21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
VS-62
Büyük servikal myomun laparoskopik yöntemle çıkartılması ve spesmenin kolpotomik
yaklaşım ile batın dışına çıkarılması
Şerif Aksin, Mehmet Sait Bakır, Cengiz Andan, Hasip Karabat
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk
Hastalıkları Hastanesi
AMAÇ: Laparoskopik cervikal myomektomi yönetimini ve spesmenin alternatif bir yöntem olarak
kolpotomi ile batın dışına çıkarılması yaklaşımını amaçladık.
YÖNTEM: Kliniğimize 34 yaşında, G4P4Y4, menometroraji şikayetiyle başvuran ve anemisi
olan olgunun ultrasonografisinde serviks uterinin posterior kısmında bulunan ve servikal
kanala bası yapan 6 cm’lik intramural uterin myom saptandı. Laparoskopik myomektomi
planlanan hasta kliniğimize yatırıldı. Laparoskopik olarak batına girildi (Video görüntüsü).
Monopolar L Hook kullanılarak, myom kapsülü üzerine yatay bir kesi yapıldı. Myom
laparoskopik tek dişli ile tutularak, tespit edildi ve enükleasyon uygulandı. Prosedür sırasında
endometrial boşluk ile ilişki gözlenmedi. Myom spesmeni, posterior forniksten 4-5 cm lik kesi
açılarak, kolpotomi yöntemiyle dışarı alındı
BULGULAR: Ameliyat sırasında ölçülen total kan kaybı 150 ml, myomun toplam ağırlığı 55 gr
ve ameliyat süresi 110 dakika idi. Hastada intraoperatif komplikasyon gelişmedi. Postoperatif 2.
günde iyilik hali ile taburcu edildi ve takipte herhangi bir sorun olmadı. Histopatolojik incelemede
degenere uterin leiomyom, tanısı doğrulandı.
SONUÇ: Servikal myomların tedavisinde laparoskopik myomektomi daha az invaziv, güvenilir,
hasta konforunun iyi olduğu bir seçenektir. Kolpotomi yapılarak cerrahi spesmenin batın dışına
çıkartılması morselatöre alternatif güvenli bir cerrahi yöntemdir.
Anahtar Kelimeler: laparaskopi,servikal myomektomi,kolpotomi
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
VS-63
Laparoskopik Derin İnfiltran Endometriozis Yönetimi ve Ultra-Low Anterior Rezeksiyon
Anastomoz
Alper Eraslan, Doğan Vatansever, Bülent Urman
Koç Üniversitesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İstanbul
Endometriozis endometrial dokuların uterin kavite dışında bulunmasıdır. Rektovajinal/
vezikouterin boşluklar, intestinal veya üriner sistemin endometriozis tarafından tutulması
derin infiltran endometriozis(DİE) olarak tanımlanır. Sıklıkla rektovajinal septum ve sakrouterin
ligament tutulur. Sıklıkla fibrozis içeren nodül tarzında lezyonlardır.DİE’nin en sık semptomu olan
ağrı tipi, lezyonun lokalizasyonu ile yakından ilişkilidir.
39yaşında pelvik ağrı, dismenore ve disparoni şikayeti ile başvuran hastanın, fizik muayenesinde
vajen ve sakrouterin ligamentte ağrılı nodül saptanması sonrası görüntüleme ile nodül yeri ve
boyutları tespit edildi. Laparoskopi ile batına girilerek cul-de-sac ve bilateral üreterler disseke edildi,
uterosakral ve vajinal nodül disseke edildi ve eksize edildi, rektum duvarında endometriozis izlenmesi
üzerine genişletilmiş aşağı anterior rektum rezeksiyonu ve anastomoz uygulandı. Perioperatif
komplikasyon gelişmedi. Postoperatif takibinde 4.gün gaz, 6.gün gaita deşarjı gelişen hasta
9.gün taburcu edildi. Hastanın operasyon sonrası 8aylık takip sürecinde ağrı şikayeti tekrarlamadı.
10.aydaki kontrolünde herhangi bir patolojik muayene ya da ultrason bulgusuna rastlanmadı.
DİE olan hastalarda sıklıkla endometriozisin diğer formları da bulunabilir, %6.5 hastada ise DİE tek
başına bulunur. Bu vakada yapılan ultrasonda herhangi bir lezyon görülmemekle birlikte hastanın
pelvik ağrı, dismenore ve disparoni gibi DIE ilişkili şikayetleri olması nedeniyle endometriozis
konusunda deneyimli bir kişi tarafından yapılan vajinal ve rektovajinal muayene sonucunda
nodüller tespit edilmiştir. DİE şüphesi olan hastaların, endometriozis konusunda deneyimli bir
kişi tarafından değerlendirilmesi, ultrason ile tespit edilemeyen DİE olgularının tespit edilmesini
sağlayabilir. Ayrıca cerrahi sırasında yapılan dikkatli disseksiyonlar ile de preoperatif dönemde
tespit edilememiş olan barsak lezyonları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Laparoskopi, Derin İnfiltran Endometriozis, Ultra-Low Anterior Rezeksiyon,
Anastomoz
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
VS-64
Robotik Radikal Histerektomi, Bilateral Pelvik Lenfadenektomi ve Ovarian Transpozisyon
Abdullah Serdar Açıkgöz, Hasan Turan, Ilker Kahramanoğlu, Başak Özge Kayan, Macit Arvas,
Tugan Beşe, Fuat Demirkıran
İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı,
Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul
Otuz sekiz yaşında, G2P2A0C0 ve düzenli menstrual siklusları olan, dış merkezde alınan vaginal
smear de HGSIL gelmesi üzerine LEEP işlemi yapılan ve patoloji sonucu invaziv skuamöz hücreli
karsinom gelen hasta kliniğimize refere edildi. Kliniğimizde patolojik piyeslerin değerlendirildiği
Lam Revizyonunda tanı aynı şekilde geldi. Yapılan bimanuel vajinal ve rektal muayenede bilateral
parametriumlar serbest olarak saptandı. Yapılan PET-CT incelemede metastaz lehine bulgu
saptanmadı. Bu bulgularla hastaya Robotik Radikal Histerektomi, Bilateral Pelvik Lenfadenektomi
ve Ovarian Transpozisyon önerildi.
Operasyon öncesinde hastaya bağırsak temizliği için Fleet fosfo-soda uygulandı. Genel anestezi
altında, orogastrik tüp uygulanarak işlem gerçekleştirildi. Hasta dorsolitotomi pozisyonunda
maksimum trendelenburg pozisyonuna alındı. Umblikusun yaklaşık 3 cm üzerinde Veress iğnesi
ile pnö- moperitoneum sağlandıktan sonra 8 mm’lik porta robotik kamera yerleştirildi. İki adet
8 mm’lik da Vinci trokarı simetrik olarak bilateral yerleştirildi. da Vinci trokarlarının medialinde
kalacak şekilde sağ üst kadrana 10 mm’lik 1 adet trokar daha yerleştirildi (asistan portu).
Toplamda 4 port kullanıldı ve docking 6 dk. sürdü. Hastaya radikal histerektomi, bilateral pelvik
lenf nodu diseksiyonu ve ovaryen transpozisyon yapıldı. Toplam operasyon süresi 5 saat idi. Klinik
takiplerinde sorun olmayan hasta postoperatif 4. gününde taburcu edildi.
Özet olarak Robotik Radikal Histerektomi, Bilateral Pelvik Lenfadenektomi ve Ovarian
Transpozisyon seçilmiş hastalarda Robotik cerrahi sistemleri ile güvenle uygulanabilecek bir
tedavi seçeneğidir.
Anahtar Kelimeler: Robotik Radikal Histerektomi, Ovarian Transpozisyon, Pelvik Lenfadenektomi
Dostları ilə paylaş: |