aşçılara kötü muamelesinden sıkılan ve genel
olarak kötü bir ruh hali içinde olan FSM, Mosey’i çölde kamp
yapmış, dev bir Korsan Gemisi için planlar çizerken buldu ve
FSM yanmış marshmallow şekline bürünerek Mosey’le konuştu
ve ona geri dönüp Phil’in kontrolündeki aşçılara liderlik etmesini
buyurdu. FSM Mosey’den aşçıları işe almasını ve kendi lokantasını
açmasını, tercihen O’nun beğenisine daha uygun yemekler üzerine
uzmanlaşmasını istedi. “Belki adını da Zeytin Bahçesi koyarsın.
Mutfağın yöneticisi de sen olursun,” dedi FSM. Ama lokantaya geri
döndüğünde Phil, Mosey’le beraber gidecek olan aşçıların son maaş
çeklerini vermeyeceğini söyledi.
FSM Phil’e çok sinirlendi ve onu aşağıdaki felakederle
cezalandırdı:
1-Spagetti
sosu yağmuru
2-Linguini dolusu
-10 2-