255
Canan PARLA
alemi ile madde dünyasını ve insan ile Tanrı’yı birbirinden ayıran kutlu bir
kapı olarak tasavvur edilirdi (Ögel 2002-II: 170).
Portal alınlığının bezeme kompozisyonuna, geometrinin kurallarına bağ-
lı olarak daha da soyutlaştırılmış olmakla birlikte mitolojik ilksel çekirdeği-
ni koruyan bir evren imgesinin işlendiği ileri sürülebilir. İslam dünyasında
Mühr-ü Süleyman adıyla anılan ve cennetten getirildiğine inanılan Hz. Sü-
leyman’ın mühür yüzüğünde bulunan altı köşeli yıldızın Tanrı’yı temsil eden
bir çeşit tılsım, güç, iktidar ve saltanat simgesi olarak kabul edildiği (Türeli
2011:96-97); gücünü Kur’an-ı Kerim’den alan bu sembolün kemerlerin çök-
memesi için kemerlerde, cesedlerin çürümemesi için mezarlarda tılsım olarak
kullanıdığı hatırlanırsa (Bayram 1993:66), özellikle portal alınlığında cen-
net sembolü altıgen içerisinde yer alması anlam kazanır. Bu evrensel biçim,
Heremetik gelenekte, köşeleriyle birer gezegeni, ortasıyla güneşi temsil ede-
rek gök yüzüne gönderme yapan bir evren sembolü (Türeli 2011:85); sonsuz
anlam potansiyeline sahip olarak Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıkta
mükemmelliğin sembolü ve mükemmel denge anlamlarında da kullanılmıştır
(Critchlow 1995:58,150).
Kümbetin portal ve diğer cephelerini çevreleyen bezemeli şeritlerinden,
kare içerisinde eş kollu haç (Resim:4, Çizim:5) motifi bulunanında, haç kol-
larının, mezkezdeki daire biçimli iç bükey çukurdan çıkarak dışarı doğru ge-
nişlemeleri, motifin bir merkez etrafında biçimlendiğini göstermektedir. Haç
kollarının merkezlerindeki çukurlarla kolların içerisinde bulundukları karenin
köşeleri arasında kalan üçgen yüzeyler, kompozisyona bir merkez etrafında
dönecekmiş gibi hareket imâ eden bir ifade yüklemektedir. Kompozisyonun
ortasındaki dört düğümlü, dört evresi belirtilmiş dairelerle Ay, Ay dolayısıyla
devir içeren bir kozmik zaman (Parla 2010:287), yeryüzü ve gökyüzü sem-
bolleri olan kare ve haç
11
motifleriyle yer-gök ikilisinin yanısıra döngü içe-
ren gökyüzü, kompozisyonun tamamında Kutadgu Bilig’de de sürekli olarak
tekrarlandığı gibi, evrenin içinde bulunduğu döngü ya da devir anlatılmak
istenmiş olmalıdır. Kainat/evren sembolü olarak kabul edilen çadırlardan il-
hamını alan kümbetin cephelerini çevreleyen bu bezemeler ayrıca, kümbetin
simgesel içeriğini tamamlamaktadır.
Cepheleri çevreleyen bezeme şeritlerinden çivi motifli olanlar (Resim:5;
Çizim:6), gökyüzünü tepede sabitlediğine inanılan Kutup Yıldızı’ndan (al-
tın kazık) başka gökyüzünün bozulmasın diye sınırlarının da demir çiviler
11 Emel Esin (1972), S.314’de; eş kollu haç motifinin Çu devrinde gökyüzünün, Uygurlarda
dört yönün sembolü olarak kullanıldığı belirtilmektedir.
256 Eskı̇ Türk Kozmolojı̇sı̇nden Bı̇r Mengüceklı̇ Kümbetı̇ne Yansıyanlar
çakılmak suretiyle sabitlendiğini anlatan Türk, Moğol ve Sibirya halkların-
da görülen uğurlu bir kehanet (Stein 2001:190) dikkate alındığında anlam
kazanmaktadır. İç içe iki daireli madalyonlarla Kutadgu Bilig’de belirtildiği
gibi devlet kutu olarak kabul edilen dolunay, daire biçimli madalyonlarla hü-
kümdar simgesi Güneş, Ay ve Güneş ikilisiyle hem gökyüzü, hem devlet ve
hükümdara vurgu yapılmış, kompozisyonun bütünü bir koruyucu tılsım ola-
rak kümbet cephelerini çevrelemiş olmalıdır.
Kemah Mengücek Gazi Kümbeti’ni konu alan bir başka çalışmamda,
kümbetin portal kemerinin yüzey ve başlıklarında bulunan, eşkenar dörtgen
ve daire biçimli motiflerin birer atlamalı dizilişinden oluşan bezemelerinde,
Talas Vadisi’nde bulunan ahşap üzerine runik harflerle yazılmış Batı Gök
Türklere atfedilen Türkçe Talas I metninde bulunan eşkenar dörtgen biçimli
harfin (Orkun 1994:620-621), son zamanlarda tekrar ele alınarak Güneş’in
eşi Ay anlamına gelen Eki biçiminde okunuşuna (Tarcan 2006:210, 218) da-
yanarak, aynı zamanda hükümdarlık simgesi olan Kün-Ay sembolü buluna-
bileceğini, bu sembolle de Mengücek Gazi’ye göndermede bulunulduğunun
düşünülebileceğini ileri sürmüştüm (Parla 2010:286). Kümbeti tümüyle ele
alarak tasarım, mimari kurgu ve bezemeleriyle irdelediğim bu çalışma sıra-
sında elde edilen veriler, dört köşeli yapısıyla yeryüzü simgesi olan eşkenar
dörtgen motiflerinin (Esin 2001:29-33) Ay’dan ziyade, yeryüzü sembolü ola-
rak kullanıldıklarına işaret etmektedir. Portal alınlığında yaradıcı, yaradılan
ve cennet sembollerini bünyesinde barındıran evren imgesinin bulunduğu, bir
yerden diğerine ya da bu alemden başka bir aleme geçişe işaret eden portal
kemerinin yönü itibariyle bu geçişin cennete doğru olacağının vurgulandığı
kabul edilirse, ruhun gökyüzüne uçtuğu yönündeki inançla uyumlu olarak ke-
merin yüzeyindeki yer-gök sembollerinin ruhun yerden göğe uçarak cennete
gideceği yönündeki tasavvurla ilgisi kurulabilir.
Kemah Mengücek Gazi Kümbeti’ni biçim ve ikonografik olarak ele alan
bu çalışma, bir yandan Eski Türk kozmolojisinden yankılanan tasavvurları
barındıran ve ilhamını kainat sembolü çadırlardan alan tasarımı, geometrik
kurgusu, biçimi, bezemeleri ve insanın Tanrı ve evren karşısındaki durumu-
nu açıklayan, devlet kutuna, kozmik merkeze, kutsal memleket topraklarına,
devletin kurucu hükümdarına, yaratıcı ve yaradılana yönelik imge ve simge-
leriyle insan ruhuna dokunan ve estetik açıdan herkese anlatacak bir şeyleri
bulunan, diğer yandan Mengüceklilerin ve onların çok daha eskiye dayanan
kültürel geçmişleri ile günümüz arasındaki bağı canlı tutan Mengücek Gazi
Kümbeti’nin, mimarlık, sanat ve kültür tarihimizdeki önemini bir kez daha
gözler önüne sermektedir.