EDİTÖR’DEN
GÜNEY MİMARLIK DERGİSİ
ISSN 1309-9639 EYLÜL 2013 SAYI: 13
Kapak fotoğrafı: Kozan Atatürk Parkı, Hava Fotoğrafı.
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi tarafından
3 ayda bir yayımlanır. Yerel Süreli Yayın
SAHİBİ
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi adına
Bekir Kamışlı
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Kamuran Pekçetin
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
H. Bülend Tuna
YAYIN SEKRETERİ
Tülay Sarı
YAYIN KOMİTESİ
Serpil Akay Çerçi, Gaye Beler, Önem Cihangir,
Nevzat Efe Çelimli, Demet Erke Yaptı, Onur Erman,
Yusuf Gürçınar, Samet Karyaldız, Ufuk Önder,
Bahattin Şahin, Çiğdem Taner
KONSEPT TASARIM
Ferhat Babacan
GRAFİK UYGULAMA
Ebru Laçin
YAPIM
Mimarlık Vakfı İktisadi İşletmesi
Karaköy, Kemankeş Cad. No: 31 Beyoğlu 34425 İstanbul
Telefon: (0212) 244 86 87
BASKI
Pasifik Ofset Ltd. Şti.
Cihangir Mah. Güvercin Cad.
Baha İş Merkezi A Blok Haramidere/Avcılar
Tel: (0212) 412 17 00
İLETİŞİM ADRESİ:
Güney Mimarlık Dergisi
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi
Reşatbey Mah. 62009 Sokak No: 2
Baskın Ap. Zemin kat ADANA
Telefon: (0322) 454 17 95 - 457 77 17
Faks: (0322) 457 24 20
e-Posta: guneymimarlik@mo.org.tr
MAKALE YAZIM KURALLARI
Derginin yazım dili Türkçedir. Dergide yayımlanmak üzere gönderilecek çalış-
malar daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olmalıdır.
Yazılar Adam Yayınları’nın Ana Yazım Kılavuzu kurallarına uymalıdır.
Yazılar, elektronik kopya (CD veya e-posta) olarak editöre iletilmelidir. CD üzerine
yazarın ismi ve yazının kısaltılmış başlığı yazılmalıdır. Yazarlara ait bilgilerin tümü
(isim, adres, kurum, unvan, telefon, faks, e-posta adresi) yazıyla birlikte iletilmeli-
dir. Dergiye teslim edilen yazılar yazarlarına iade edilmez. Yazının ilk sayfasında,
yeterli bilgiyi içeren bir başlık altında tüm yazarların isimleri, çalıştıkları kurum
ve adres bilgileri olmalıdır. Bu sayfada iletişimin sağlanacağı yazar belirtilmelidir.
Metnin sonunda kaynakça yer almalı, tablo ve şekiller ise her biri ayrı bir sayfada
ve metin içindeki akışlarına göre numaralandırılmış olarak yer almalıdır.
Makalede kullanılacak görsel malzemeler dijital ise, jpg veya tiff formatında
olmalı, kısa kenarları 10 cm’den, çözünürlüğü ise 300 dpi’dan daha düşük
olmamalıdır. Dijital görseller metnin içine veya başka bir word dosyasına ke-
sinlikle yapıştırılmamalı, ayrı ayrı dosyalar olarak teslim edilmelidir. Tüm görsel
malzemelerin varsa metin içindeki yerleri belirtilmeli ve açıklamaları mutlaka
yer almalıdır. Dijital olmayan fotoğraflar dia pozitif veya orijinal baskı olarak,
çizim ve şekiller ise temiz kâğıt çıktısı olarak teslim edilebilir.
Kaynaklar metinde parantez içinde yazarların soyadı, basım yılı olarak verilme-
lidir. Aynı yazarın bir yıl içinde birden çok kaynağına referans veriliyorsa, bun-
lara a, b şeklinde ek yapılmalıdır. Aynen aktarılan yazılar için sayfa numarası ve-
rilmelidir. Kaynaklar metnin en sonunda soyadı sırasına ve aynı yazara ait yazı-
larda kronolojik sıraya göre listelenmelidir. Kitap ve dergilerin isimlerinin tümü
yazılmalıdır. Kitap ve bildiri kitaplarının basımevi ve basım yeri belirtilmelidir.
Basılmamış bildiriler için sunulduğu yer ve bulunma koşulları belirtilmelidir.
- Köksal, A. (1998) “Aalto Bir Bağlam Mimarı mıydı?”, Arredamento Mimarlık,
Boyut Yayıncılık, İstanbul, Sayı: 100+3, s. 52-67.
- Schildt, G. (1995) Alvar Aalto, Phaidon Press Limited, London.
Teslim edilen yazılarda kaynak gösterilen, kullanılan, daha önce yayımlanmış
malzeme, metin, tablo, şekil ve benzeri için yazılı izin almak yazarların sorum-
luluğundadır. Dergiye yazı gönderen kişiler, yazılarının, aynı zamanda derginin
web sitesinde görsel malzemesiyle birlikte yayımlanmasını kabul etmiş sayılır.
Kültür, Sanat ve Mimarlık
“Mimarlık, toplumsal yaşamın ve kültürün maddi ve moral gereksinmelerine göre, yapı,
toplu yapı ve kent biçimlendirmesi, tasarımı, üretimi, kullanımı ve yeniden kullanımı ko-
lektif süreçleri ve sonuçlarını kapsayan ve güzel sanatlar ağırlıklı bir kültür faaliyetidir. Bir
mimarlık ve kent tarihi ülkesi olan Türkiye’de, bu kültürel zenginliğin çağdaş mimarlıkta
da sürdürülmesi gerekirken ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bir yandan mimari ve kentsel
mekânlarda hızlı bir yozlaşma ve kültürel kimlik değerlerinden uzaklaşma, öbür yandan
toplumun mimarlığa ilgisinin zayıflaması, mimarın, ülkenin imarına katkısı ve katılımının
giderek azaldığı bir mimarsız yapılaşma düzeni yaratmıştır.”
Mimarlar Odası’nın hazırladığı “Mimarlık Hakkında Kanun” tasarısının gerekçe bölümü
böyle başlamaktadır. Burada ifade edilen şekliyle mimarlık güzel sanatlar ağırlıklı bir kültür
hizmetidir, böyle olması gerekir. Bunun niye böyle olmadığının pek çok sebebi söylene-
bilir. Elbette meslektaşlarımızın bu konuda yeteri özeni göstermemeleri ilk başta dile ge-
tirilebilir, ama yeterli midir? Böyle denilerek toplumun, kentleşmeyle ilgili karar alanların,
kamusal alanların yapılanmasında söz ve karar sahibi olanların konuyu ne kadar önem-
sedikleri, kültür ve sanata ne kadar önem verildiği veya verilmediği gibi konular ikinci
plana itilmiş oluyor. Oysa yerel yöneticilerin ve kamu yöneticilerinin niteliksiz fantezileri
kentlerimizi şekillendirmekte, ideolojik kılıf geçirilmiş, tarihî referanslarla donatılmış yapı-
lar rağbet görmektedir. Modern mimarimizin seçkin ürünleri birer birer yerlerini eskinin
kötü taklitlerine bırakmaya başlamıştır. Kamusal alan düzenlemeleri bizleri utandıracak
bir beğeni düşüklüğünü göstermektedir. Yerel yöneticilerimiz, kentlerinin yıllar içerisinde
oluşan kimliğini kendince şekillendirmeye, kendisine yakışacağını düşündüğü bir geçmi-
şi tasarlatmaya kalkışmaktadır. Kentin yapılanmasında çok yönlü bir katkının aranması ve
bu yapılanmada rol alan aktörlerin, yerel yöneticilerin, kamu yöneticilerinin, örnek davra-
nışlarıyla rol modeli olabilecek yerel kurum ve kuruluşların yöneticilerinin, elbette meslek
insanlarının ortak bir sorumluluğu vardır. Neticede kentler, yapılı çevremizin bugünkü
durumu hepimizin ortak başarısı veya başarısızlığıdır.
Yaşadığımız kent Adana’yı geçmişten günümüze “Kültür, Sanat ve Mimarlık” çerçevesin-
de irdelediğimizde çok iç açıcı bir tablo ile karşılaşılmadığı görülüyor. Adana’nın kentsel
yaşam kalitesinin yükseltilmesi için kültür ve sanatın kentsel programlarda daha etkin bir
şekilde yer alması hep dile getiriliyor. Bu kapsamda mimari açıdan bu çabaya ne gibi
bir katkı sunulabilir? Örneğin kamusal alanların düzenlenmesinde, kent meydanlarının
sanatsal ürünlerle zenginleştirilmesinde, sokak, park, rekreasyon alanları gibi kamusal
mekânların oluşumunda mimarinin daha etkin bir şekilde devreye girebilmesinin yön-
temlerini bulmamız ve hayata geçirmemiz gerekiyor.
Kentlinin kentini tanıması, yaşadığı çevreyi öğrenmesi, sevmesi ve giderek nasıl koruyaca-
ğını gündeme alması kültürel mirasımızın gelecek kuşaklara sağlıklaştırılarak aktarılması
için önemli bir husus. Bu konuda mimarlar ve kentlilerin, kentteki kültür kuruluşlarının
ortak çalışmalar yapması gerektiğini hep vurguluyoruz.
Dünya küçülüyor, insanlar daha sık bir başka ülkeye gidip gezebiliyorlar. Döndüklerin-
de yakınlarına anlattıkları hemen her şey mimariyle, kültürle, sanatla ilgili oluyor. İnsanlar
özellikle Avrupa’ya gittiklerinde korunmuş tarihî çevreye hayran olmanın yanı sıra çağdaş
yapılanmaları, bunlarda gözledikleri yüksek tasarım özenini, sanatsal ürünlerle bezeli ka-
musal mekânları anlatıyorlar. Ülkemizde, özellikle de Adana’da böylesi bir izlenim bıraka-
bilmek yapılı çevrenin oluşmasında etkin olan herkesin hedefi olması, öncelikle de yerel
yönetimlerin böylesi bir çabayı göstermesi, istemesi en içten dileğimizdir.
H.Bülend Tuna
GÜNEYMİMARLIK |EYLÜL2013 | SAYI 13 |
1