Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə164/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   160   161   162   163   164   165   166   167   ...   307

460 Pîr-i  Türkistan Ahmed Yesevî’nin Hayatı, Eseri  ve Etkileri  

tine bağlılığı sebebiyle altmışüç –milâdi takvime göre altmışbir- yaşına gel-

diğinde bir yeraltı mescidi kazdırmış ve ömrünün son yıllarını bu mescidde 

ibadet ve riyâzet ile meşgul olarak tamamlamış ve âdeta fiilî bir, ölmeden 



önce ölüm deneyimi yaşamıştır. 

Hazret Sultan Yesevî’nin ölüm tarihi, muhtelif menâkıb ve tabakât kitapla-

rının ortak verilerine göre, hicrî 562 (milâdî 1166)’dir. 

Ahmed Yesevî, vefatından sonra dinî aktivitesinin merkezi olan ve hayatı-

nın büyük bir kısmını geçirdiği Yesi şehrinde bulunan dergâhının bahçesinde 

defnedilmiş ve üzerine mütevazi bir kabir inşa edilmiştir. Hazret Sultan Ye-

sevî’nin vefatından asırlar sonra bu küçük makâmın yerinde Emîr Timur tara-

fından bugün bütün Asya’nın en görkemli anıt-mezarı olan Yesevî Külliyesi 

inşa edilecektir.  

Yesi’deki Yesevî mescidi altındaki bu kutlu halvethane, yeryüzünden 2-3 

metre derinlikte inşa edilmişti. Ahmed Yesevî’nin yer altında uzun süren bir 

halveti yaşadığı ve mescidinden bir merdiven ile inilen hücresinin kalıntıları 

bugün de ziyaret edilebilmektedir.

Hazret Sultan Yesevî’nin altmışüç yaşına geldiğinde Hz. Rasûlullah’ın alt-

mışüç yaşında vefat edip toprağa verilmesinden ilham ile yer altı hücresinde 

inzivaya çekilmesi Türkistan’da ‘altmışüç yaş’ ile ilgili bir geleneğin teşek-

külüne  yol  açmıştır.  Hz.  Rasûlullah  (s.a.v.)’ın  sünnetine  uygun  yaşamakla 

şefaatine nail olunacağına duyulan inanç, bu geleneğin dinî temelini teşkil 

eder. “63 yaş toyu”nu veren bir Türkistanlı aksakal, bir yerde toplum önünde, 

hayatını artık, Hz. Rasûlullah (s.a.v.)’ın  sünnetinden hiç ayrılmamak üzere 

sürdürme sözü verdiğini taahhüt etmektedir.   

Ahmed Yesevî’nin ölümsüz eseri, “Dîvân-ı Hikmet”te Ahmed Yesevî’nin 

yer altında uzlete çekilişini ve uzlet hayatı esnasında yaşadığı manevî halleri 

anlatan hikmetler önemli bir yer tutar. Esasen Dîvân-ı Hikmet’ten anlaşıldığı-

na göre hikmetlerinin büyük bir kısmı da ilahî ilham ile bu mekânda Ahmed 

Yesevî’nin dilinden dökülmüş ve yanındaki dervişler tarafından kağıt üzerine 

tesbit edilmiştir.

Hazret Sultan Yesevî’nin yeraltına çekilişini, dünya üzerindeki hayat ile il-

giyi kopartmak olarak değerlendirmek yanlıştır. Yesevî’nin yer altı hücresin-

deki hayatının oldukça uzun süreli olduğu hakkındaki rivayetler ve hikmet-

lerin büyük bir bölümünün yeraltındaki hücrede inziva esnasında söylenmiş 

ve kayda geçirilmiş olduğu hakkındaki bilgiler, bu yeraltı hayatının tasavvufî 

eğitim ile ilgili aktivitelerin ve Yesevî’nin irşad misyonunun bir parçası hali-

ne getirildiğinin göstergesidir.




461

Hayati BİCE  

Rivayetlerin  de  işaret  ettiği  gibi,  şeriat  emirlerine  riayeti  hikmetlerinde 

açık seçik görülen Hazret Sultan Yesevî’nin hiç değilse Cum’a namazlarını 

kılmak için camii cemaatine katılmak üzere halvet hücresinden dışarıya çık-

tığı kolayca tahmin edilebilir. Rivayetlere göre Cum’a günleri, Hazret Sul-

tan Yesevî’nin yer altı halvethanesinden çıkarak Cum’a namazına katılması 

sonrasında mescid avlusunda toplu halde icra edilen cehrî ve hararetli zikir 

meclisleri ikindi namazına kadar sürmekteydi. Bu şekilde bir bayram yerine 

dönen Yesi’de coşkulu zikir meclisi ardından Hazret Sultan Yesevî’yi ziyarete 

gelen binlerce ziyaretçiye Türkistan pilavı ikram edilirdi. 15. yüzyıl başla-

rından itibaren, bu pilav ikramına, türbeye Emîr Timur tarafından armağan 

edilen ve dört ton su aldığı ifade edilen büyük kazanda hazırlanan şerbetin 

ziyaretçilere sunulması da eklenmiştir.

Ahmed Yesevî’nin Eseri: Dîvân-ı Hikmet

İslâmî zahir ve batın ilmine vâkıf olan Ahmed Yesevî, büyük çoğunluğu 

bozkırlarda yayılmış olarak, dağınık bir halde yaşayan Türk soylu halklara 

Allah’a  iman  ve  İslâm’ın  esasları,  şeriat  hükümleri  ve  tarîkatının  adâb  ve 

erkânını öğretmek gayesiyle sâde bir dil ile genellikle hece vezninde şiirler 

söylemiştir. Dîvân-ı Hikmet’in asırlara karşı böylesine dirençli ve etkin olu-

şunda  öncelikle  ‘ilahî  yardım’  olmakla  birlikte  zâhirî  olarak  hikmetlerdeki 

dil ve şiiriyet özellikleri de etkili olmuştur. Vezinli-kafiyeli ‘ozan saguları’na 

âşinâ Türk obalarının yine vezinli-kafiyeli ve hattâ ilave olarak müzikal ma-

kamlarla okunan hikmetleri benimsemeleri çok kolay olmuştur.

Yesevî mirası sözkonusu olduğunda Ahmed Yesevî hikmetlerinden derle-

nen Dîvân-ı Hikmet’i mutlaka hatırlamak gerekir. Bugünün dünyasında Ye-

sevî mirasının en önemli parçası, Ahmed Yesevî’nin hikmet adı verilen şiirle-

rinin bir araya toplandığı Dîvân-ı Hikmet kitabıdır.  Türk edebiyatı tarihinde 

Dîvân-ı  Hikmet’in  önemi  İslâm’ın  kabulünden  sonraki Türk  Edebiyatı’nın 

daha önce yazılan Kutadgu Bilig’den sonraki bilinen en eski örneklerinden 

biri ve tasavvufî Türk edebiyatının ilk eseri oluşundan daha fazla Türk yurt-

larında meydana getirdiği etkiye dayanır. 

Yapılan araştırmalara göre hemen tamamı Ahmed Yesevî’nin yer altında 

uzlete çekildiği dönemde ilk kez dile getirilen bu hikmetli mısralar, halvet ye-

rinde yanında bulunan bazı Yesevî dervişleri tarafından yazıya dökülüp kâğıt 

üzerine geçirilmişlerdir. Ahmed Yesevî’nin tarîkatını, sülûk adâbını Arapça 

ve Farsça bilmeyen Türk dervişlerine anlatmak için, Türk halk edebiyatından 

alınmış şekillerle, hece vezninde söylediği bu şiirler, daha sonra Türkistan 

edebiyatı ürünü diğer şiirlerden ayırt edici özgün bir isim olarak “hikmet” adı 



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   160   161   162   163   164   165   166   167   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə